26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türkiye yolgeçen hanı olmaya devam mı?

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Amedy Coulibaly’nin eşi Hayat Boumedienne 2 Ocak’ta Madrid üzerinden Türkiye’ye geldi. Kadıköy’de bir otelde kaldı. 8 Ocak’ta da Suriye’ye geçti. Bu bilgiler elde edilir edilmez, henüz Fransa makamları sormadan bunları kendilerine ilettik” açıklaması yaptı. İçişleri Bakanı Efkan Ala, “Türkiye’den geçiş yapmış ama Fransa bu konuda bizi uyarmadı. Fransa’dan bize ‘Böyle bir kişi var onunu girişi engellensin, sakıncalıdır’ diye bildirim olmadığından kişiyle ilgili spesifik olarak giriş yasağı bulunmamaktadır” dedi. Zaten talep olmadan biz kendiliğimizden harekete geçerek tespit etmişizdir. Sonra da gerek Milli İstihbarat Teşkilatımız gerekse Emniyet İstihbaratımız Fransız makamlarıyla irtibata geçerek gerekli detaylandırmaları yapmaktadırlar” diye konuştu. Merkel ile Almanya’da bir araya gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Sınırlarımızı teröristler için değil Suriye rejiminin bombalarından kaçan siviller için açtık” dedi.

 Fransa vatandaşı Amedy, başta Irak, Suriye, Yemen ve Lübnan’ı kana bulayan IŞİD örgütü mensubuydu. Yemende dini-dar bir terbiye ile yetişmiş ve burada askeri eğitim almıştı. Irak ve Suriye’de cinayetlere bulaşmış ardından Türkiye üzerinden Fransa’ya geçmiş. Fransa’da Charlie Hedbo katliamını yapan Fransız Kouchi kardeşler ile beraber olmuş. Paris cinayetinden hemen sonra bir marketi basıp 4 rehineyi katlettikten sonra Fransız polisi tarafından öldürülmüş. Markete saldırdığında yanında imam nikâhlı eşi Fransa vatandaşı Hayat ta varmış. Nasıl olduysa, markette olduğu iddia edilen kadın sırra kadem basmış. Fransa dâhil bütün Batı istihbaratının, “çok tehlikeli ve silahlı” uyarısıyla aradığı bu azılı katil İspanya’nın başkenti Madrid havalimanından “kolaylıkla” İstanbul’a uçuyor. Çavuşoğlu ve Ala’nın açıklamalarına binaen herkesin aradığı bu “çok tehlikeli” kadın Kadıköyde bir otelde tam 6 gün ikamet ediyor.

 İç güvenliğimizden sorumlu Bakanımız, “Zaten Fransa’dan talep olmadan biz kendiliğimizden harekete geçerek tespit etmişiz” diyor. Ala’nın açıklaması akılla istihzadır (eğlenmektir). Mademki tespit etmişsiniz, neden gözaltına almadınız veya tutuklamadınız? Ayrıca, Türkçe bilmeyen ve Türkiye’yi tanımayan bu “çok tehlikeli” kadın binlerce kilometre yolu kat ederek ve elini kolunu sallayarak Suriye’ye nasıl ve nereden geçiş yapıyor?  Fransa’da yarım bıraktığı cinayetlerine bu saatten sonra Suriye’de devam edeceği aşikâr olan bu kadının cinayetlerinden kim sorumlu olacak? “Sınırlarımızı bombalardan kaçan siviller için açtık” diyen Davutoğlu, Suriye’de kendi zihniyeti dışında herkesi katledecek olan bu kadının otellerimizi, ülkemizi ve sınırlarımızı bu kadar rahat kullanmasına ne diyecek? Doğru olmasa da varsayalım ki, sınırları “mazlum siviller mağdur olmasınlar” diye açtınız! Bu kararınız, sınırlarımızın dünyanın en azılı cinayet şebekelerinin yolgeçen han gibi kullanmalarını mubah mı sayar?

Sayın Erdoğan, haklı olarak, “terörist İsrail devletinin temsilcisi Natanyahu hangi yüzle Paris’teki yürüyüşe katılıyor, anlamış değilim” diyor. Dünya cinayet ve harami şebekeleri mensuplarının otellerimizi, hastanelerimizi, ülkemizi ve sınırlarımızı bu kadar rahat kullanırken, Davutoğlu’nun, Paris’te “terörü lanetleyen” yürüyüşe katılmasını anlayabiliyor musunuz? Lanetlediğiniz Paris’teki terörü yapanlar için İstanbul’un göbeğinde ‘gıyabında cenaze namazı’ kılanlara karşı hiçbir cezai işlemin yapılmamasını anlayabiliyor musunuz?    

6 Ocak 2015 günü İstanbul Sultanahmet’te bir polisin hayatını kaybettiği terör eyleminin zanlısı Diana Ramazova’nın son 6 ay içerisinde Suriye’ye Kilis üzerinden iki defa giriş çıkış yaptığı ve Ekim 2013’te Gaziantep’teki bir hastanede tedavi edildiği iddiası var. Bu ve benzeri daha vahim iddialara Sizin ve Davutoğlu’nun cevabı inşallah yolgeçen han misali olan yamalı sınırlarımız misali olmaz. Veyahut siz halen üç maymunu oynamaya devam edin. Türkiye “yolgeçen han misali” giren çıkan belli değilmiş. Naçizane görüşüm, terörle oynayan habis Batı devletleri, Türkiye toplumu ve dünya kamuoyu sınırlarımızdan girenin de çıkanın da “gayet belli” olduğunu biliyor.