Kadir Topbaş İstanbul'a 'özerklik' istedi
Başkanlık Sistemi'nin Türkiye'yi eyaletlere böleceği tehlikesini AKP'liler inkar ederken bu konuda ilk talep İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş'tan geldi. Topbaş 'İstanbul kendi kendini yönetsin, başka müdahaleler olmasın, kendi kararını kendi versin' dedi.
Kadir Topbaş İstanbul'a özerklik istedi. Hatta "İstanbul’a özel bir yasa talebimiz oldu” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, 'Başkanlık sistemi' referandumu çalışmaları kapsamında AKP Büyükçekmece İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen programa katıldı. Burada konuşan Kadirt Topbaş, adeta özeklik istedi.
'İSTANBUL'A ÖZEL YASA TALEBİMİZ OLDU'
Referandum istişare toplantısında konuşma yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, “Rejim değişikliğini 1923 yılında yaptık, o geride kaldı. Ama rahat hareket edebilen bir devlet yapısının oluşması gerekiyor. Biz bile İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak yetkilerimizin artırılmasını istiyoruz. Hatta İstanbul’a özel bir yasa talebimiz oldu. Niye daha çok işlem yapalım diye. Bu bize bir ayrıcalık versin diye değil. Türkiye’deki diğer Büyükşehir Belediye Başkanları, sayın başkanım İstanbul’a başka yasa yapsınlar sizin istedikleriniz bize bol geliyor. Bizimkiler size dar geliyor. Yani Malatya’nın, Denizli’nin Diyarbakır’ın bu büyükşehirlerin yasasıyla İstanbul’u yönetiyoruz, olmuyor, yürümüyor. Bunu istemek bir farklı şey mi istemektir. Krallık mıdır bu veyahut diktatörlük müdür” dedi.
'İSTANBUL KENDİ KENDİNİ YÖNETSİN'
Kadir Topbaş, ne demek istediğini şu sözlerle anlattı:
"Diyorum ki İstanbul kendi kendini yönetsin, başka müdahaleler olmasın, kendi kararını kendi versin. Bu yanlış mı? Doğru. Böyle tek elden yürüsün”
BAŞKANLIK ANAYASASININ 16. MADDESİ AKILLARA GELDİ
Başkanlık anayasasının 16. maddesnde Türkiye'yi eyaletlere bölünme tehlikesiyle karşı karşıya bırakacak değişiklik var. Gazetemiz yazarı Rıza Zelyut yazısında bu konuyu ele aldı. İşte Zelyut'un 'İşte size yeni anayasadaki Kürdistan maddesi' başlıklı o yazısından bir bölüm:
İşin aslı şu: 2709 Sayılı Kanun’un 123. Maddesi Türkiye’nin yönetim biçimine ilişkin. Bu maddenin 3. Fıkrasında deniliyor ki: Kamu tüzel kişiliği ancak kanunla veya kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kurulur. Bunun anlamı şu: Ülke yönetiminde, il özel idaresi, belediyeler ve büyükşehir belediyeleri, köy ve diğer mahalli idare birlikleri ancak TBMM’den çıkacak kanunla kurulur.
İşte Bahçeli-Erdoğan ikilisi, hiç önemsiz gibi gözüken bu kanunın 123. Maddesi’nin 3. Fıkrası’nı değiştiriyorlar. ..
Nereden çıktı bu bilmem ne kanunun bilmem kaçıncı maddesinin sonuncu fıkrasını değiştirmek?
Dayatılan anayasa değişikliğinin 16. Maddesi’ni okuyunca bunun sebebini anlıyorsunuz. Burada “yeni kamu tüzel kişiliği kurma yetkisini Cumhurbaşkanı’na da veriyorlar.”
Eğer evet çıkar da bu yetki cumhurbaşkanına verilir ise:
Yeni yetkilerle donatılan ve hesap da sorulamayan cumhurbaşkanı bir kararname yayımlayarak Türkiye’nin yönetimine eyalet sistemini dahil edebilir. Ve kanun yoluyla bir Kürdistan kurulabilir.
'KADİR TOPBAŞ İNTİHAR ETTİ'
Son zamanlarda adı sık sık FETÖ ile anılan Kadir Topbaş'ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı da TUSKON operasyonu kapsamında tutuklanmış ve şirketlerine kayyum atanmıştı.
Yandaş yazar Fatih Tezcan kısa süre önce Kadir Topbaş'ı hedef alan bir yazı yazmıştı. O yazıda şu ifadeler yer alıyordu:
"Evet, İBB Başkanı Kadir Topbaş tam olarak intihar etti.
Damadı ve ailesinin tamamına yakını vatan haini sapık FETÖ üyesi olan Kadir Topbaş…
İsrail’in defalarca Dünya Belediyeler Birliği Başkanı seçtirdiği Kadir Topbaş...
Siyaseten ve ahlaken, bizce manen her açıdan intihar etti...
Bir şahıs, arkasında İsrail ve ABD olmasa, FETÖ Darbesi’nde vatana dönmemesinden dolayı istifasını isteyen bir devlet büyüğünü tehdit edebilir miydi?
“O seçildiyse ben de seçildim, lütfen yani!” mealinde omurgasız küstahlıkları, büyüğümüze iletilmeyeceğini bildiği ortamlarda sarf edebilir miydi?
Kadir Topbaş zaten benim için o zaman bitmişti.
Kadir Topbaş buymuş, bu kadar’mış."
