Kriz vatandaşı giyimden vurdu
Sonbaharda işleri iyi gitmeyen Hatay esnafı ilkbahar yüzünü göstermesine rağmen işlerinin açılmadığından yakındı. Esnaflar, ‘müşteri sadece fiyat sorup gidiyor’ dedi
Hüseyin Güler / Hatay
İskenderun’un ünlü Perşembe Pazarı esnafı işlerin açılması için kışın geçmesini bekledi, ama güneşin ilk ışıkları da pazarı canlandırmaya yetmedi. Perşembe Pazarı’nda tezgah başında müşteri bekleyen esnafı dinledik, en çok da giyim kuşam satanlar yakındı: “Giyeceğe gelince insanlar on yıl önceki giyeceklerini kullanıyor, idare ediyorlar. Gelenler sadece fiyat sorup gidiyor...”
‘GÜNEŞ YÜZÜNÜ GÖSTERDİ AMA İŞ YOK BE USTA’
Genç bir esnaf olan Mehmet Can, büyük umutlarla pazarcılık işlerine başlamış, giyim işine girdiğinde “nasıl olsa insanlar giyecekler, ben de bu işten ekmek yerim” demiş, ama işler düşündüğü gibi gitmemiş:
“Sonbahar sonu işlerimiz iyi gitmedi. Hadi dedik, kışın işlerimiz düzelir, o zaman borçlarımızı öderiz, ama olmadı be usta! Hadi kışın ortası insanların başka ihtiyaçları vardır, ondan almıyor, dedik, bekledik bahar gelsin, baharla birlikte işlerimiz düzelir, dedik. Aha bahar geldi, işlerimiz yine kötü! Sabah pazara geliyoruz, akşama kadar soğukta, güneşte, yağmurda bekliyoruz, yine umduğumuz müşteri yok, beklediğimiz kazancı elde edemiyoruz. Pazara kadınlar geliyor, ama sadece fiyat sorup sonra gidiyorlar. Bu insanlar da ellerindeki parayı ancak gıda için harcıyorlar. Giyeceğe gelince insanlar on yıl önceki giyeceklerini kullanıyorlar. Yani idare ediyorlar.”
PAHALI DESEN O DA DEĞİL
Mehmet’in babası yaşındaki Şehmuz Kuru’nun anlattıkları da farklı değil: “Bu işe başlayalı nerdeyse 30 yılı geçti. Başladığımdan bu yana hiç bugünkü kadar kötü günler yaşamadık. Bazen az kazandık, bazı mevsimler işlerimiz bozuk gitti, ama diğer mevsimlerde işimiz düzeldi. Elimiz eve bu kadar boş gitmedi. Ne yapacağımızı bilmiyoruz... ‘İnşallah iyi olur’ diyoruz, ama dualarımızın da hiç faydası olmuyor. Arkadaşlarla konuşuyoruz: ‘Acaba giyim pahalı mı, ondan mı insanlar almıyor?’ Ama öyle değil, ben 5 yıl önceki fiyatlarla malımı satıyorum. Zam yapmayı bırak, nerdeyse önceki senelerden daha ucuza veriyoruz. Yeter ki malımız elimizden çıksın ve borçlarımızı ödeyelim diyoruz.”
