Türkiye’yi ancak Suriye kurtarabilir

BOP’ta görev almayı kabul eden Erdoğan-Gül-Gülen Türkiye’de önce hükümet sonra iktidar yapıldı. İnsan aklı unutkanlık hastalığı yaşadığı için tekrar hatırlatalım. Bugün Erdoğan’a en çok saldıran, menfaat gemisini terk eden fareler misali olanlardır. Bu tetikçilerin kıblesi Washington ve Brüksel’dir. Bu çıkarcı sülükler Washington ve Tel Aviv’in kimi işaret etiğini, hangi ata yatırım yaptığını bilmekte ustadırlar. Şimdi bu sülükler Erdoğan sonrası Türkiye’yi tanzim edecek yeni kuvvetlerin pazarlamasını yapmakla mükellef tüccar gazete ve yazar kimliğine bürünmüştür.  

Dünyayı idare eden çok kimlikli tekelci sermayenin maddi tezahürü olan üst-akıl ulvi ve kutsal maddi-manevi çıkarlarını temsil eden köhnemiş, zalim ve talancı sistemi kurtarmak için bir karakeçi kurban eder. Yük olmaya başlayan, suç defteri kabaran sistemlerden huzursuz olur. Rahatı bozulur, tedirgin olur. Tuttuğu maşanın parmağını yakmaya başladığını hissettiği anda tereddüt etmeden herkesi ve her şeyi kurban eder. Üst-akıl ahmak liderlerin tafralarından iyi yararlanır. Saddam, ahmaklığı yüzünden kendisini, ailesini, ona umut bağlayanları hem de o muazzam Irak’ı uçuruma attı. Hadsiz gurur, kibir ve dizginlenemeyen tamahı yüzünden Bağdat halen yanar. Hafız Esad, Suriye Münafık Müslüman Kardeşler Örgütüne her türlü askeri ve lojistik destek sağlayan, şahsına en çirkef hakaretleri yapan, iğrenç iftiralarda bulunan ve “Alevi” kimliği ile alay eden ahmak Saddam’ı, Irak ve Suriye’nin suyu hürmetine, kurtarmak için çok çaba harcadı. Kibirli Saddam bu yardımı önce kabul etmedi. Ardından mecbur kaldı. Irak-Suriye yakınlaşması sağlanınca üst-akıl olaya el koydu.  

Deyimlerin muhtevası tecrübe doludur. Arapçada deyimdir: “Baada el-sakrabtiji el-fikra - sarhoşluk geçince akıl başa gelir”. “Baadaharabi Basra - Basra harap olduktan sonra” tabiri bölgemizin yaşadığı trajediyi anlatır. “Şam şerif” Suriye’nin Anadolu için taşıdığı manevi değeri ifade eder. Fransız bilim adamı Andre Parrot’un, “Her medeni insanın iki anavatanı vardır. Doğduğu yer ve Suriye” tabiri, Suriye’nin binlerce yıldır işgal ettiği merkezi konumuna vurgu yapar. Suriye, hanedanlıkları devlete sonra nüfuzlu bir imparatorluğa dönüştürür. Dünya genelinde sizi itibarlı ve etkin hale getirir. Lakin Suriye’yi kaybettiğiniz an felaketler peşinizi bırakmaz. İmparatorluğun omurgası çöker ve iflah olmanız zorlaşır. Tarih yoksunu olanlar sakalımız olmadığı için bu söylediklerimize hayret eder. Kıymet-i harbiyesini anlayamaz. Bunun içinde, toplum sözüm meclisten dışarı, eşeklerin bile iki kez düşmediği çukur içinde bir kurtarıcı bekler. İnşallah bu sefer tamamdır umuduyla yaşar. Ama ve lakin debelenir durur. Diktatörü yıktım derken ülkesini, geleceğini ateşe atmıştır ama farkında değildir.  

Erdoğan-Gül, Irak ama özellikle Suriye için iktidar yapıldı. Suriye, Erdoğan’ın yıldızını parlatan ülkedir. Erdoğan-Esad yakınlaşması ve birlikteliği dünyaya yeni bir rol model olarak sunulması arzulanan Türkiye-Suriye Birliği umudunu yeşertti. Mevcut dünya bloklarına alternatif bir üçüncü kuvvet beklentisi güçlendi. Bu birlik bölgemizin tüm ana meselelerini çözecek bir potansiyel barındırıyordu. Erdoğan, onu ayakları yere basan bir “sultan” yapacak olan bu tarihi fırsatı tepti. Suriye ve Esad samimi bir Türkiye dostu olduklarını her zaman ve mekânda gösterdiler. Erdoğan, Suriye ve Şam-ı Şerif’in önemini idrak edip hamd ve şükür edeceğine BOP’ta üstlendiği göreve boyun eğdi. Suriye’ye karşı Münafık Müslüman Kardeşleri tercih etti. “Türk-Kürt-Sünni Arap” gibi çağdışı formüllere itibar etti. Suriye’de yanan ateşi büyüttü. “Başın hazinesi akıldır” yerini kibir, gurur ve afra-tafra çıkışlarla Türkiye ve bütün bölgeyi ateşe attı. Yıldızını parlatan Suriye’nin yıldızını söndüreceğine ihtimal dahi vermedi. Menderes ve Saddam’ın Suriye ahmaklığından ders çıkarmadı.  

Erdoğan giderse Türkiye rahatlar, huzura kavuşur diyenlere naçizane nasihatimdir. Türkiye’nin selameti, birliği ve dirliği için Suriye’ye sahip çıkacaksınız. Suriye’deki ateşi söndüreceksiniz. Suriye’nin birliği, dirliği ve egemenliği için çaba harcayacaksınız. Yapmazsanız Erdo- ğan’ın görev aldığı BOP’un B planında taşeron olursunuz. Üst-akıl Erdoğan sonrası Y-Türkiye için düşündüğü yeni rol modeli yarınki “Suriye ve Irak İçin Y-Türkiye Modeli” yazımızda detaylı tartışacağız.