Uzmanlardan hükümete Münbiç uyarısı: ABD planına su taşır!

ABD heyetinin Ankara’da yaptığı temaslara ilişkin önceki gün gazetecilere bilgi veren Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'ndan, kafaları karıştıran bir açıklama geldi. ABD-YPG ilişkisine ilişkin bir izlenimini aktaran Çavuşoğlu, “ABD, YPG içindeki PKK ve Kandil bağlantılı unsurların çıkarılması konusunda bir çalışma içerisinde” ifadesini kullandı. Söz konusu çalışma, daha önce eski Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından PYD’ye öneri olarak sunulmuş, daha sonra konu rafa kaldırılmıştı. Benzer bir açıklama bu yılın şubat ayında ABD Savunma Bakanı Jim Mattis tarafından yeniden dillendirilmiş, açıklama Ankara’nın tepkisine neden olmuştu.

'AMERİKA'YA HİZMET EDER'

Çavuşoğlu’nun Washington’da 4 Haziran’da ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile yapacağı toplantı öncesi bu ifadeleri kullanması tepki çekti. Konuyla ilgili Aydınlık’a açıklamalarda bulunan 21. Yüzyıl Enstitüsü Başkanı Cahit Armağan Dilek, Çavuşoğlu’nun sözlerini, “Amerika'nın davranışını ve Suriye’nin kuzeyinde yaptıklarını destekleyen bir cümle” olarak yorumladı.

ABD’nin yapmak istediğinin de zaten bu olduğunun altını çizen Dilek, “ABD’nin amacı aynı Irak’ın kuzeyinde olduğu gibi Suriye’nin kuzeyindeki yapılanmayı da tanımasına yönelik bir stratejiyi hayata geçirmekti. Bu bağlamda Çavuşoğlu’nun açıklaması tam da Amerikan senaryosuna ve politikasına hizmet eden bir açıklama” diye konuştu.

CIA’nın hazırladığı rapor ve kitaplarında “YPG diye bir terör örgütünün olmadığına” ilişkin ifadelerin yer aldığına dikkat çeken Dilek, Amerikalıların bunu iyice benimsetmeye çalıştığını ifade etti. Önümüzdeki günlerde Amerikan Devleti'nin Türkiye’ye “Suriye’nin kuzeyinde bir terör örgütü yok” baskısı yapacağını savunan Cahit Armağan Dilek, bu sözlerle ABD’nin baskını kabul etmek zorunda kalınabileceğini belirtti. Dilek şöyle devam etti:

'KABUL ETTİRMEYE ÇALIŞIYORLAR'

“Zaten son dönemde Amerikalılar bunun görsel altyapısını da hazırladılar. Bütün görüşmelerde ve medyaya verilen pozlarda YPG’lilerin üzerindeki üniformada bir YPG arması ve Apo pençlerinin olmadığını görüyoruz. Bu, YPG denilen olayın ortadan kaldırıldığını gösteriyor. Yani basına sızan ama henüz gerçekliği olmayan, 'YPG 30 gün içinde Münbiç’i terk edecek, Türk heyeti Amerikalı heyetle birlikte bu işi kontrol edecek' bağlamındaki olay da gerçekleşmeyecek. YPG’li yok denilecek ve Türkiye’ye bunu kabullendirmeye yönlendirecekler.”

Dilek son olarak, “Seçim süreci içerisinde artık Suriye’de askeri ve politik yaptırım kozu olmayan bu durumu kabul edecek gibi görünüyor” dedi.

'BÖYLE BİR POLİTİKA OLMAZ'

Anka Enstitüsü Başkanı Rafet Aslantaş da Çavuşoğlu’nun açıklamasını, “Şimdi de ‘Kandil’den gelenler’ diye bir öznemiz oldu” sözleriyle tepki gösterdi. ABD’nin bu ayrımı nasıl yapacağını soran Aslantaş, “Böyle bir politika, böyle bir gerçeklik olamaz, ayaklarımız yere bassın. Bugüne kadar ne dediysek, tersini yapıyoruz, böyle politika olmaz” dedi. “Milli Güvenlik Kurulu toplantılarında alınan kararlarla bu yapıların hepsinin aynı olduğunu kabul ettik” diyen Aslantaş, “Bu kararları alıyorsak, o vakit siz bu ifadeyi söylemeyeceksiniz” diye konuştu. Aslantaş şöyle devam etti: “Böyle bir ayrımı ABD yapamaz, zaten yapmaz. Biz burada iki harekat yaptık. Maliyetine katlandığımız harekatlardan kazandıklarımızdan vazgeçip geri adım atmak istemiyoruz. Milletimize de anlatamayız, milli çıkarlarımıza da karşıdır.”

DAVUTOĞLU’NUN ÖNERİSİYDİ

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun tartışma yaratan sözleri, daha önce de ABD Savunma Bakanı Jim Mattis ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından dillendirilmişti.

Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, ABD Savunma Bakanı Mattis ile Şubat 2018’deki görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada Mattis'in, “YPG'yi PKK'ya karşı savaştırabileceklerini” söylediğini açıklamış, “Biz de bunun mümkün olmadığını ve hiçbir zaman YPG ve PYD'nin PKK yapılanmasından ayrılmasının mümkün olmadığını, hele PKK'ya karşı savaştırılmalarının mümkün olmadığını söyledik. Çünkü bu örgüt, kendisi zaten aynı yerden yönetiliyor” ifadesini kullanmıştı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu da Dışişleri Bakanı iken, “PKK’nın Suriye kolu PYD’nin pozisyon değiştirdiğine” işaret etmiş, “Ankara’nınsa buna kayıtsız olmadığını söylemişti. Davutoğlu, Ankara’nın PYD ile görüşülebilmek için 3 şart öne sürdüklerini belirtmişti:

“1-Rejim yanında yer almayacak

2-Suriye halkının seçimle işbaşına getireceği parlamento oluşana kadar emrivaki yapmayacak (yani fiili durum yaratıp bir bölgeyi kendisinin ilan etmeyecek)

3-Türkiye'de teröre destek vermeyecek.”

Ekim 2014’te de Davutoğlu PYD’nin PKK’dan ayrılması ile ilgili şu ifadeleri kullanmıştı:

“Davutoğlu, 'O zaman PYD’ye söylenen çok açık bir mesaj vardı: ÖSO ile birlikte davranın. Kuzey kuşağında teröre ve rejime izin vermeyin, birlikte çalışın. Aranıza mesafe koyun ve Türkiye ile iyi ilişkiler geliştirin. Eğer bunlar yapılmış olsaydı; ÖSO ile PYD, Suriye muhalefetine katılmış olsaydı rejimle işbirliği yapmak yerine, IŞİD alanda böylesine, bu kadar bir güç bulamazdı.”