Yalçın Küçük, Tuncay Özkan’a taşeron!

Dün sabah Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Yener Güneş aradı:
-”Yalçın Küçük’ün aktardıkları doğru değil. Kendisi ile yaptığım görüşmede asla sizin adınız geçmedi. Geçseydi zaten o görüşme o anda biterdi. Bunu yazılı olarak da kamuoyuna duyurduk.”
Yener Güneş’in doğru değil dediği ifadeleri, Yalçın Küçük’ün Ulusal Kanal’da benim program yaptığım Pazar günkü program saatini istemesi ve benim onunla aynı gün ekranda olmamamdı.
Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Yener Güneş bir ayrıntı daha verdi:
ARACI KORGENERAL
-”Yalçın Küçük’ü biz talep etmedik. O aracı soktu. Ergenekon tutuklusu olan emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin’i aracı yaparak kendisi Ulusal Kanal’da program talebinde bulundu.”
Gelelim Yalçın Küçük’ün neden böyle davrandığına....
Yalçın Küçük’ü tanımam... Onunla bir kere son hapse girişinin hemen öncesinde Ulusal Kanal’da karşılaştık. O hafta programı İstanbul’dan yapacaktım. Genel Müdürün odasına girince Yalçın Küçük de oradaydı ve şu ifadelerle beni karşıladı:
-”Sevgili Önkibar geleceğini duyunca gitmem gerekirken seni göreyim diye bir saattir bekledim.”
İlaveten Yalçın Küçük hakkında Yeniçağ’da yazarken bile dik ve milli duruşu bağlamında birkaç kere övücü yazılar yazmıştım. Onunu dışında ne direkt ne de dolaylı hiçbir ilişkim ve sorunum olmadı.
Peki ne oldu da Yalçın Küçük birdenbire beni hedef alan o ifadeleri kullandı.
Belli ki bunda Tuncay Özkan’ın rolü var.
Malum Tuncay Özkan, Yalçın Hoca’nın Silivri cezaevinden koğuş arkadaşı ve hastalandığında ona yardımcı olmuş. O da minnet duyguları ile Tuncay’ın doldurmaları ile bana tavır almış.
TUNCAY O KİTABI NİYE YIRTTIN?
Gelelim Tuncay Özkan’ın ile aramdaki mes’eleye!
Şahsi hiçbir şey yok ancak Tuncay Özkan benden ürker zira yaptığı pek çok şeyi biliyorum ve onları açıklamamdan korkuyor. O sebeple de çevresinde beni itibarsızlaştırmaya çalışıyor...
Mesela Tuncay hakkında neleri mi biliyorum?
Sadece bir kaçını aktarayım ki turpun büyüğü heybededir:
Yazdığı ve yayına hazır hale getirdiği büyük ses getirecek bir kitabı yaptığı esrarengiz görüşme ve buluşmalardan sonra neden yayınlamayıp yırtıp attığını perde arkaları ve tanıkları ile biliyorum... Tuncay da bunu benim bildiğimi biliyor zira bu konuyu Genelkurmay’ın bir resepsiyonunda gazeteci Bilal Çetin’in önünde yüzüne vurmuştum ve paniğe kapılmıştı.
KANALTÜRK PKK PARASIYLA MI?
Kanaltürk’ü PKK’nın MİT tarafından el konulan parası ile nasıl kurduğunu biliyorum ki bunu benim gibi Sevgili Ceyhan Mumcu da biliyor.
Şenkal Atasagun ve Mesut Yılmaz ile olan esrarengiz ilişkilerini biliyorum.
Beyaz Enerji Oparasyonunu yapan ekipte yer alan Jandarma Komutanı Osman Özbek Paşa’yı o dönem sırf Mesut Yılmaz’a tetikçilik yapmak adına nasıl hedefe oturttuğunu ve onunla 7 kere nasıl mahkemelik olduğunu biliyorum.
Keza saklamasına rağmen dolar milyoneri gazetecilerden biri olduğunu biliyorum.
Bütün bunları bugüne kadar yazmadım zira Ergenekon’da tutuklu olmasından ötürü ona saygı duydum. Ancak sadece Yalçın Küçük değil son günlerde benzeri birkaç kişiden Tuncay ila aranızda bir şey mi var gibi şeyleri işitince bunları yazmak farz oldu.
FETHULLAH-PKK-ABD YOLDAŞI
Belli ki Tuncay hapis sonrası sığındığı ve iman ettiği Dersimli Kemal’in CHP’sinde mebus olmak isterken benim bunları açıklamamdan korkuyor ve Ulusal Kanal’da çok izlenen ve etkisi olan programımı Yalçın Küçük’ü kullanarak engellemek istedi.
İlaveten Tuncay’ın “Biz kaç kişiyiz” diyerek CHP’den istifa ettirip ortada bıraktıklarını son günlerde gündeme getirmem ve Fethullah Gülen-PKK-ABD’nin izinde yürüyen Y-CHP’ye yoldaş olmasını eleştirmem Tuncay’ı korkuttu.
Hülasa Yalçın Küçük Hoca kusura bakmasın ama Tuncay’ın şahsi hesaplarına kullanılıp Truva atı olmuştur lâkin yanılgısı Ulusal Kanal iradesini kendi gibi görmesidir...