26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yeter ki yapılsın ben feragat ederim!

Ufuk Söylemez

Ufuk Söylemez

Eski Yazar

A+ A-

Yıllardan beri, köşe yazılarımda, TV programlarımda, katıldığım panel ve konferanslarda kulaktan dolma, basmakalıp veya çalakalem şeyler yazıp-konuşmamaya özen gösteriyorum.
Bilgiye ve deneyime dayalı, eleştirinin yanı sıra alternatif çözüm ve politika öneri ve vizyonunu da içeren bir bakış açısı ortaya koymaya çalışıyorum. Zaman içinde önerdiğim ya da öngördüğüm hususların gerçekleşmesi ve/veya haklı çıkmam elbette ki bana memnuniyet ve mutluluk veriyor. İşte bunun somut bir örneği olan aşağıdaki yazı, 23 Aralık 2010’da o dönemde köşe yazıları yazdığım Sözcü’de tarafımdan yayınlanmıştı:
- Doğu ve Güneydoğu için 2. nesil Kamu İktisadi Kuruluşları-
“...Geçen hafta sonu yapılan CHP Kongresini” “konuk ve gözlemci” sıfatı ile yerinde izledim.
CHP Genel Başkanı Sn. Kılıçdaroğlu konuşmasının bir yerinde “siyasette 3. yoldan” bahsetti. Bir başka bölümde ise, Doğu ve Güneydoğu’da devlet eliyle yatırım ve fabrikalar kuracaklarını Kamu İktisadi teşekkülleri oluşturacaklarını açıkladı.
Ertesi gün AKP lideri ve Başbakan Sn. T. Erdoğan da, güneydoğu gölgesine yaptığı ziyaretlerde aynı konuda tam tersi bir açıklamada bulundu. Bölgede devlet eliyle yatırım ve fabrika yapmayacaklarını söyledi. Sorumluluğu özel sektöre havale etti. Sadece alt yapıyı yaparız dedi.
Ben her iki yaklaşımın da eksik ve yanlış olduğu düşüncesindeyim.
Nitekim bu konuda Sözcü’de 2 yılı aşkın bir süreden beri çok sayıda makale yayımladım.
Ekonomide “3. yol mümkün” başlıklı 7 Temmuz 2009 tarihli Sözcü’deki yazımda “...Ne piyasa tapınıcılığı ve kumarhane kapitalizmine dönüşen finansal cambazlıklar, borsa manüplasyonları finansal mühendislikler, ne de kapalı-devletçi bir kolektivist ekonomik model.
İkisinin de dışında “3. yol” mümkün...” demiştim.
Doğu ve güneydoğu için ise özgün bir model önermiştim.
Bu model CHP’nin önerdiği klasik KİT örneği değildi. AKP gibi işi özel sektöre havale de etmiyordu.
Bana göre; sosyo-ekonomik kalkınmada geri kalmış ve işsizliğin vahim boyutlara ulaştığı yörelerimizde ve öncelikle yurdumuzun Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde yeni bir ekonomik kalkınma modeli devreye mutlaka sokulmalıdır.
Geçmişte, bu bölgeler için verilen teşvik ve kredilerin çeşitli sebeplerle hayata geçirilemediğini, amacına ulaşamadığını ve başarısız olduğunu düşünüyorum. Bu yörelerde özel sektörün kamu desteği ve öncülüğü olmadan tek başına yatırıma yeterli ve hevesli olmadığı da bilinen bir gerçektir.
Bu nedenle yörelerin koşulları, özellikleri, yer altı ve yer üstü imkânları da gözetilerek çeşitli ve farklı sektörlerde sermayesini ve kuruluş organizasyonunu devletin kamu kaynaklarıyla başlattığı, yönetimini ise, ilgili yörelerin ticaret ve sanayi odaları, ziraat ve esnaf odalarıyla birlikte özel sektörün yaptığı, yöre halkının ortak ve hissedar yapılacağı 2. nesil kamu iktisadi kuruluşlarının oluşturulması sağlanmalıdır. Bu kuruluşlar geçmişte zarar üreten, partizanca yönetilen, rekabet ve teknoloji yetersizliği çeken KİT örneklerinden bütünüyle farklı anlayış ve yapıda oluşturulmalıdır.
Devlet-millet işbirliği ve ortak organizasyonu ile yönetimi özelleştirilmiş yeni bir karma ekonomik bölgesel model olarak hayata geçirilmelidir.
Ekonomide 3. yol ve 2. nesil Kamu İktisadi Kuruluşları önerilerimizin aylar-yıllar sonra iktidar ve ana muhalefetin gündemine girerek tartışma konusu olması, geç de olsa memnuniyet verici.
Önemli olan sağlıklı, uygulanabilir ve gerçekçi çözüm ve politikaları ortaya koyabilmektir...”
***
Bugün aradan yıllar geçtikten ve AKP’nin 14 yıllık iktidarında 4 başbakan değiştikten sonra, 2016 yılında bu yukarıdaki önerilerimin neredeyse tamamen ve aynen Başbakan Sn. Binali Yıldırım tarafından geçen gün TBMM’de dile getirilmesini esasında buruk bir memnuniyetle karşıladım.
Çünkü 2009 yılında yaptığım bu öneriler, zamanında hayata geçirilebilseydi, bugün Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde işsizlik ve terörle mücadelenin sosyo-ekonomik boyutunda çok ciddi mesafeler kazanmış olurdu Türkiye.
Ama “zararın neresinden dönülse kardır” diye düşünmek gerekiyor artık.
Her şeye rağmen ve geç de olsa, bu noktaya gelinmiş olması yine de olumludur.
Ben bu konuda, benden “intihal” yapıldığı iddiasında bulunmamaya ve -varsa- fikri mülkiyet haklarımdan gönüllü olarak feragat etmeye hazırım. Yeter ki bunlar yapılabilsin, hayata geçirilebilsin.