AKP’de neler oluyor? Neler olacak!

7 Haziran seçimleri sonrası AKP’de sarsıntı dinmiş değil. Sonuçlarla ilgili tartışma sürüyor. Durumdan vazife çıkarmaya çalışanlarda hareketlenme var. Parti içe dönmüş durumda. Önümüzdeki dönem için yol haritası çizilmeye çalışılıyor. 

AÇILIM VE SURİYE  

İzlenen politikalar tartışılıyor. “Açılım” ve “Suriye politikaları” sorgulanıyor. “Yanlış yaptık” diyenlerin sayısı hızla artıyor. En tepelerde “manevra” hazırlıkları görülüyor.  

Aylar önce İranlı yetkililerle Suriye’yi ve AKP’nin tavrını konuşmuştum. “Suriye ve açılım” politikalarından çok rahatsızlardı. Ancak iyimserlikleri de gözümden kaçmadı. Erdoğan’ın eninde sonunda “Suriye ve açılım” politikasını değiştireceğini, hatta fırsat kolladığını düşünüyorlardı.  

Şu anda bir sıkışıklık var. Ama henüz bir adım atmış değil. Ancak süreç hızlanıyor. İzlenen politikaların devam ettirilmesi zor. Hem de çok çok zor! 

ERDOĞAN’IN TEDİRGİNLİĞİ 

AKP kulisleri hareketli. Erdoğan’ın bazı gelişmelerden tedirgin olduğu çok belli. Kendine karşı bir kumpas kurulmasından endişeli.  

ABD ve AB’nin “Erdoğansız AKP” projesini biliyor. Onun için de her an tetikte. İpi elinden kaçırmamak için çok dikkatli. Bir kaçırırsa bir daha tutamayabileceğini hissediyor. AKP çevrelerinde “partinin başına dönebileceği” söylentisinin yayılması da bundan. Birileri, “gelirim” mesajı ile uyarılmaya çalışılıyor. 

Yakınları kulislerde, Davutoğlu’na hiç güvenmediğini fısıldıyor. “Ona hayatının fırsatı sunuldu. Ama o başkalarıyla iş çevirmeye kalkıyor. Hakan Fidan operasyonunu unutmadık. İlk fırsatta o iş bitecek” deniyor.  

KİM KİMLE? 

“HDP’ye baraj aşırma” operasyonu tamam. Şimdi Abdullah Gül’ü parlatma dönemi başladı. Gül’ü sahneye çıkarma çabaları sürüyor. İngiltere kanadı ısrar etse de ABD kanadı temkinli. Hatta umutsuz. Davutoğlu’nu bile ondan şanslı görüyor. “Gül liderlik gösteremiyor” tespitlerinin geçerli olduğu konuşuluyor. 

Son günlerde 3 dönemliklerle mesaisi arttı. Erken seçimden endişe eden yeni Meclis grubu ile de işbirliği arayışında olduğu konuşuluyor. 

Bahçeli’nin tavırlarına dikkat çekiliyor. AKP’den çok Gül’e destek verdiği ifade ediliyor. Koalisyon görüşmelerindeki tavrının iyi incelenmesi isteniyor. Eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’la ilişkilerine vurgu yapılıyor. 

KOALİSYON NE OLUR? 

Ortalık toz duman. AKP de muhalefet de karışık. Erdoğan ayrı, Davutoğlu ayrı telden çalıyor. Uluslararası mafyalaşmış finans kuruluşları devrede. “Para bende, benim istediğim olacak” diye el altından mesaj gönderiyor. Hepsinin kendine göre koalisyon hesapları var. 

CHP ve MHP’nin durumu içler acısı. Daha işin başında birbirleriyle kavgaya tutuştular. AKP için kavga ettiklerinin herkes farkında. Parti yönetimleri öyle acemice bir politika izliyorlar ki AKP’liler ellerini ovuşturuyor.  

POLİTİKALAR DEĞİŞİR Mİ? 

Koalisyonun kaderini belirleyecek üç kritik konu var. “Ekonomik kriz, açılım, Suriye.” Bu üç konu aynı zamanda Türkiye’nin toprak bütünlüğü ve güvenlik sorunu. 

Türkiye, izletilen politikalarla krize sürüklendi. Acil paraya ihtiyaç var. Uluslararası mafyalaşmış sermaye, para karşılığında Türkiye’yi teslim almaya çalışıyor. Tipik mafya yöntemleri devrede. 

“Açılım” ve “Suriye” konuları birbiriyle bağlantılı. Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı ve Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Pekin dün Aydınlık aracılığı ile önemli bir uyarı yaptı. “ABD ile çatışma göze alınmadan PKK ile mücadele edilemez. Türkiye kararlı olursa ABD geri adım atar” dedi. Sorunun bam telini işaret etti.  

Peki izlenen politikalar değişir mi? Net bir şey söylemek için henüz erken. Ama koşullar zorluyor. 

SAFLAR! 

Gerilim hızla yükseliyor. Türkiye kritik eşikte. Ya ABD planlarına direnecek ya da bölünecek.  

Peki AKP ile direnebilir mi?  

Türkiye’de sadece AKP yok. Ayrıca AKP’nin bu haliyle kalacağını kim söylüyor ki?