AKP’den hep aynı numara!

Erdoğan kime saldırdıysa kapalı kapılar arkasında onlarla işbirliği yaptığı ortaya çıktı. Bu ABD için de İsrail için de PKK için de geçerli. Daha önce PKK’ya ağır eleştiriler yöneltmişti. “PKK ile görüşen şerefsizdir” demişti. Meğer Oslo’da masaya oturmuşlar.

Bir süre sonra yine ortalık gerildi. Erdoğan kürsülerde her gün PKK’ya veryansın etti. “Bu işin arkasında bir iş var” diye düşünmüştük. Haklı çıktık. İmralı’da Abdullah Öcalan’la bir araya geldikleri basına yansıdı.

Erdoğan ve Davutoğlu son günlerde yine benzer bir tutum içindeydi. Hatta “İç Güvenlik Yasası”nı bile PKK için hazırladıklarını söyleyecek kadar ileri gittiler. Gazetecilerle, “Yakında sürprizlere hazır olalım” sohbetleri yaptık. Yine haklı çıktık. Yine aynı numara.

ACI VEREN O FOTOĞRAF

Dün Atatürk’ün mekanı Dolmabahçe Sarayı’nda AKP ile PKK/HDP ortak basın toplantısı yaptı. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala, HDP’liler Pervin Buldan, İdris Baluken, Sırrı Süreyya Önder kameraların karşısına geçti.

Atatürk’ün mekanı, Türk bayrağı, AKP, PKK/HDP. Acı veren bir fotoğraf. Türkiye’nin başına yeni çoraplar örüleceğinin göstergesi.

ARINÇ YİNE OFSAYTTA KALDI

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bir süre önce A Haber’de katıldığı programda PKK ile yürütülen görüşmeler ve yapılacak açıklama ile ilgili olarak, “Yan yana gelerek bir açıklamadan kimse bahsetmesin” demişti.

Yine ofsaytta kaldı. AKP ve PKK/HDP yan yana gelerek açıklama yaptı.

Burada da bir gariplik var. Açıklamayı yapan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala “Hükümet içinde hükümet”. Kendilerini Ahmet Davutoğlu’na karşı değil Tayyip Erdoğan’a karşı sorumlu görüyorlar. “Biz Erdoğan’ın bakanlarıyız” havasındalar. Daha önce birçok konuda benzer tutum içine girmişlerdi. Bu kez de bakanlar kurulundaki arkadaşları Bülent Arınç’ı açıkta bıraktılar.

‘SİLAH BIRAKMA’ HAVUCUNU YER Mİ?

Daha önce olduğu gibi ihanet, “silah bırakma” havucu ile gizlenmeye çalışılıyor. PKK’ya yakın çevrelere bu konuyu sordum. Güldüler. Kandil’den de açıklama gecikmedi. Mustafa Karasu silah bırakmalarının söz konusu olmadığını söyledi.

“Habur” havası var. Habur’dan giren PKK’lılar pişman olmadıklarını söylemelerine rağmen, onları yargılayan yargıçlar, “Yok yok siz pişmansınızdır” diyerek kendilerini serbest bırakmışlardı. Şimdi de benzer bir durum var. PKK silah bırakmayacağını söylüyor. AKP, Habur yargıçları gibi hareket ediyor. “Yok yok bırakacaklar” diye halkı uyutmaya çalışıyor.

Ama ilk tepkiler bile halkın bu havucu yemeyeceğini gösteriyor.

ZAMANLAMA MANİDAR

AKP-PKK/HDP Dolmabahçe açıklamasının zamanlaması manidar. Şah Fırat operasyonu, Musul’a müdahale hazırlıkları, Suriyeli muhaliflerin eğitilmesi için Eğit-Donat protokolünün imzalanması... Şimdi de AKP-PKK/HDP ortak açıklaması. Hepsi aynı zamana rast geldi!

ABD, PKK ile TSK’yı yan yana getirmeye çalışıyor. Terör örgütünü Türkiye Cumhuriyeti’nin müttefiki yapmak için proje geliştiriyor. AKP verilen rolü yerine getirmek için harekete geçmiş görünüyor.

“AKP iktidarda kalmak için her çılgınlığı yapabilir” demiştik. Süreç hızla oraya doğru ilerliyor.

MUHALEFET NE DİYECEK?

AKP-PKK/HDP ortak açıklaması yapıldı. Ama bu yazı kaleme alındığı saate kadar ana muhalefet partisi CHP’den bir ses çıkmadı. CHP yetkililerini aradık, konuşmak istemediler. Belli ki risk almak istemediler.

Parti yönetiminin ne diyeceği konusunda tereddütleri var. Karşı çıkmakta zorlanıyorlar. Tam adayların belirleneceği sırada ters köşeye yatma endişesi yaşıyorlar.

Kılıçdaroğlu’nun “Açılıma açık çek”ini hatırlatanlar oldu. “Kırmızı çizgileri kaldırdık” sözlerini gündeme getirdiler. Beklenti, Kılıçdaroğlu’nun “Silah bırakılacaksa iyi bir gelişme” diyeceği şeklinde.

Bir parti düşünün ki, Türkiye açısından bu kadar önemli olan bir konuda hemen tepki veremiyor. Ama yakında seçmenden oy isteyecekler.

Ne diyelim! Artık kararı vatandaş verecek. Tabii ki herkes Vatan hesabı yapacak!