27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Amed Sportif kimdir?

Metin Tükenmez

Metin Tükenmez

Eski Yazar

A+ A-

1998 yılında Cumhuriyetimizin 75. yılı nedeniyle Efsane Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan’ın önerisiyle bir uluslararası hentbol turnuvası düzenlendi. Bu güzel organizasyona ben de davetliydim. Diyarbakır Havaalanı’nda Gaffar Okkan tarafından karşılandım. Yanında arkadaşları da vardı. Bana öylesine candan sarıldı ki anlatamam. Sonradan öğrendim ki benim Karslı olduğumu öğrenmiş, Kars’taki insanların sıcaklığını bir daha duyumsama için böyle davranmış. Bilindiği gibi Diyarbakır’a Kars Emniyet Müdürlüğü’nden gelmişti. Emniyet Müdürlüğündeki sofrada ağırladıktan sonra iki koruması ile bir otomobili benim hizmetime verdi. “Hocam bir şey olacağından değil rahat etmen, maçlara gelip gitmende sana yardımcı olmak içindir sadece. Burası Türkiye’nin en güvenli şehridir” dediği o günü hiç unutmam. Gerçekten de Diyarbakır’daki güven ortamına, kaldığım dört gün süresince tanık oldum. Polislerin sokağa çıkamadığı bir dönemden, gece yarısı kavşakta kadın trafik polisinin görev yaptığı bir aşamaya gelmişti Diyarbakır. İşte bu aşama birilerinin işine gelmedi. Dostum Gaffar Oktan ile birlikte yanıma verdiği iki arkadaşı Sabri ve Selahattin’de katledildi.
Oysa gaffar Oktan Diyarbakır’da salt sporu değil sosyal yaşamı da canlandırmıştı. Sosyal yaşamın canlılığının itici gücü ise Diyarbakırspor’du. O günlerde izlediğim bir Diyarbakırspor karşılaşmasında Gaffar Okkan adeta bir amigo gibiydi. Emniyet Müdürü değil Diyarbakırsor’un bir yandaşıydı sanki. Tribüne çıkıp yandaşları coşturuyor, sahaya inip ortamı kontrol ederek düzeni sağlıyordu. Diyarbakır tarihinin en sevilen Emniyet Müdürüydü dersem hiç de yanlış olmaz.
Ali Gaffar Okkan katledildikten sonra yıllarca canım Diyarbakır’a gitmek istemedim. Sonra, 2010 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği bir konferansa davet edildim. Konuşmamı Gaffar Okkan’a saygı ile başlattım. Salonu dolduran 500 kişi ayakta alkışladı. Diyarbakır’da karanlık günler isteyenlerin birçok amacından ikisi Diyarbakırspor ve Gaffar Okkan’ı ortadan kaldırmaktı. Çünkü ikisi de şehrin can damarı olmuştu. Bu damarları keserek kendi amaçları doğrultusunda başarılı da oldular. Bunun yükünü Diyarbakır halkının sırtına yüklemek kanımca ağır olur.
Peki, ne yapacaklardı Diyarbakırlılar? Diyarbakırspor’un canlandırılabilmesi için koşullar uygun değil. Yerine bir şey koymak gerekmez mi? Amed Sportif Kulübü’ne biraz da bu gözle bakmak gerekmez mi? Amed Sportif, Süper Lige çıksa kötü mü olur, yoksa kazanan ülkemiz ve spor mu olur? Bir spor kulübünün ülkenin bölünmesine hizmet edebileceğine inanmak çok zor benim için. Çünkü politikaya bulaşan hiçbir kulüp uzun süre yaşayamamıştır. Bir başka deyişle politikaya yardım eden değil, politikayı spor yararına kullanabilen kulüpler güçlenmiş, geleceğe yürümüşlerdir. Amed Sportif bölücü örgüte yardım ediyorsa çok sürmez dağılır. Ama Diyarbakırspor’un yerini doldurmaya çalışıyorsa, Diyarbakır halkının toz duman olmuş ortam içinde nefeslenmesi için çaba harcıyorsa yaşamına devam edecek, daha da güçlenecektir.
Amed adından korkmanın kimseye bir yararı yoktur. Ankaraspor’u kapatıp adını “Osmanlı” yapıyorsunuz da Amed, neden olmasın? Tarihin en büyük Türk katliamlarını yapan Yavuz Sultan Selim bir Osmanlı imparatorudur, adında kaç takım var biliyor musunuz? Kaç sokağa, köprüye, caddeye, okula onun adı verilmiştir sayamazsınız. Bundan utanılması gerekirken Amed’i kafaya takmak neden? Amed, Medler’den gelen demekmiş. Bizde Hunlardan, Göktürklerden geliyoruz. İstanbul’da Göktürk Spor Kulübü var. İTÜ’deki derslerimde Güneydoğulu çok öğrencim var. Hepsi de inanılmaz güzel insanlar. Her konuda söyleşiyoruz. Hele Şirin ile Bülent var, okulu bitirecekler, bir türlü peşimi bırakmıyorlar. Onlara şöyle takılıyorum: “Diyarbakır’ı çok seviyorum, kimseye vermem. Siz de İstanbul’u kimseye vermeyin”. Bu bağlamda Aded’de bizimdir. Eh, zaten Amed’in avukatı ve basın sözcüsü Soran Haldi Mızrak da “Türkiye bize yüz çevirmesin”demiş. Ne güzel!