Bakan Fidan'ın Şam ziyaretinde neler konuşuldu?
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 3. kez Suriye’nin başkenti Şam’ı ziyaret etti. Fidan ve Şara görüşmesinde ele alınan başlıklar ortaya çıktı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara ile Şam'da bir araya geldi. Görüşmede, Suriye Dışişleri Bakanı Hasan Şeybani de yer aldı. Son temasta ise masada pek çok konu başlığı gündeme taşındı.
DEAŞ KAMPLARINA PARANTEZ AÇILDI
Habertürk'ten Sena Alkan'ın haberine göre; Fidan’ın Şam’daki temasları tam 3 saat sürdü, bunun büyük bir kısmını ise Şara ile baş başa görüşme oluşturdu. Hakan Fidan Suriye’den döndükten sonra uzun bir açıklama yaptı. Açıklamada özellikle Suriye’nin kuzeydoğusunda SDG’nin elinde tuttuğu DEAŞ kamplarına bir parantez açıldı.
YOL HARİTASI HENÜZ NETLEŞMESEDE...
Diğer başlıkların ötesinde kamplara bu kadar kuvvetli bir vurgu olmasının sebebi, görüşmeden elde edilen somut çıktılar olması. Hatırlayalım: Kampların idaresinin Suriye ordusuna devri konusunda ABD’nin de dahil olduğu bir süreç vardı. Öyle ki, ABD kamplara dair bazı bilgileri Türkiye ile paylaşmıştı. Gelinen noktada bu konuda belli bir yol kat edildiğine dair yorumlar var. Henüz netleşen bir yol haritası olmasa da kampların kontrolünde artık bir şablon oluşmuş gibi duruyor.
EN UZUN KONU 'İSRAİL'
Buna göre; Türkiye, -Irak ve Ürdün gibi bölge ülkelerinin de dahil olacağı bir yapı ile- kamplar konusunda Suriye yönetimine profesyonel destek verme hazırlığında. SDG’nin entegrasyonu ve mart ayında varılan anlaşmanın unsurları da görüşmede masaya yatırıldı. Bu konuda çok hassas bir süreç izleniyor.
Görüşmede İsrail’in sadece Filistin’i değil, bütün bölgeye istikrarsızlık yayma çabasında olduğu vurgulandı. Bu başlıkta Suriye’nin güneyi Suveyda’da yaşananlar da masaya geldi. Tek bir bütünleşik yapı olmayan Dürziler çeşitli fraksiyonlara sahip, Türkiye ise El Hicri hariç Dürzilerle temasta.
El Hicri’nin İsrail’i güneye sokma arzusuna karşın farklı görüşte olan Dürzi gruplar da bölgede var. Esad dönemi boyunca mikro açıdan kendi hallerine bırakılan Dürzi grupların, bizzat savaşmasalar da savaşın bir ürünü olduğu değerlendirmesi yapılıyor. Bağlılıkları zayıf ve çabuk taraf değiştirme eğilimleri görülüyor. Türkiye’nin Suriye’nin güneyine bakışı da bunlar göz önüne alınarak şekilleniyor.