‘Bazı denetçiler inşaatın yerini bile bilmiyor!’
‘Biz gerçeği yok sayarak fay hatları üzerine yapı inşa ediyoruz. Fay hatları üzerine artık Türkiye’de inşaat yapılmamalı. Örneklersem, kıyafet seçerken vücut yapınıza göre seçersiniz. Ben bunu beğendim alıyorum, diyemezsiniz’
Seniha Yıldızalp, iki çocuk annesi. Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Bölgesi şube yöneticisi, yazman üyesi ve iki dönemdir de ikinci başkan. 2004 Erciyes Üniversitesi mezunu. 2004-2006 özel sektör deneyimi var. 2006-2008 yılları Oda çalışanı. 2008’den bugüne ise Gemlik Belediyesinde çalışmakta. Türkiye’de yaşanan depremler üzerine konuştuk.
KARMAŞIK SİSTEM
- Küresel ısınma çok konuşuluyor. Bunun yer küreye etkileri nedir?
Kâinattan, evrenden söz ediyoruz, o kadar karmaşık görünüp o kadar insan aklını zorlayan bir sistemle çalışıyor ve ilerliyor ki! Yine anatomiden örneklersek, hekime gidiyorsunuz, yaşınız epey ileri, bazı sorunlar yaşıyorsunuz. Yer küre de çok genç değil. 5,5 milyar yaşında ortalama. Doğdu bebek, çocuk oldu ve büyüdü, yaşlandı. Yer kürenin oluşumunda da böyle bir sistem var.
Siz bu oluşuma karşı sürekli hoyratça, olumsuz etki ederseniz, elbette doğa buna bir tepki gösterecektir. Meteoroloji biliminde gördüğümüz iklimsel olaylarda, kimyasal salınımlar, teknoloji ile gelen yararların yanı sıra doğaya, insana, yerküreye verdiği zararlar var.
Doktora gittiniz tahliller yaptı, kesinlikle bunları yememeniz gerek dedi. Siz ısrarla devam ederseniz bir bedel ödersiniz. İşte yerküre de biz canlılar kadar aktif, canlı, soluk alan bir düzende hareket ediyor. Siz onun soluğunu kesecek kimyasalları salar, yakar, suları yok eder, kirletirseniz, böyle bir toplumsal kültür yerleştirir ve bunu ‘küresel kültürün bir parçası’ haline getirirseniz, gereksiz tüketimi çokça teşvik eder, atıkları üretir durur, toplumunuzu bu ‘çok gerekli’ kirlilikten kurtarmazsanız, sellerle, yangınlarla, susuzlukla, buzulların erimesi ile depremlerle ve başka birçok sorunla insanları boğuşturursunuz. Salgında, insan faaliyetleri azaldı, ozon tabakası kendini tamir etti. Başka birçok şey kendine geldi.”
DEPREM GERÇEĞİ
- Deprem gerçeğini neden unutuyoruz, neler yapılabilir?
Dünyanın her ülkesinin oluşumlara uygun yönetim dinamikleri var. Alp- Himalaya oluşumu milyon yıllarla ölçülen bir oluşum. Türkiye’nin jeolojik oluşum yapısı belli. Aktif fay kuşaklarıyla bilinen bir ülke. Dünyanın kabul ettiği, Kuzey ve Güney Anadolu fay hatları olan, 7 ve üzeri depremli fay hatlarına sahibiz. Sizin damarınızın doğduğunuzda nereden geçtiği belli olduğu gibi bu fayların yerleri, nereden geçtiği de belli. Milyonlarca yıldır da varlar. Faylar yerin kırık yeri, kayaların altında magmanın hareketi ile oluşan yerin konveksiyonel akımlarıdır.
Yerküre güneş ve kendisi etrafında dönüyor, ne oluyor bu akımlar? Yerin altındaki magmaya etki ederek üstünde yaşadığımız, kabuk dediğimiz kısmı zayıf yerlerinden kırmaya başlıyor. Bu sarsıntıya neden oluyor, deprem oluşuyor.
Aslında fay hatları, bizim en büyük nimetimiz. Bu faylarımız olmasa bu kadar nimet dolu topraklarımız olmayacaktı. Ama bilimsel yaklaşırsak, elinizde bir varlığınız var, bunu yok mu saymak, var mı saymak istersiniz? Sevmediğimiz kişiyi yok saydığımız, görmediğimiz zaman o yok mu oluyor? Yok saydığınız kişi ya da durum veya olgu, bir gün başınıza büyük bir dert olarak gelir.
Deprem ülkesiyiz, anatomimiz genç ve dinamik, hareketliyiz, kanımız kaynıyor. Ancak gerçeği görmemek için elimizden geleni yaparak, hırs ve duygularımıza kendimizi kaptırarak gencecik, hareketli, dinamik yapıyı görmezlikten gelerek, doğru düzgün kayıt, belge tutmayarak, hatta unutarak, ona doğru yaklaşmayarak sorunu atlattık sanıyoruz. Bizde fazlasıyla kadercilik anlayışı var.
Japonya bizden çok daha fazla ve kuvvetli sarsıntıların yaşandığı bir zemine sahipken neden onların burnu kanamıyor? Çünkü onlar aynı insan anatomisini inceler gibi zemini, yeri karış karış inceleyip, araştırarak deprem gerçeğini kabul ettiler. Bunu suça ya da cezaya bağlamadılar, bu gerçeğin yarattığı sonuçları ortadan kaldırmak için bilimsel çalışmaların gereğini yaptılar.
Biz gerçeği yok sayarak fay hatları üzerine yapı inşa ediyoruz. Fay hatları üzerine artık Türkiye’de inşaat yapılmamalı. Örneklersem, kıyafet seçerken vücut yapınıza göre seçersiniz. Ben bunu beğendim alıyorum, diyemezsiniz.
1999 depreminden bugüne aradan 24 sene geçmiş, 6 Şubat’ta sizin çıkardığınız dersler, deneyler, önlemler ne? Deprem çok geniş bir alanda gerçekleşti evet ama 24 sene öncenin ve aralarda olanların bir dersi yok mu? Evet kâğıt üzerinde, mevzuatta çok büyük ve güzel değişiklikler yenilikler yapıldı ama uygulayanlar, yerel yönetimler, plancılar saha denetimlerini nasıl yaptı?
Proje müellifleri, yapı denetim, müteahhitler, şantiye şefleri, biz imarcılar… Bu sac ayağının biri eksikse, geçmiş olsun. O iş doğru gitmeyecek. Ülkemizde yaşadığımız gerçeklikle bir kez daha karşılaşacağız. Teknolojiye, her şeye erişimin bu kadar kolay olduğu, projelerin sayısal çizildiği ortamlarda, zemin etüdünü çok zor şartlarda yapıldığı günlerden daha kolay yaptığımız şimdilerde neden gene büyük bir fecaatle karşılaştık. Aslında biz, deprem kendini hatırlatmazsa birkaç yılda eski tas eski hamama dönüyoruz. Belge, kayıt tutmuyor, olanı okumuyoruz. 1930’dan sonra Erzincan, Tokat, Van, Gediz... böylece binlerce can gidiyor.
YAPILAN HATALAR
“Marmara Bölgesi, yani sanayi, ticaret vb. ile en önemli bölgemizde, 1999’da bölge zarar görünce ekonomik beli kırıldı ülkenin... Bugün aynı şeyler olmasın deniyor, İstanbul konuşulup duruyor. Ama Devlet denetlerse, deneyimli insan gücüne önem verirse olur.
Zemin etüdünde yapılan eksiklik ya da hata, statik hesaplamaya, donatı sistemine, demire, betonarmeye etki ediyor. İlk yıllarda bu hataları çok gördük. Bu işin ilmini almayan kişilerin Türkiye genelinde herhangi bir yerde çalışmaması gerekir. Müteahhit elbet bilimsel olarak bakmayabilir, bunu devlet, ilgili kurumlar, konut almak isteyen vatandaş denetleyecek. Devlet yapı denetim kanunu çıkardı. Ben denetlemeye yetişemiyorum, personel tayin edemiyorum, diyerek özel yapı denetimlerine verdi işi. Bazıları işini doğru dürüst yaparken bazıları inşaatın yapıldığı yeri, arsayı bilmiyor.
Zemin iyileştirme projesi olup yapılmadığı tespit edilen, ya da projesi olup yapılan iyileştirmenin uygun yapılmadığı tespit edilen bilirkişi raporları var. İşini, evini iyi yapan, faya 50 metre mesafede binalar büyük depreme rağmen ayakta kaldı, 500-1000 metrede iyi yapmayanın ise evi yıkıldı. Kahramanmaraş’ta bir züccaciyeci vardı bir bardağı bile kırılmadı. Öte yanda kamu binaları dahi hasar gördü.
EV ALIRKEN DİKKAT EDİLCEK HUSUSLAR
- Ev alırken neye dikkat etmeli? İnşaat, binalar sorgulanabilir mi?
Bizler genellikle boya rengi, fayans, mutfak dolapları, evyelerle ilgiliyiz. Bir zaman sonra onları tadilatla değiştirebiliriz. Asıl odaklanılması gereken zemin etüdü, zemin iyileştirmesi, statik hesabı, taşıyıcılarda kullanılan demir, beton vb. 18 yıllık tecrübemle şunu gördüm, müteahhit firmalar belli fenni mesullerle çalışıyor. Mimarı, statik hesabı yapan inşaat mühendisi, mekanikte, makine ve elektrik tesisatında elektrik mühendisi, yapı ruhsatını veren yerel belediye ve yapı denetim ile ilerliyor, Devlet vatandaşa, alacağı binanın ya da her şekilde binasının bilgilerini alabilmek üzere kanun çıkarmış. Mesele ilgili muhataplarını bilmekte. Sorun arazideki binanın durumunun ne olduğunu öğrenmektir. Belediyeler, yapı ruhsatı ile binanın bilgilerini vermek zorundadır.
- Kadınlar deprem öncesi, deprem anı ve sonrası neler yapabilir?
Kadınlar ilk önce çocuklarıyla, panik yapmamaları için ev içinde birçok kez tatbikat yapmalılar. Hangi noktalarda çökme ve cenin şekli alacaklarını öğretmeliler. Hayat kurtaran üçgene uygun biçimde, evdeki eşyaları düzenleyebilirler. Çocuklarının ceplerinde her zaman birer düdük bulunmasını sağlayabilirler.