‘Gülüp eğlenirken arada bizi de hatırlayın’

Türk tiyatrosunda iz bırakan, kendisinden sonraki tiyatrocuları da etkileyen İsmail Hakkı Dümbüllü 52 yıl önce 5 Kasım 1973’te aramızdan ayrıldı.

Geleneksel Türk tiyatrosunun son temsilcilerinden biri olan Dümbüllü özgün ses tonu, saf görünüşü ve sevimli mimikleriyle izleyicilerin gönlünde yer edindi.

DÜMBÜLLÜ, ADINI BİR KANTODAN ALDI

Dümbüllü ismini aynı adı taşıyan bir kantodan aldığını belirten usta sanatçı verdiği bir röportajda ismin üzerinde nasıl kaldığını şu sözlerle anlattı: “Peruz Hanım vardı kantocu, Samran’dan evvel. Bu Peruz Hanım o zamanın en birinci kantocusuydu. Beste yapar, güftesini de kendisi yazardı. Dümbüllü diye bir kanto söylerdi. Buna bir gazel ilave ederek söylemeye başladım. ‘Dümbüllü, Dümbüllü, gabarala, mabarala Dümbüllü’ diye oynardık. Böylece Dümbüllü adı üzerimde kaldı.”

1928 yılında kendi topluluğunu kuran usta sanatçı 1933 yılından sonra Anadolu turnelerine çıktı.

‘ORTA OYUNUNA DUDAK BÜKMELERİNE BAKMAYIN’

Orta oyunu geleneğini tek başına sürdüren Dümbüllü, 1967’de verdiği bir röportajda, orta oyununun zorluklarına değinerek şu ifadeleri kullanmıştı: “Bakmayın siz zamane züppelerinin orta oyununa dudak bükmelerine. Orta oyunu, insanı sahne oyunundan çok hem de pek çok yorar. Perdesi yoktur, kapanmaz, dinlenemezsin. Dekoru yoktur, arkasına saklanamazsın. Üstelik sahne oyununda sıra öyle habire dönüp dolaşıp sana gelmez. Zaman zaman sahnede hiçbir şey söylemeden uzun uzadıya oturduğun olur.”

Sonraki Haber