Meserret Taşkın’dan mektup var! Doğanın yası

Herhalde bundan, sonbahara hüzün mevsimi denmesi… Hüzün ve hazan yan yana. Bunun için her sonbahar geldiğinde, evlerimize ve kendi içimize çekiliyoruz biraz. Battaniyelerimize, sıcacık atkılarımıza bürünerek; çayımızı ya da kahvemizi yudumlayarak içimize daha çok bakıyoruz. Sonbahar, benim gibi hüzünlenmeye teşne olanlar için ideal mevsim kısaca. Ölmekte olan doğanın, yasını tutuyoruz. Bunu yeniden canlanmak için yapıyoruz. Her yas dönemi, hayatımızda bir toparlanma, temizlenme dönemidir; diğer özelliklerinin yanında. Her yas, ölen için olduğu kadar, kendimiz içindir aynı zamanda.

6 Aralık’ta, Vatan Partisi Öncü Kadın, Ankara’da Genel Kurul düzenliyor. Sonbaharın sonunda yani. Yas ve hüzün mevsimini bitirip, mücadeleci kışa girerken. Hayatın ve doğanın döngüsü böyle sürüyor. Güneşten uzak, kuzey yarım kürede, ölmüş doğanın yokluklarıyla, kısaca hayatın zorluklarıyla daha çok savaşacağımız bir kışa giriyorken.

İşte böyle hanımlar: Dilerim; güzel yurdumuzun her yerinden, her yaştan güzel kadınlarla Genel Kurul’da buluşur, görüşürüz. Dilerim; sonbaharın hüzün ve yasından sıyrılıp, zorlu kışlara ve arkasından gelecek olan coşkulu baharlara hazırlandığımız; toparlanıp, arındığımız; Öncü Kadın’ın hedeflerine ulaşmak için mücadelesini yükselteceği bir Genel Kurul olur.

Sadık Okurunuz

Kırk beşini aşkın

Meserret Taşkın