Meserret Taşkın’dan mektup var ‘Kara bahtım kem talihim…’

Köyde bahçesi olan, kocamla da arazisi ortak olan herkesin parası yattı. Kocamın bahçesi için yatması gereken “don parası” yatmadı. Paranın neden yatmadığını öğrenmek için İlçe Tarım Müdürlüğü’ne giden kocama, yetkililerin verdiği cevap şu: Biz de bilmiyoruz. Listeleri gönderdik. Durumu aynı olanlardan bir kısmına yatmış, bir kısmına yatmamış. Sizin durumunuzda birçok çiftçi var. Ödeme yapılması gerekip de yapılmayanların listesini yeniden göndereceğiz. Sonucu da hep birlikte göreceğiz.

Kocam oldukça şanssız bir adam. Aziz Şenses’den alınan Adana türküsündeki gibi:

“Taşa bassa iz olur. Başı bir Erciş dağıdır, yaz günleri kış olur. Ağustos’ta suya girse, balta kesmez buz olur. Yüz yaşında bir yar sevse, on üçünde kız olur.”

Ya da Aşık Çelebi’nin,

“Bir acaib talihim var her işim bozgun düşer

Bülbül için dam kursam, içine kuzgun düşer,” dizelerindeki gibi.

Hazır lokma yemişliği yok. Her şeye mücadeleyle ulaşabiliyoruz. Ters bir adam da değil, ama işleri genellikle ters gider; zor yoldan hallolur. Benim talihim de O’nunkine benzer. Birbirimizi bulmanın dışında, kolay giden işimiz pek olmadı. Takdir-i ilahi. Tanrı, belki de “en zor işinizi ben hallettim kullarım; ufak tefek işlerinizi de siz uğraşıp çözün” demekte. Kim bilir?

Sadık Okurunuz

Kırk beşini aşkın

Meserret Taşkın