Öz Büro İş Başkanı Gülbaba: Birçok yerde grev kararları aldık

Gülbaba, diğer işyerlerinde devam eden müzakereler hakkında da konuşarak, 'Arkasından yeni grev kararları aldık hem kamu kurumlarında hem de birçok üniversitede birçok grev kararları aldık. Ocak ve Mart yürürlük başlangıçlı işyerlerimizde grev kararlarımızı aldık. Yasal prosedür işliyor.' dedi

Yaklaşık 600 bin kamu işçisinin hükümetin tavrından dolayı tıkanan toplu sözleşme müzakerelerine ilişkin alınan grev kararları kamuda örgütlü sendikalarca uygulanmaya başlanacak. İlk grev, Öz Büro İş Sendikası tarafından İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nde 4 Temmuz’da başlatıldı ve 26 gündür kararlı şekilde sürüyor. Sendika Başkanı Gülbaba, “Bu grev ideolojik bir grev değil, bu grev politik bir grev değil, bu grev hak grevi, bu grev masum bir grev, geçinemeyen insanların ev kirası ödeyemeyen insanların isyanıdır aslında bu grev. Aslında sadece Katip Çelebi işçileri değil 600 bin işçinin yaşadığı tam da bu durum.” sözlerini kullandı.

Öz Büro İş Sendikası Genel Başkanı Baki Gülbaba, örgütlü oldukları işyerlerinde yaşanan grev sürecini Aydınlık’a anlattı.

‘TOPLU İŞ SÖZLEŞMEMİZİ İMZALAMAK İSTİYORUZ’

Grevdeki Katip Çelebi Üniversitesi emekçilerini selamlayan Gülbaba, “İşçiler kararlı, sendika olarak biz kararlıyız, yaşam koşullarının ne kadar zorlu olduğunu herkes biliyor. İşçiler ve sendika olarak son derece iyi niyetliyiz. Oturup masada toplu iş sözleşmesini imzalamak istiyoruz. Bu gerçekleşinceye kadar bu grev devam edecek.” diye konuştu.

‘DİĞER GREVLERLE İLGİLİ PROSEDÜR İŞLİYOR’

Gülbaba, diğer işyerlerinde devam eden müzakereler hakkında da, “Arkasından yeni grev kararları aldık. Hem kamu kurumlarında hem de birçok üniversitede şu anda Ocak ve Mart yürürlük başlangıçları işyerlerimizde grev kararlarımızı aldık. Şu anda yasal süreç de işliyor, Çalışma Bakanlığı tarafından, İşkur tarafından grev oynamaları yapılıyor. Arkadaşlarımız büyük oranda greve ‘evet’ demek suretiyle buralarda da grevi fiilen başlatılacağı süreçleri görüyoruz.” bilgisini paylaştı.

‘GREVE ÇIKMAYANLAR BİZİ ÜZÜYOR’

İzmir Katip Çelebi grevlerinin 26. gününde ve şu anda kamudaki tek grev olduğunu anımsatan Gülbaba, şöyle devam etti: “Aslında bu anlamda üzüntümü ifade etmek istiyorum. Ocak’ta başlayan toplu sözleşmelerde, eğer toplu sözleşmeler imzalanamıyorsa greve çıkmak, grevi başlatmak yasal prosedür açısından, takvim açısından mümkünken, bunun yapılamamış olması bizi üzüyor.”

‘KÇP’DE SAĞLIKLI MÜZAKERE YAPILAMADI’

Baki Gülbaba, toplu iş sözleşmesinin başka boyutları olduğuna dikkat çekerek, şunları dile getirdi:

“Şunu özellikle söylemek istiyorum, biz Öz Büro-İş Sendikası olarak şu anda kamudaki 53 bin üyemiz adına toplu sözleşmesini bugün imzalamaya hazırız. Kamu Çerçeve Protokolü sürecinde sıkıntılı başladığını, sağlıklı müzakereler yapılamadığını, çalışanların ekonomik anlamda, sosyal anlamda çok ciddi bir sıkıntı ve travma yaşadıklarını herkes biliyor. Bu toplu iş sözleşme sürecini bir kısım böyle 6 aylık periyod dilimlerine, yüzde 16’lara 11’lere hapsetmeyi doğru bulmuyoruz. Toplu iş sözleşme komplike bir olay. Toplu iş sözleşmesi işletmeyi, kurumu, emeği, çalışanları, üretimi, verimliliği güçlendiren bir karakterde olmalı. Çalışanların bir yığın sorunu var. Bizim sorunumuz sadece ilk 6 aydaki o yüzdelik olay değil ki. Bizim sorunumuz, eğer vergi dilimleri aynı şekilde kalacaksa toplu sözleşmesinin ikinci 6 ayında yüzde 16,67 ya da 11 olmasının çok fazla bir anlamı yok ki. O nedenle baştan beri şunu söylüyoruz; Toplu sözleşmeler sendikalarla kurumlar arasında başlayan ve biten süreçler olmalı. Matematiksel olmalı, mantıklı olmalı, rasyonel olmalı, günün ekonomik gerçekleriyle çarpışan, örtüşen, buluşan karakterde olmalı.

‘TAYİN HAKKINI EKONOMİYLE İZAH EDEMEZSİNİZ’

“Tayin hakkının hala verilememiş olması, bununla ilgili yedi aydan beri bir cümlenin dahi edilememiş olmasını matematikle, ekonomik programla ya da daha başka hiçbir şeyle izah etmek mümkün değil. Haftalık çalışma süresinin memurlarda olduğu gibi neden 40 saat olmadığının hala anlaşılamadığını üzülerek tekrar ifade etmek durumunda kalıyorum. Meslek kodlarını, kamuda hala taşeron uygulamasının hiçbir şekilde izah edilebileceği bir tarafı yok. O nedenle biz hep baştan beri sağlıklı müzakere dedik. Bu sağlıklı müzakerelerin olmamış olması sebebiyle hiç kimsenin çalışanlara şu ya da bu şekilde daha fazla haksızlık etmek gibi bir hakları olmadığı gerçeğinden yola çıkarak şunu söylüyoruz: Toplu sözleşme ayaküstü bir kısım tavırlarla düşünülecek, konuşulacak bir şey değil. Toplu sözleşme hem kurumun hem de çalışanların 2 yıllık hayatlarının geleceğinin konuşulduğu önemli süreç.

“Bu sürecin sağlıklı, akıllı, adaletli, hakkaniyetli değerlendirilmesi gereken müzakere ve süreçlere ihtiyaç var. Bunun hala yapılamamış olması bizi üzüyor. Bu durumda yapılması gereken yasanın bize sağladığı hakları kullanmaktır. Öz Büro-İş Sendikası bu hakları kullanıyor. Onlarca grev karar aldık, almaya da devam edeceğiz.”

‘KENDİ TİS’İMİZİ İMZALAMAK İSTİYORUZ’

Toplu sözleşmelerin sadece Kamu Çerçeve Protokolü çerçevesine hapsedilmesi eşyanın tabiatına, hayatın doğal akışına aykırı olduğunu, doğru olmadığını aktaran Gülbaba, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kamu Çerçeve Protokollü'nün çalışanlara da, ülkeye de çok ciddi kayıplar verildiğinin farkındayız. Bu sürecin tamamlanması gerekiyor. Toplu iş sözleşmeleri kurumlarla sendikalar arasında oturup sağlıklı bir şekilde müzakere edildikten sonra imzalanması doğru olandır. Bütün çalışanların beklentisi de budur.

“Bu büyük ülkenin, bu büyük emekçilerin -ki kamuda şu anda 600 bin işçi sayısı, norm kadronun da altında bir sayıdır- insanlar gerçekten çok çalışıyor, çok yoruluyor. Bazen 3 kişinin, 4 kişinin işini bir arkadaşımızın yaptığı işyerlerini sayabilirim. Bu durumda olması gereken biraz böyle empatiyle, sempatiyle, biraz öyle hesap makinesini bir tarafa bırakarak bir total mutluluğu, herkes için ortak bir huzuru, aranma olmalı toplu sözleşmenin temel hedefi. Ama bu hedeften çok uzakta olduğumuz bizi üzüyor. Hem ülkemiz adına üzülüyoruz, hem de çalışanlar adına üzülüyoruz. Bu asla doğru değil. O nedenle Çalışma Bakanımıza da buradan sesleniyorum; Öz Büro-İş olarak biz, Kamu Çerçeve Protokolü bir tarafa, hemen kendi işçilerimizin toplu iş sözleşmesini bugün itibariyle imzalamak istiyoruz. Çağırdıklarında gideceğiz, oturup toplu iş sözleşmesini imzalayacağız.”

SENDİKALARA ÇAĞRI: AİDATLARI DÜŞÜRÜN

Baki Gülbaba, diğer sendikalara da şu çağrıda bulundu:

“Biz sendikalara aidatların düşürülmesi konusunda aylarca çağrılar, hatta yıllarca çağrılar yapıyoruz. Bu çağrılarımızı tekrar yenilemek istiyorum.

“Bir şey daha yapmak istiyoruz. Bu toplum iş sözleşmesi imzalandığında, Ocak'tan günümüze gelinceye kadarki 7-8 aylık periyodda, sendikaların üyelerinin geriye dönük aidat farkı almamaları gerektiğini, ısrarla önemini binaen vurgulamak istiyorum. Emek adına bugüne kadar iyi bir sınav verilmedi. Hiç olmazsa sonuçta toparlayan ve doğruluğu bulan bir çizgide bu toplum işsizleşmelerinin imzalanması gerektiğini tekrar ifade etmek istiyorum.”

Sonraki Haber