Restorasyon facialarının bir nedeni de özelleştirme! Kamu kurumları sınırlı kadrolarla çalışıyor

Selimiye Camisi’ndeki restorasyon süreciyle ilgili Aydınlık’a değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Zeynep Ahunbay kamu kurumlarında yeterli sayıda uzmanın çalışmadığına dikkat çekti.

Selimiye Camisi’nde yapılmak istenen yeni restorasyon projesiyle ilgili Edirne İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkemenin kararında söz konusu projenin uygulanması durumunda UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan camide telafisi güç zararların doğabileceği belirtildi.

Mahkeme ayrıca, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve ilgili idareden Selimiye Camisi’nde geçmişte yapılan restorasyonlara ilişkin tüm görsel ve yazılı belgelerin onaylı örneklerini de talep etti. Restorasyon sürecinde bilimsel rapor alınıp alınmadığının da açıklığa kavuşturulması istendi.

Selimiye Camii Tetkik ve Tahkik Heyeti’nin önerdiği ve Bilim Kurulu’nun reddettiği proje iki yüz yıllık tezyinat ve hat süslemelerinin yok olmasına yol açacak. Selimiye Camisi’nde herhangi bir kazıma işleminin yapılıp yapılmadığı ise henüz bilinmiyor.

Restorasyon Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Selimiye Camisi’ndeki süreci Aydınlık’a anlattı. Ahunbay, mevcut bezemelerin korunmasının uygun bir yaklaşım olduğunu dile getirdi. Yeni önerilen projenin varsayımlara dayandığını kaydeden Ahunbay, “İtiraz edilen konu mevcut bezemenin 16. yüzyıla ait olmaması. Ne yazık ki Mimar Sinan döneminde yapılan kubbe bezemesiyle ilgili veriler sınırlı. Bazı izler var ancak bunlar tüm kubbe için bir restitüsyon ve restorasyon önerisi geliştirmek için yeterli değil” ifadelerini kullandı.

Ahunbay ayrıca kamu kurumlarının restorasyon ve koruma için yeterli kadroya sahip olmadığını ve bu sebeple restorasyon projelerini özel şirketlere ihale ettiğini dile getirdi.

Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, sorularımızı yanıtladı:

‘BEZEMELERİN KORUNMASI UYGUN’

- Selimiye Camisi’nin restorasyon çalışmalarıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Sizin görüşleriniz nelerdir?

Selimiye Camii Mimar Sinan’ın başyapıtı ve bir Dünya Mirası. 1570’lerden günümüze kadar yıkılmadan, büyük hasar almadan gelebilmesi iyi bir tasarımı olması, sağlam inşa edilmesi sayesinde olmuş. Bugün onu onarırken hem özgün değerlerini korumamız, hem güvenliğini kontrol ederek yaşatmamız gerekiyor.

Çağdaş koruma çalışmaları birçok disiplinin katkısıyla gerçekleştiriliyor. Anıtların çeşitli risklere karşı hazır olması gerekiyor. Tarihi bilgi ve tekniklerin yanı sıra, geleneksel ve çağdaş yöntemlerden yararlanılarak bakım, onarım, sağlamlaştırma işlemleri yapılıyor. Yüzyıllar boyunca yapılan bakım onarımlar, yenilemeler tarihi yapının bir parçası olarak saygı görüyor. Onun özgün tasarımını zedeleyen müdahaleler varsa bunlar kaldırılır ancak zamanla eklenen bezemeler, tefrişat dönem ekleri olarak korunur.

Selimiye Camisi’nin kubbesinde ve diğer örtü öğelerinde bulunan bezemeler de yok olan ilk dönem bezemelerinin yerini almış olan ve döneminin bezeme anlayışını yansıtan tarihi belgeler, sanatsal katkılar. Selimiye’nin yaşamının parçası olan mevcut kubbe bezemelerinin onarılarak korunmaları uygun bir yaklaşım.

‘ÖNERİLEN PROJE VARSAYIMLARA DAYANIYOR’

- Mevcut projenin Mimar Sinan’ın anlayışına uygun olmadığı iddia ediliyor. Bu iddialar doğru mu?

Mevcut proje geç Osmanlı döneminden kalan bezemeleri korumayı öngörüyor. Bezemedeki renkler, desenler dengeli ve Selimiye’nin iç mekanı bu bezemeyle insanların hafızasına yerleşmiş bulunuyor. İtiraz edilen konu mevcut bezemenin 16. yüzyıla ait olmaması. Ne yazık ki Mimar Sinan döneminde yapılan kubbe bezemesiyle ilgili veriler sınırlı. Bazı izler var ancak bunlar tüm kubbe için bir restitüsyon ve restorasyon önerisi geliştirmek için yeterli değil. Hazırlanan öneri düşünce olarak sunulabilir ancak varsayımlara dayanan bir projenin uygulanması mevcut geç Osmanlı bezemesini kaldıracağından kabul edilir bir müdahale değil.

‘KAMU KURUMLARI SINIRLI KADROLARLA ÇALIŞIYOR’

- Restorasyon çalışmalarının özel şirketlere ihale edilmesi doğru mu? Bu çalışmalar neden Bakanlık eliyle yapılmıyor?

Ülkemizde Kültür Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Karayolları, yerel yönetimler gibi kamu kurumları sınırlı mimar, mühendis ve konservatör kadrolarıyla çalışmaktadır. Çok sayıda kültür varlığına sahip olan kurumlar bunların bakım onarımlarını kendi kadrolarıyla yürütemediklerinden, ihaleler yapılmakta ve konunun özelliğine bağlı olarak, uygulamaların deneyimli yüklenici firmalar tarafından yürütülmesi sağlanmaktadır.

Yurtdışında kültür bakanlıkları (örneğin Yunanistan, İtalya, İngiltere) çok değerli, Dünya Mirası düzeyindeki varlıklarının korunması için sürekli çalışan kadrolar istihdam etmekte ve uygulamalar bu kamu kurumlarının ekiplerince yürütülmektedir. Bu olanak yapılan kurum kadrosundaki uzmanların uygulamalarla yakından ilgilenmelerine, işin her aşamasında ekiplerin, titiz çalışmalar gerçekleştirmelerine olanak sağlamaktadır.

- Yeni projenin uygulanması durumunda hangi sorunlar ortaya çıkar?

Projenin uygulanması, bir Dünya Mirası kültür varlığının yaşamına ait bir tarihi katmanın kaldırılıp yerine varsayıma dayalı bir bezeme programının uygulanması anlamına geldiği için koruma ilkelerine aykırı bir durum yaratacaktır. Ayrıca Selimiye’yi ziyaret edenler hiç alışık olmadıkları bir kubbe görüntüsüyle karşılaşacaklar, anılarındaki kubbenin neden değiştiğini anlamakta zorluk çekeceklerdir.

Sonraki Haber