1 Mayıs’ın karşısında mevzilenen ABD tankları

Artık her şey açık: Karşıda ABD zırhlı birlikleri var. PKK/PYD denen bölücü terör örgütüne kalkan oluyorlar. Bizim tarafta Türk Silahlı Kuvvetleri.

ABD SİLAHIYLA KURUCULUK

Olayın buraya geleceği daha 1991 yılında belli olmuştu. ABD, ilk Körfez saldırısını yaptı ve Irak’ı böldü. Amaç sözümona Kürdistan’ı kurmaktı. “Kürdistan”, ancak ABD silahıyla kurulabilirdi ve ABD silahıyla kuruldu. “İkinci İsrail” dedik. Çünkü Kürt adının kirletilmesine razı olamazdık. 2003 Martında ABD’nin ikinci saldırısı geldi. Ve en son Suriye’de iç savaş kundakladılar. Kürdistan’ı Doğu Akdeniz’e bağlamanın ve Türkiye’yi parçalamanın gereği buydu.

STRATEJİK PİYON

Şimdi anlamak istemeyenler de anladı mı: ABD ile PKK/PYD arasındaki ilişki stratejik düzlemdedir. PKK, ABD’nin stratejik piyonudur. Efendi, stratejik piyonunu tanklarıyla korumaktadır. PKK’yı hendeklere gömen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin karşısında ABD Silahlı Kuvvetleri konumlanmış bulunuyor.

17 NİSAN GERÇEĞİ

16 Nisan akşamı, 16 Nisan’ın arkada kaldığını belirtmiştik. Cepheleşme Evet ile Hayır arasında değil artık. Evet diyen de Hayır diyen de bu milletin parçası. Ve şimdi Evet’in de Hayır’ın da karşısında ABD tankları konumlanmış bulunuyor. Vatan Savaşı gerçeği, yeniden gündemin merkezine oturdu. Her şey açık: Evet ile Hayır’ı birleştirirsek Vatan Savaşını kazanırız. Evet ile Hayır’ı kamplaştırırsak ABD’nin planlarına hizmet ederiz.

VATAN SAVAŞÇILARI VE SARAY SAVAŞÇILARI

Vatan Savaşına karşı olanlar, “Saray Savaşı” diyorlardı. Ve milleti Evet-Hayır kamplaşması içinde tutarak bölmek peşindeler. Onların karşısında Amerikan tankı yok. Ama Türkiye’nin karşısında Amerikan tankları var. Manşetlere de yansıdı bu gerçek.
Vatan Savaşına “Saray Savaşı” diyen Sözcü ise, 96 yıl öncesinde:

İÇ CEPHEDE KAMPLAŞMANIN VARACAĞI YER

Sınırda namlularını Türkiye’ye çevirmiş olan ABD tankını görmüyor. 96 yıl öncesinin vatan mevzisine girerek, bugünkü vatan mevzisine yan çiziyor. Türk Ordusunun Fırat Kalkanı harekâtıyla çamura saplandığını söylüyorlardı. Bu iddianın ispatlanması için, Türk Ordusunun çamura batması gerekiyor. Yürekler, Mehmetçikle çarpmıyor o zaman.
Türkiye’nin içinde bulunduğu cepheleşmeyi doğru belirlemezseniz, karşı cephede bulabilirsiniz kendinizi. Hâlâ Hayır ile Evet’i savaştırırsanız, Amerikan tanklarını göremezsiniz.

EMEKÇİLERİN VATAN MEVZİSİ

1 Mayıs meydanları da artık Türkiye ile ABD emperyalizmi ve bölücülük arasındaki cepheleşmenin meydanlarıdır. ABD tankları ile aynı cephede yer alan bir emekçi düşünebiliyor musunuz? Bir işçi, bir çiftçi, bir kamu emekçisi, bir esnaf veya zenaatkâr bulabilir misiniz Amerikan tanklarının arkasında PKK ile el ele?
Suriye sınırında mevzilenen Amerikan tanklarının namlularının hedefinde yalnız Mehmetçik yok, aynı zamanda emekçiler var. Amerikan tanklarının namluları yalnız vatanımızı değil emeğimizi de hedef alıyor. Küreselleşme denen emperyalist programın amacı, millî devleti bitirerek emeğimize elkoymaktır. O nedenle vatan mevzisi, emek mevzisidir.

1 MAYIS ALANLARINDAKİ AMERİKAN TANKLARI

Amerikan tankları yalnız Sincar’da karşımıza çıkmıyor. İç cephede de Amerikan tankları var. PKK ve FETÖ’nün olduğu her yerde Amerikan tankları var.
İç cephe dış cepheden ayrılamaz. Ve Atatürk’ün de vurguladığı stratejik ilke şudur: “Aslolan iç cephedir.” İç cepheyi sağlam tutarsanız, dış cephede kazanırsınız. İstiklâl Savaşımızda da öyle yapmadık mı? Önce İngiliz ve Fransız emperyalistleri ile Padişahın üzerimize sürdüğü güçleri etkisiz hale getirdik, sonra dış cephede zafer kazandık.
O zaman karşımızda İngiliz ve Fransız’dı, şimdi ABD.
Emperyalistlerin adları değişti, silahlar değişti. Ama vatan savaşı gerçekleri yürürlükte.

ASKERİ VE SİYASAL MEVZİLENME

Karşıda Amerikan tankları var ve bu tarafta Türkiye!
Bu mevzilenme, yalnız askerî mevzilenme değildir, aynı zamanda siyasal mevzilenmedir.
İktidar planlarını Amerikan tanklarının başarısına bağlayanlar, PKK ve FETÖ ile her sokakta, her meydanda, her hendekte, her çukurda yan yana düşerler.
Amerikan tanklarına karşı Türkiye cephesinde mevzilenenlerin kimler olduğu ise, bir tartışma konusu değildir. Amerikan tanklarının karşısında duranlara bakın, milletin güçlerini görürüsünüz. Amerikan tanklarının yanındakilere bakın, orada da ABD’nin güçleri var. Strateji de siyaset de bu gerçek zemininde kurulur.
Soruyorum şimdi: Tartışılacak bir şey kaldı mı?