28 Şubat mağdurlarına ne oldu? Söyleyecek sözleri yok mu?

Konu 28 Şubat olunca ortalığı birbirine katıyorlardı. O günlerde çektikleri sıkıntıları (!) anlata anlata bitiremiyorlardı.

Elbette bunların çektiklerine üzülenler, geceleri kabus görenler de eksik değildi. Ortalık “andıçtan” geçilmiyordu. Basının üzerine nasıl baskı uygulandığından dem vuruluyordu. Nasıl olsa TSK “kafeslenmişti.” Önüne gelen vuruyordu. Söylenenlerin doğru olup olmadığı tartışılmıyordu bile.

4 “önemli gazeteci” son günlerde Türkiye gündeminden düşmeyen Suriye’ye gidip Devlet Başkanı Esad’la görüşmek istediler. Bunun için Suriyeli bir gazeteciyi aracı yaptılar. Biran önce gidip görüşmek için acele etmesini istediler. Belki de ne olur ne olmaz diye düşündüler. “Son görüşen biz olduk” diye başlık atmak da güzel olabilirdi.

“Ne oldu, ne zaman görüşeceğiz” anlamında sürekli mesaj attılar. Nihayet randevu verildi. Ama bir başka sorun çıktı.

“İleri demokrasi” döneminden geçiyorduk ya, iktidar bu işe sıcak bakmadı. Gazetecilerin Suriye Devlet Başkanı Esad’la görüşmesine izin çıkmadı. Yalvara, yalvara, Esad’dan randevu alınmıştı. “Padişah” uygun görmeyince gidemediler. Ama sesleri bile çıkmadı. Olayın “sızmasından” sonra bile tek söz etmediler. Bir tepki yazısı bile yazamadılar.

YAZININ TAMAMI BUGÜN AYDINLIK'TA