68’in ilk şehidi

1968’in görkemli eylemlerinden biri de İstanbul’a gelen 6. Filo’ya yönelik protesto eylemleridir. 6. Filo’nun İstanbul ve İzmir limanlarını her ziyareti, kitlesel antiemperyalist gösterilere dönüştü. 1968 kuşağı, ilk devrimci şehidini de o günlerde verdi.

17 Temmuz gecesi polis Gümüşsuyu öğrenci yurduna bir baskın düzenledi. Çıkan çatışmada 47 kişi yaralandı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Vedat Demircioğlu’nu pencereden attılar, ağır yaralandı. Vedat Demircioğlu, sekiz gün komada kaldıktan sonra 25 Temmuz 1968 günü yaşamını yitirdi.

TİP Eminönü ilçesi ve Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) üyesi Vedat Demircioğlu, Hasan Yalçın’ın çocukluk arkadaşıydı. Aynı ilçede Hadim’de büyümüşler, üniversiteye aynı yıl girmişlerdi. Vedat Demircioğlu Hukuk Fakültesi’ne, Hasan Yalçın da İTÜ’ye. Hasan Yalçın anlatıyor:

“Vedat Demircioğlu, yurdun ikinci katından atılarak, betonun üzerine düşerek öldürüldü. Amerikan 6. Filosu’na karşı eylemler yapmıştık. Polis kuşatmıştı. Polisin Üniversiteye girmesi yasaktı. Fakat bir izin çıkardılar: ‘Yurt üniversiteye dahil değildir. Oraya girebilirsiniz’ diye. Gece saat üç civarında polis saldırdı ve o saldırı sırasında Vedat öldürüldü.” (Hasan Yalçın, 68’in Sırrı, Kaynak Yayınları, İstanbul, Şubat 2005, s. 126)

Türk Solu dergisi olayı şöyle anlatıyor:

“Yerler kan içindeydi. Yatakta yatan gençler cop darbeleri ile uyanmışlar, ağız dolusu küfürler ve tekmelerle odalarından çıkarılmışlardı. Koridorda iki sıra toplum polisi vardı. Çıkanlar bu sıranın arasından geçiriliyorlar ve durmadan coplanıyorlardı... Güneş İstanbul’u aydınlatırken vahşi saldırının bilançosu şuydu: Biri komada olmak üzere 6 ağır ve 47 hafif yaralı öğrenci...

“Olay İstanbul’da bir bomba gibi patladı. Haberi duyan Teknik Üniversite’ye koşuyordu. Yurt avlusu ana baba günüydü. Gelenler polis tarafından yerle bir edilen demir kapının üzerine basarak avluya giriyor ve iki taşın arasına dikilen bir sopayla raptedilmiş pankartla karşılaşıyorlardı: ‘Kardeşimizin kan izlerini takip et’ parnkartın arkasında yurdun yan tarafına doğru uzayan kan izleri 20 metre devam ediyor ve bir göllenmeyle bitiyordu... Kulaktan kulağa haberler ulaşıyordu. ‘Miting saat 12’de. Dolmabahçe’ye yürünecek.’ ... Gelen gençler saf oluyorlar ve yurda doğru dağ başını duman almış marşıyla yürüyorlardı ve hep bir ağızdan bağırıyorlardı: ‘Kahrolsun Amerika’. (Türk Solu, 23 Temmuz 1968)

“Bağımsız Türkiye”, “Kahrolsun Amerika”, “Amerikalı it, evine git”, “Tanklarıyla toplarıyla gelseler dahi, Bağımsız olacak Türk’ün ülkesi” sloganlarıyla binlerce öğrenci Taksim Anıtı’na yürüdü. Bayraklar yarıya indirildi, konuşmalar yapıldı. Mitingden sonra Gümüşsuyu’ndan İTÜ’ye dönüldü. Ancak gün yeni başlıyordu. Yüzlerce öğrenci, TİP çizgisindeki FKF yöneticilerinin engellemesine rağmen Dolmabahçe’ye doğru aktı. Rıhtımda yakalanan Amerikalı erler denize atıldı, Amerikan malzemeleri yakıldı. Halkın da destek verdiği eylem saatlerce sürdü. 6. Filo’ya tepki İstanbul’la sınırlı kalmadı. Ankara, İzmir, Denizli ve Trabzon’da da Amerika karşıtı gösteriler yapıldı. 6. Filo’yu protesto eylemleri yurt çapında büyük başarı ve geniş halk desteği kazandı.