ABD ahtapotunun 8 kolu

Emperyalizmin en önemli özelliği, legal alandan çok illegal alanlara hakim olmasıdır.
İllegal alanları kendi sınırları ötesinde, hegemonya hedefi ülkelerde iktidara taşır, legalize eder.
Bizim ülkemiz buna en iyi örneklerden biridir.
ABD gizli servisleri dün ve bugün dünyadaki uyuşturucu trafiğini bizzat kontrol eder ve yürütür. Tıpkı İngilizlerin 19. yüzyılda Çin'i afyon bağımlısı yapması gibi, ABD de uyuşturucuyu hem illegal operasyonları için para kaynağı, hem de hedef ülkeleri içeriden çökertmek için kullanır.

ABD'nin 2001'deki Afganistan işgali sonrası BM verilerine göre bu ülkedeki uyuşturucu üretimi 40 kat arttı. Bugün Afganistan dünya afyon üretiminin yüzde 92'sini karşılıyor.

ABD ahtapotunun ilk kolu El Kaide de Suudi'den olma Afganistan'dan doğma idi. El Kaide oğul Bush döneminde Afganistan ve Irak işgallerini sağladı. Irak ve Suriye'de yine rejimi devirmekte kullanıldı. Suriye'de El Nusra adını aldı.

İkincisi ise Barzani, İsrail'den olma Irak'tan doğmaydı. İkinci İsrail'in çekirdeğiydi. Bugünlerde para bastırıp bağımsızlık referandumuna hazırlanıyor.

Üçüncüsü PKK, gizli servislerden olma Suriye'den doğma idi. İran ayağı PJAK, Suriye ayağı PYD oldu.

Dikkat edin bunların alayının finansmanı, uyuşturucu ve silah ticareti gelirleriyle yapılıyor.

Türkiye de son dönemde yani 25 Temmuz 2015'ten itibaren uyuşturucu transit ülkesi olmaktan pazar/hedef ülke konumuna girdi. Ne manidar değil mi?

Devam edelim; ABD ahtapotunun 4. kolu FETÖ, NATO'dan olma Türk gladyodundan doğmadır. ABD için Türkiye'nin sömürüde ve kullanılmadısında bir "success story" olmasının asıl mimarları bunlardı. NATO tipi masonik yapılanmalar ile her yere sızdılar. Ama bugün artık foyaları çıktı açıkça.

ABD ahtapotunun 5. kolu Müslüman Kardeşler idi. İngiliz'den olma Mısır'da doğma. ABD bunları Arap ve laik sosyalist Baasçı rejimleri devirmek için kullandı. Son hedefleri ÖSO ile Suriye idi. Suriye'deki fiyasko bunların Mısır'da da şapa oturmalarına yol açtı. Türkiye'de ise Müslüman Kardeşler'in ana partisi AKP ve lideri Tayyip Erdoğan bugün ABD'ye karşı pozisyon almakta. Katar kriziyle bu tescillendi. Artık MK terör örgütü olarak tanımlanma aşamasında.

6. kol, Doğu Avrupa, Yugoslavya ve Orta Asya'da CIA hizmetindeki paralı asker ve mafya örgütleriydi. Orta Asya, Gürcistan ve Ukrayna'da Rusya'ya karşı kullanıldılar. Renkli devrimler başarısız olunca bu kez Ukrayna üzerinden savaş ve terör dalgasında rol aldılar. Türkiye ile Ukrayna arasındaki pasaportsuz seyahat anlaşmasının arka planını merak edenler araştırsın.

Emperyalizmin 7. kolu ise IŞİD. ABD'den olma Irak ve Suriye'den doğma en kanlı terör örgütü. ABD'nin kurucusu olduğu iddiası bana ait değil bizzat Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in tespitleri.

Amerikalı senatör John Mc Cain ile son saldırılarda öldürüldüğü söylenen El Bağdadi'nin fotoları da bunu doğrular yönde.

Hiçbirşey doğrulamasa dün Suriye uçağının ABD jetleri tarafından düşürülmesi doğruluyor. Deyrizor'daki IŞİD mevzilerini vuran Suriye savaş uçağını kendi desteklediği SDG yani YPG güçlerini vurduğu gerekçesiyle düşüren ABD'nin yalan söylediği çok kısa sürede ortaya çıktı.

ABD yanlısı unsurlar bile Suriye uçağının IŞİD'i hedef aldığını doğruladı.

Hem Mc Cain hem de George Soros'un, "Putin'i IŞİD'den daha büyük tehdit olarak gösteren" ifadeleri de bilinçaltı bir sahiplenmeyi ortaya koyuyor. Yani, IŞİD bizim oğlan ama Putin delifişek demeye getiriyorlar!

ABD ahtapotunun 8. ve en tehlikeli kolu ise askında görünmez bir kol. Bunlar Türkiye ve tüm ABD hedefindeki ülkelerde çeşitli kılıklarda görünen, özellikle siyasette bir anda ABD bağlantılı medya tarafından parlatılarak iktidar veya muhalefette kullanılan tiplerdir. Demokrasi insan hakları kılığında teröre destek verip işleri incelikle yürütürler.

Oysa onlar da aslında bu illegal küresel mafyanın su üstündeki legal görünümlü uşaklarıdır. İşçi Partisi'nin efsane ismi rahmetli Hasan Yalçın onlara "sapısilikler" derdi.

Fazla kullanılmaktan artık sapı parlayan aletlere benzetirdi doğru bir saptamayla.