ABD Etiyopya’da yenilecek

Son yıllarda, Afrika’da ABD ve Fransız emperyalizmine karşı ülkelerinin bağımsızlıklarını savunan partiler hareketler, oluşumlar “Ordu-Millet” birlikteliğiyle iktidara geliyorlar. Son 60 yılda Batı’nın hegemonyası altında olan Afrika ülkeleri ayağa kalkıyor, ABD’ye, Fransa’ya kafa tutuyor ve ülkelerinden kovuyorlar. Örnek olarak Fransa’nın eski sömürgeleri, Cezayir’i, Fildişi Sahilleri’ni, Burkina Faso’yu, Mali’yi, Tunus ve Gine’yi gösterebiliriz.

Bugün de ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABD'nin Afrika Boynuzu Özel Temsilcisi Suriye’de terör çetelerini örgütleyen Jeffrey Feltman bölgede cirit atarak ayrılıkçı terör örgütü Tigray Halk Kurtuluş Cephesi’ni silahlandırarak, kışkırtarak Etiyopya’da yaratıkları kaosla meşru hükümeti yıkma çabasındalar.

EMPERYALİZME KARŞI DEVLET BAĞIMSIZLIĞINI SAVUNAN ETİYOPYA

Etiyopya tarihinde hiç sömürge olmamış. Büyük bir imparatorluk geleneğinin olduğu ülkede onlarca etnik grup yüzyıllardır bir arada yaşamış.

1993 yılında kuzeyindeki Eritre bölgesi Etiyopya’dan koparılmış denizle bağlantısı kesilmiş ve 120 milyon nüfuslu Etiyopya denize çıkışı olmayan bir kara devleti haline getirilmiş. Eritre bağımsızlığını ilan etmiş, ama aralarındaki çatışma 2019’a kadar sürmüş. 2018’de Tigraylar hariç diğer tüm etnik grupların desteğini alarak iktidara gelen Başbakan Abiy Ahmed 2019’da Eritre ile barış anlaşması yaparak çatışmaları durdurmuş.

Aydınlık gazetesinde iki gün önce yayımlanan Doğan Duyar’ın Çin-Afrika İşbirliği Batı’nın hedefinde başlıklı yazısında “Etiyopya’nın PKK’sı” diye ifade ettiği ve Etiyopya’nın terör örgütü olarak gördüğü ayrılıkçı Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) geçen yıl Kasım ayında harekete geçirildi.

Ayrılıkçı terör örgütünün Kasım 2020’de Tigray Bölgesi’nde bulunan Etiyopya ordusuna ait bir üsse saldırı düzenlemesi üzerine Etiyopya ordusu bölgeye bir askeri operasyon başlattı. Etiyopya’da hükümet ile ayrılıkçı Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) arasında başlayan çatışmalar bir yıldır devam ediyor. Ayrılıkçı Tigraylar başta Oromo Kurtuluş Ordusu (OLA) olmak üzere sekiz hükümet karşıtı ayrılıkçı örgütlerle bir cephe oluşturmuşlar. Etiyopya’nın kuzeyinde Eritre’ye sınır Tigray bölgesi ülkeden koparılmak isteniyor. On yıllarca Etiyopya ile çatışan Eritre ise Tigray ayrılıkçılarına karşı bugün birlikte hareket ediyorlar.

TİGRAY TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ABD DESTEKLİYOR

ABD, Ayrılıkçı Tigray Halk Kurtuluş Cephesi’ni açıktan destekliyor. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken; “Eritre birliklerini Tigray bölgesinden derhal çekmelidir” açıklamasında bulunuyor.

France 24’e göre Joe Biden Afrika Boynuzundaki gelişmelerin “ABD'nin ulusal güvenliği ve dış politikası için olağanüstü bir tehdit” oluşturduğu söylüyor. Biden aynı açıklamasında, Etiyopya'nın 1 Ocak'tan itibaren ABD Pazarına Erişimi Kolaylaştıran Afrika Paktı'ndan (AGOA) dışlandığını duyurdu. Etiyopya’ya karşı yaptırımlar geçen Mayıs ayında başlamıştı ve daha ağır yaptırımların yolda olduğu açıklandı. Etiyopya’dan Biden’a tepki gecikmedi, “ABD yönetiminin içişlerimize karışma girişimi sadece uygunsuz değil, aynı zamanda tamamen kabul edilemez."

ABD’NİN HEDEFİNDE ÇİN VAR

Bugün, Afrika’nın en hızlı büyüyen ülkesi Etiyopya Çin ile önemli ticari ve ekonomik ilişkilere sahip. Ekonomik alanda Afrika’nın birinci ticaret ortağı Çin.

Etiyopya, ilk olarak 2015 yılında zengin petrol ve doğal gaz keşfetti. Bulunan petrol ve doğal gazın Cibuti Limanı’na ulaştırılması için boru hattı inşa edildi. 700 kilometrelik bu boru hattı her yıl 12 milyar metreküp doğalgaz taşıyacak. Dört milyar dolarlık bir yatırım olan Etiyopya-Cibuti gaz ve petrol boru hattını Çin inşa etti. Yine Çin’in demiryolu ve İtalya ile birlikte inşa edecekleri Rönesans Barajı gibi milyarlarca dolar yatırımları var. Arıca Etiyopya’nın kalkınması için milyarlık destekte bulunuyor.

Çin ile ilişkiler 2018’de iktidara gelen Abiy Ahmed döneminde daha da hız kazandı. Bunun yanında; göreve geldikten sonra siyasî mahkûmlara af çıkardı, siyasî partilere yönelik yasakları kaldırdı, insan hakları ihlâllerinde bulunan görevlilerin yargılanmasının önünü açarak toplumsal tansiyonu düşürmeyi başardı. Abiy Ahmed liderliğindeki Etiyopya’nın bölgedeki önemi daha da artmıştı.

Bu durum Özellikle ABD ve Fransa’yı rahatsız etti. 2019’da Abiy’e karşı darbe teşebbüsünde bulunuldu ve Genel Kurmay Başkanı Mekonnen korumaları tarafından öldürüldü. Başbakan “ülkenin iç işlerine müdahale etmek isteyen yabancı güçlere” işaret etti. O zaman başaramadılar ama bir kere düğmeye basmışlardı. Bu kez de yeniden ayrılıkçı etnik çatışmalar kışkırtılmaya başlandı.

AFRİKA’DA ASYA ÇAĞI

Afrika’da yaşanan bu yeni durum dünyadaki yeni gelişmelerden ve saflaşmadan bağımsız değil elbette.

Bugüne kadar, Afrika toplumunu köleleştiren Batılı emperyalistler, toplulukları etnik ve dinsel temelde birbirine kırdırmış ve insanlık tarihinin en büyük katliamlarına neden olmuştur. Kıta ülkelerini sömürgeleştirerek, doğal kaynaklarını talan etmiş, kıta üzerinde zenginliklerini kan üzerine inşa etmişlerdi.

21. yüzyılın başında, Avrupalı “beyaz adamın” Afrika’yı ırkçı bakış açısı ile sömürmesi, doğal kaynaklarını talan etmesinin artık sonuna gelinmiştir.

Tüm dünyada olduğu gibi Afrika’da da yeni bir dünya kurulmaktadır.

Bugün, bir tarafta başını ABD’nin çektiği çürüyen, çöken ve yenilen bir Atlantik cephesi var. Konu Afrika olunca sömürgeci, emperyalist Fransa’yı da ABD’nin yanında görüyoruz.

Diğer taraftan, 2000’li yılların başında yükselişe geçen ve yeni bir dünyanın habercisi olan Çin, Asya çağını başlattı.

Afrika elbette bu yeni dünyanın dışında kalamazdı. Fransız emperyalizminin zincirlerini kıran Afrika ülkeleri birer birer Asya’ya yöneldiler. Başını Çin, Rusya ve Türkiye’nin çektiği Asya’dan yükselen Çağdaş Uygarlık Dünyası, Afrika’yı talan eden bu emperyalist kampın karşısına çıktı.