ABD ile Rusya’nın Halep’te bilek güreşi

Pentagon son günlerde açıkça ABD sistemini devre dışı bırakıyor. Başkan Obama ve Dışişleri Bakanı Kerry’nin yetki sınırlarını bütün dünya bir kez daha gördü. Pentagon, önce ABD-Rusya ateşkes anlaşmasını tanımadığını ilan etti. Daha sonra Deyr El Zor’da Suriye rejim güçlerine IŞİD adına saldırarak anlaşmayı fiilen çöpe attı. Çaresiz kalan Obama ve Kerry, Pentagon’un peşine takılmak zorunda kaldı. Şimdi de Pentagon Suriye’deki krizi daha da derinleştirecek B planının alt yapısını hazırlıyor.

PENTAGON MEYDAN OKUDU?

Pentagon adeta meydan okudu: “Halep saldırıları devam ettiği için Rusya ile görüşmeleri kestim. Halep’teki muhaliflere (El Nusra ve hatta geniş anlamda IŞİD olarak okunmalı!) omuzdan atılan hava savunma füzeleri (MANPADs) ve modern tanksavar füzeleri (TOW ve Javelin) başta olmak üzere her türlü silah ve cephaneyi vereceğim.” Hızını alamayan ABD, “ceset torbaları” gibi küstah bir dil kullanarak Rus birliklerine doğrudan taarruz edebileceğini de ima etti. Güçlü Senatör John McCain, açıkça Rus ve Suriye uçaklarının düşürülmesini önerdi!

NİÇİN HALEP?

Suriye’deki askeri ve siyasi sürecin geleceği doğrudan Halep-İdlip bölgesindeki gelişmelere bağlı! Bu bölgeyi Suriye’nin kalbi olarak da görebiliriz. Rejim bu bölgede mutlak bir denetim sağlarsa, psikolojik üstünlüğü de ele geçirerek Suriye’yi yeniden birleştirebilecek bir güce erişir. Ayrıca PYD’ye doğrudan müdahale edebileceği coğrafi bir konuma ulaşır. Şimdiye kadar Rejim ile PYD arasında IŞİD, El Nusra (Yeni adı Fetih El Şam) ve diğer terör örgütleri bulunuyordu. PYD, biraz da bu nedenle rahatça at oynattı. Türkiye’nin öngörüsüzlüğü (Salih Müslim ile görüşmeleri hatırlayalım!), IŞİD’in ABD güdümünde olması gibi faktörler PYD’yi iyice rahatlattı. Ama Halep-İdlip bölgesi temizlenirse, NATO Atlantik sistemi ile Avrasya güçleri cephe cepheye karşı karşıya gelir. Bir anlamda Avrasya’nın meşru kara gücü Suriye ordusunun ABD’nin gayrimeşru kara gücü PYD ile hesaplaşacağı süreç başlar. Bu koşullarda, Türkiye’deki hiçbir iktidar PKK/PYD’nin yanında duramaz! Askeri, psikolojik, hukuksal ve diplomatik üstünlük Suriye’ye geçer. ABD için örtülü faaliyet yapma olanağı ortadan kalkar. İngiltere ve İsrail dışında bütün dünyayı karşısına almak ve uluslararası hukuka aykırı olarak açıkça savaşa girmekten başka elinde koz kalmaz! ABD stratejik aklı en az iki hamle sonrasını görüyor. Bu nedenle Halep-İdlip bölgesinin Suriye denetime geçmesini engellemek için Başkan Obama’yı bile Yalova Kaymakam’ı yaptılar. “Nerede demokrasi” diyorsanız, onu ABD hayranlarına soracaksınız!

RUSYA NE YAPAR?

Rusya karşısındaki gerçek muhatabın görünen ABD değil, derin ABD olduğunu anladı! “ABD’nin Esad’ı devirmek için şeytanla bile işbirliği yapabileceğini” vurguladı... İlginç bir tanımlama yaptılar: “ABD antlaşma yeteneği olmayan (not-agreement-capable) bir devlettir! Bundan sonra mevkidaşlarımızı ciddiye almayacağız.” ABD teröristleri modern silahlarla teçhiz etmeye başladı. Rusya’nın bu aşamadan sonra antitank silahlara karşı daha dayanıklı T-90 tanklarını, daha büyük ateş gücüne sahip topçu ve obüs sistemlerini Suriye’de kullanması sürpriz sayılmamalı! Ayrıca muharip uçaklarının sayısını artırdı! Rusya Doğu Akdeniz’deki deniz gücünü genişletiyor... Denizaltılar ve Calibre füzesi atabilen platformların sayısı artıyor. Kuzey Denizi’nden Akdeniz’e hareketlilik başladı. ABD’nin Tomahawk füzesi taşıyan 5 muhrib Akdeniz’e ulaştı. Hava-Hava silahı taşıyan 6 İngiliz Typoon uçağı Kıbrıs’a konuşlandı. ABD’nin Tomahawk tehdidi nedeniyle Rusya ilk kez S-300 V4 füzesavar sistemini Suriye’de konuşlandırdı. Suriye ısınıyor. Halep’in sadece Halep olmadığını Türkiye dışında her aktör anladı! Eğer önce Al Bab ve Menbiç ve daha sonra sözde PYD/PKK kantonlarında ABD ile tek başımıza dalaşmak istemiyorsak, Avrasya güçlerinin Halep-İdlip bölgesindeki harekâtını en azından kolaylaştırmalıyız. Jeopolitik olarak miyop olmayan her kişi Suriye’de PYD ile sözde değil, özde mücadelenin Halep’te başladığını görür.