'Akıllı, çok bilmiş teknoloji' İnsanı sever mi, döver mi?!
'Akıllı, çok bilmiş teknoloji' İnsanı sever mi, döver mi?!
Yazar: Bırakınız robotların çalıştığı bir dünya olsun, insanlar da yapacak iş bulamayıp ense yapsınlar. Tıpkı espirimin hikayenizdeki gibi; eğer insan yoksa neylesin Allahın robotları üretimi, sanayiyi.. Nihayetinde biz başlattık akıllı çok bilmiş teknolojileri, neden? Çünki kol gücüyle emeğin bir artı değeri masrafı var diye kapitalizmin kuralı gereği herşeyi "hemen olsun, ucuz olsun, konforlu olsun mümkünse zengin fakiri kullansın" diye evrilip duruyoruz! Halbuki insan tekamülü buna dayanmaz, başka erdemler ihtiva eder..
Çizer: Hocam teknolojiye bakışınız çok çekiç gücünde! Akıllı telefonlamobil bankacılığın nimetlerini yerken bunları da hesaba katmanız lazım bence?
Yazar: Bir şeyi kullanıyor olmak o şeyin tahribatlarını görmemi engellemiyor herhalde..Bak eski bankacı kızlar çalışan haklarını şimdi alamıyorlar. Git birgün bankaya sana "az sayıdaki çalışanın banka kapandıktan sonra fazla mesaisiz nasıl raporlamalar, müşteri abnalizleri cart curtu adı altında toplantımsı şeyler yaptıklarını" anlatsınlar. Neden? Çünki biz hızlı konforlu ve ucuzu deli gibi arzuluyoruz! Tabakhanelere bir an evvel gaytamızı yetiştirmemiz lazım. Son cümlemi anlamadıysan hızlıca gogıllarsın artık..
Çizer: Aramızda çağ farkı var normal bir iletişimsizlik yaşıyoruz haliyle.. Bence robotlar bir an önce dünyayı ele geçirsinler bu ne ya! Sanki biz robot gibi yaşamıyoruz.. Tabii ki ben de isterim; yavaş yavaş ayağımı bir emekli beldesine uzatayım, ay sonu faturalarım kiram olmasın, sıkılınca camiinin yanındaki köy kavesinde pişpirik nedir öğreneyim.
Yazar: Yaaa! Geldin mi benim isyanıma?! Diyorsun ki " hem üç köfte beş lira, hem şöför mahali olsuni, hemi de halamın evinin önünden geçsin! " Olmaz öyle işler.. Bedel ödemek; mücadele, dayanışma ister, emperyalistlerin sana doğrulttukları kapitalizm silahına karşı göğsü siper etmeni ister. Tabii ki teknolojiye karşı olmayacağız ama neye karşı dik duracağımızı da bilmemiz lazım. Gelen her şeyi irdelemeden cumburlop alırsak, o üzeri çikolata kaplı zehiri de mideye indiriverirsin. Zehir zembereği, bir kere girdi mi de zor çıkar..
Çizer: Siz dalganızı geçmişsiniz espirinizde hocam; demek ki robotları çaresiz gösterme eğilimindesiniz. Onları ağlayan üzülen bir duyguda ifade ettiğinize göre derinlerde bir yerde kabullenme yaşıyorsunuz belli ki..
Yazar: Oralara hiç girmeyelim canım Çizerim. Belli ki akıllı yazılımlar gittikçe mükemmelleşecek, benim çekincem -tıpkı geçmişte olduğu gibi- bir avuç kapital; mühendisleri, doktorları, bilim adamlarını parayla köleleştirip fakir fukarayı iyice baskılayacak kontrol gücüne sahip olacaklar.. Bu malesef, herkesin eşit sağlık, güvenlik ve hayati olanaklara kavuşmasını engelleyecek. Küçük azınlığın koca dünyayı sömürmesine hepimiz karşı durmalıyız. derdim bu!..
Çizer: Kahrolsun abede kahrolsun siyonist çeteler! Yaşasın emekçi kardeşliği!.
Yazar: Burası slogan yeri değil bi sakin ol ya! Hemen de gaza geliyorsun, herşeyin bi!şeyi var. Sen şu ilk karedeki çizimini anlat bakayım; neden robotları mavi, gri yaptın başka renk mi yok?
Çizer: Aslında denedim epey renk ama endüstiriyel etki çeliğin grisinde daha iyi, bir de mavi renk ışığı ve dijital etkiyi daha iyi tamamladı. Ok dedim vurdum renkleri hocam. Ayrıca tezat olsun diye masasına sümen takımı kalem filan koydum komik oldu..
Yazar: Çiçek saksı detayı da tamamlamış aferim.