Akıllı telefonlar aklımızdan yiyiyor mu?
Akıllı telefonlar aklımızdan yiyiyor mu?
Yazar: Çoğu yakın yaşdaşlarımla aynı duyguları paylaştığımı sanıyorum; Arkadaş eş dostla evde, sofrada, piknikte, bayramda vesaire toplaştığımızda dertleşir, sohbet muhabbet ederdik. Birlikteliğimizi de fotoğraflamayı unuturduk bazen. Şimdiki zamanda bireyin içindeki “ ben var ya benn!..” cini şişeden çıkıverdi ve dünya değişti. Artık tüm evren ve canlılar sanki bireyin arka dekorasyonu gibi fotoğraflanıyor.. Telefon kapasitesi sağolsun çek babam çek! Otu da çek botu da çek ve yalancı evrene koy “ Hey dünyalı! Bak bennn. Arkamda bi’sürü arkadaşlar var hepsi bana bayılıyor, sen de bayılmalısın. Layklarınla beni boğ lütfennn. Eğer bana bayılmazsan birazdan çok üzülüp ‘deplasyona’ sokcam kendimi..
Çizer: Hocam geçen gördüm; İstiklal caddesinde bir kedi ürküp yüksekçe bir duvarın köşesine sığınmış. Fakat o da ne! Bir tramvay dolusu Koreli turist gurubu ellerinde silahlar.. Pardon! Cep telefonlarıyla zavallı kediyi kurşuna dizer gibi şaka-şaka-şak-şak fotoğrafını çekiyorlar.
Yazar: Matriks filmini hatırlıyor musun? Oradaki yenilikçi çekim sahnelerinde; izleyici havada asılı duran adamın etrafından dönerek bakıyormuş etkisi alıyordu. Tekniği şöyleydi; Yuvarlak mekanizmaya bağlı onlarca fotoğraf makinesi anlık sıralı olarak ortalarındaki oyuncuyu fotoğraflıyordu.
Çizer: Bizim zavallı kedi matriks kahramanı oldu diyosun yani ?
Yazar: Eğer Koreliler akıllıysa, çektikleri kedi fotoğrafını kolektif manada bir araya getirirler ve kedi fotoğraflamada yeni bir bakış açısı üretirler.
Çizer: Hocam telefonları akıllı, kendileri Güney Koreliydi.
Yazar: Hm anladım. Gel şimdi şu Zukerberk karikatürümüze bakalım ne demişim ne çizmişsin irdeleyek.
Çizer: Siz cazlamadan itiraf edeyim; Zuki’nin kafasına kendimden bir kipa ( yahudi takkesi) ekledim. “Niye?” dersen adamın ‘Yahudi ve siyonist olduğunun’ altını çizerek iyice kanırtmak için.
Yazar: Zaten siyonist sermayenin desteğinin altında; feysbok, instakra’daki paylaşımların istihbari değeri olan bilgileri ayıklayıp mossad’a aktarması anlaşması vardır.
Çizer: Yapma hocam ya! Beni paranoyaya sokma durup dururken Allah’ını seversen.
Yazar: Ya sen rahat ol, kim ne yapsın senin “katil nedenyahu” karkatürlerini.. Zaten dünya alem biliyo ne bot* olduklarını.. (sanal zekayla hareket eden etkileş’ler)
Çizer: “ETKİ’LEŞ”? İyi dedin hocam, hemen literatürümüze sokalım.