Ben orada hata yapmadım

Ne kabahatim var ki benim? Amerika istedi, ben de istedim. BOP’un eşbaşkanı oldum. Bölgemizdeki 23 ülkeyi parçalamak için... Adına Arap Baharı demişsek kötü mü yaptık? Bahar gibi yalamadı mı Ortadoğu’yu bizim BOP?
İngiliz ve Fransız gizli servisleri ile operasyonlar yaptık, yani ben hata yapmadım.
İşin içine Suudi Arabistan’ı ve Kuveyt’i, Katar’ı da kattık, ben tek başıma yapmadım.
Avrupa’dan, Çeçenistan’dan, Doğu Türkistan’dan eli silahlı Müslüman gençleri getirdik, saldık zalim Esed’in üstüne... Buna hata denebilir mi?
İhvan-ül Müslimin’in orada da iktidara gelmesi için çalıştım. Bunun neresi hata...
Mit’imizin tırları bile bu amaç uğruna çalıştı, buna hata diyenin alnını karışlarım...
Hele bir de Şam’da Muaviye hazretlerinin camisinde Cuma namazı kılsaydık, iyi olmaz mıydı? Bu hayalin neresi kötü?
O zalim Esed’i gönderseydik ülkenin başından, çok hoş olmaz mıydı?
Hem oradaki Sünni kardeşlerimizi Esed zulmünden kurtarmak isteyişimizin neresi hata oluyormuş?
Amma velakin, Suriye’deki Sünniler nankörlük yaptılar; kendilerini ezen Alevi Esed’e sahip çıktılar.
Şimdi herkes Esed kazandı diyor ama asıl ben kazandım.
Bakın 3 milyondan fazla Suriyeli geldi, girdi aranıza... Ne güzel geçinip gidiyorsunuz...
Bunun neresi hata?
MÜSTERİH OL SAYIN ERDOĞAN
Demişsin ki: “Tarih bizi öyle bir noktaya getirdi ki, ülkemizin kaderiyle partimizin kaderini birleştirdi. Allah korusun AK Parti’nin yıkılması, Türkiye için felaket olacaktır.”
Endişe etme Sayın Başkan!
Hiçbir partinin kaderi, ülkenin kaderiyle aynı olamaz.
Sizin partiden önce nice partiler geldi geçti... Örneğin Adnan Menderes’li Demokrat Parti... Örneğin Süleyman Demirel’li Adalet Partisi, örneğin Turgut Özal’lı Anavatan Partisi... Öyle bir debdebe ve güçleri vardı ki... Bugün bunların yerinde yeller esiyor ama ülkemiz ayakta. Sizin Ak Parti de gün gelince onların yanına gidecek ama “Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacaktır.”
MÜSLÜMAN NOBEL’İNİ KURALIM
Bu kâfir Avrupa var ya bizi çok kıskanıyor... Hele hele şu İsveçliler yok mu? Bir de dedeleri Demirbaş Şarl’ı düşman elinden biz kurtarmıştık... Nankörler... Her yıl fizik, kimya, tıp, ekonomi dallarında Nobel Ödülü veriyorlar ama Müslümanları es geçiyorlar. Sadece Türkiye’den Aziz Sancar’a bir ödül verdiler. O da tuttu, “Beni cumhuriyet yetiştirdi!” dedi. Ve ödülünü Atatürk’e adadı. Bu yüzden onu Müslüman saymamız da mümkün olmaktan çıktı.
Öyleyse biz Müslümanlar bir araya gelip bir Nobel Ödülü oluşturalım... Hatta adına da Erdoğan Bilim Ödülleri diyelim. Şu an sıkıntıda olduğumuz için ödül parasını da Katar Emiri şeyh hazretleri versin... Elbette ki biz fizik, kimya, tıp, ekonomi, iletişim alanında dünya çapında bir şey yapamayacağımız için, ödülün konularını da “hadis, siyer, tefsir, kelam, Arap tarihi” olarak sınırlayalım. Böylece bütün Nobel ödüllerini kazanır ve dünyayı çatlatırız.
ALİ KOÇ’TAN İYİ SİYASETÇİ OLUR
Fenerbahçe’nin başına büyük umutlarla gelen Sayın Ali Koç, Fenerbahçe dergisine yazdığı makalede diyor ki: “Şunu çok açıklıkla söylemek isterim ki, değişime direnç gösteren ve eski düzenin devamını isteyen bir zihniyet, mevcudiyetini halen korumakta ve bir şekilde başarıya inanmamaktadır. Kabul edemeyeceğimiz bu sorunu ivedilikle gidermek için muhtelif tedbirleri önümüzdeki günlerde alacağız.”
Görüyoruz ki Fenerbahçe futbol takımı tarihinde hiç olmadık biçimde bir çöküşe girmiş. Sayın Koç, bu başarısızlığın sebebini kendi yönetiminde arayacağına eski yönetimi suçlayarak hatasını kapatmaya çalışıyor.
Ali Bey’in bu siyasetçi üslubunu kutlarım...
Kendisine sorarım: Taraftarın yollamak için çok uğraştığı Aziz Yıldırım şu an başkan olsa idi, bu Fenerbahçe böyle 2. Lig takımı durumuna düşer miydi?
Bu arada, geçmişte sık sık eleştirdiğim Aykut Kocaman’dan kocaman bir özür dilediğimi de açık yüreklilikle söylüyorum.