Çin şehir yaşamının kalbine yolculuk! Kırmızı kan hücrelerinin geri dönüşü: Juwei’ler

Çin Komünist Partisi (ÇKP)’nin davetlisi olarak 18-25 Aralık tarihleri arasında Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC)’ni ziyaret ettik. Yola çıkarken aklımda Mevlânâ’nın “Bahçeye diken aramak niyetiyle girersen kendinden başka diken bulamazsın.” sözü vardı. Gül aramaya, güzellikler bulmaya gittik. Atlantik sisteminin tek tip, köhnemiş ve arkadan gelenler için sömürge olmaya yol açan kalkınma modeline karşı Avrasya’nın çeşitlilik ve yenilik dolu, insan odaklı kalkınma tecrübelerini inceleyecektik. ÇHC’nin sağlıksızı sağlıklıya, fakiri zengine, cahili bilgine, ayrılığı birliğe çeviren büyük mücadele tecrübesini yerinde görecektik.

ÇKP’nin hazırladığı program gerçekten Çin’in her alandaki tecrübelerinden yararlanma fırsatı sundu. Başkent Pekin’de ÇHC’nin Propaganda ve Dışilişkiler Bakan Yardımcılarıyla yaptığımız görüşmelerden sonra büyük kamu iktisadi teşekküllerinden yerel işletmelere, devasa şehirlerden ilçelere, oradan en küçük kasabaya, aile yerleşkelerinden mahalle komitelerine, çeşitli etnik milliyetlerin yaşadığı bölgelere, parti okullarından üniversite ve müzelere kadar her düzeyde tecrübelerini yerinde gördük.

Bilgimizi ve görgümüzü öngörümüzün çok üstünde arttırdığımız bu ziyaretler esnasında ÇKP ve Vatan Partisi arasındaki karşılıklı saygı, eşit ilişki, karşılıklı yarar ve birbirlerinin iç işlerine karışmamak gibi ilkelerin ne derece canlı olduğunu gördük. İki parti arasındaki dostluğun insanlığın önüne 21. yüzyılda yeni ufuklar açacağından emin olduk. Asya'nın iki ucunda bulunan vatanlarımızı bağımsızlığın ve refahın yıkılmaz kaleleri, insanlığın paylaşarak gelişme çizgisinin örnek ülkeleri haline getirmek Vatan Partisi ve ÇKP'yi benzer programlarda buluşturuyordu. Bu dostluk ilişkilerinin çeşitli alanlarda işbirliğine dönüşmesi ziyaretimizin en önemli başarısıydı.

Çin'in büyük tarihi ve gelenekleriyle birleşmiş en güncel yönetim sistemlerinden parçalar gördük. Yepyeni binalarının bile tarihle birleşmesi olağanüstüydü. Bütün bir Çin tarihi, Çin'in geleceğinin hizmetine sunulmuş.

200 yıl önce bizi “Hasta Adam” ilan eden Batı Dünyası, Çin İmparatorluğu’nu da “Doğu Asya’nın Hasta Adamı” olarak görüyordu. Aklımdaki bu gerçek gittiğimiz her yerde bu hasta adamın nasıl iyileştiğini, nasıl gençleştiğini ve küllerinden yeniden doğduğunu gözlerimde canlandırmamı sağladı. Aynı zamanda ülkemizdeki siyasal ve ekonomik hastalıklara tedavinin nasıl yanlış doktorlarda, yanlış ilaç ve yöntemlerle uygulandığı da yeniden bilincimize çıkıyordu. ÇKP’nin siyasal ve ekonomik yönetimde kullandığı çok çeşitli metodları görmek ülkemiz için ne kadar yaratıcı olmamız gerektiğini bir kez daha anlamamız demekti. Kopyala- yapıştır yöntemlerin, taklitçiliğin ve Batı hayranlığının çıkmazlarında ülkemizi debelenmekten kurtarma sorumluluğumuz artıyordu. Bu sorumlulukla insanlık için sömürüsüz ve baskısız bir dünya umudunun çeşitli tecrübelerinden öğrendiklerimizi yazmamız gerekiyor. Çin’de dikkatimi çeken devrimci başarılı yöntemlerinden bazılarını Türkiye’ye geldikten sonra araştırarak Türk devrimcilerinin ve milletinin dikkatine sunmak istiyorum. Bunlardan ilki Çin Şehir ve Kırsal Yaşamının Merkezi olarak nitelendirilen Juweiler.

Başhekimimiz Atilla Bey ve Karşıyaka İlçe Başkanımız Nilay Hanım, mahalle sakinleriyle birlikte.

KIRMIZI KAN HÜCRELERİ

23 Aralık Cumartesi günkü programda ‘Qingyun Topluluğunun Yönetişiminin İncelenmesi’ başlıklı bölümü gördüğümüzde neyle karşılaşacağımız hakkında en ufak bir bilgimiz bile yoktu. Öğlen saatlerinde topluluğun bulunduğu mahalleye vardığımızda sosyalist yönetimlerin toplumu yerinden yönetim mekanizmalarına ayırma ve gerçek demokrasiyi hayata geçirmedeki tipik bir örneğiyle karşı karşıya olduğumuzu çok kısa bir süre içinde anladık. Vatan Partisi Çin Temsilcisi Orçun Göktürk, bize geldiğimiz yerin bir mahalle komitesi (Juwei) olduğunu, neoliberal etkinin kesin olarak başladığı 1 Ocak 1990’da Ulusal Halk Meclisi kararıyla yürürlükten kaldırıldığını, Xi Jinping dönemiyle yeniden etkinleştirildiğini söyledi. Her vatandaşın bu tür birimlerden birine üye olması gerektiğini, Kovid-19 salgınından sonra 1950’lerin başından 1970’lerin sonuna kadar Çin’in sosyal ve ekonomik yaşamının en önemli parçası olan bu birimlerinin etkisinin açık olarak görüldüğünü ve yetkilerinin arttırıldığını anlattı. Hatta Çin’de okumak veya ticaret yapmak amacıyla bulunan yabancıların bile bu topluluklara katılması gerektiğini söyledi. Mahallede yaşayan herkesin yönetime katılmak ve önerilerde bulunmak sorumluluğu olduğunu aktardı. Bizi karşılayan Qingyun Topluluğunun yöneticilerini o andan sonra çok daha dikkatli dinlemeye ve Qingyun Topluluğunun Yönetişimini incelemeye başladık.

Mihmandarımız bize Çin’in her düzeyde halk meclisleri eliyle yönetildiğini söylüyor. En küçük yönetim biriminin ise içinde bulunduğumuz topluluk gibi mahalle komiteleri olduğunu belirtiyor. Mahalle komitesine aday olmak için ÇKP üyesi olma şartı yok. Komiteye seçilecek sayının en az iki katı aday gösterme zorunluluğu var. Adaylar kendilerini tanıtmak için toplantı yapma hakları var. Mahalle komiteleri seçilirken gizli oy, açık sayım yöntemi uygulanıyor. Mahalle Komitesi binasında seçilen komite üyelerinin ve sorumlu oldukları aile sayısının gösterildiği yönetim şemaları var. İki bakan yardımcısı ve şehir genel sekreteri bu merkezden sorumlu. 600 hanelik birimlerin her birinden başka bir komite üyesi sorumlu. ÇKP üyeleri ise mahalle komitelerine rapor vererek, yönetime öneriler yaparak katılıyor. (Çin Komünist Partisi Beijing komitesinden Qian Xian’a göre, 2018 sonunda devlet kurumlarında ve özel işletmelerde görev yapan 717 bin 300 Parti üyesi, bulundukları komitelere raporlar veriyorlar. Bu çalışma birimleri, komite üyelerini teşvik etmek için bilgileri topluluklarla cömertçe paylaşıyorlar ve mahallerde Parti’ye üye bulmayı kolaylaştırıyorlar.)

Bu bilgiler sayesinde Mahalle Komitelerinin bir işlevini daha anlıyoruz: ÇKP’nin halkla güçlü bağlar geliştirmesine sağlamak ve halka yakınlık ilkesini hayata geçirmek. ÇKP üyeleri Mahalle Komitelerinde roller üstlenerek ve raporlar yazarak halkın endişeleriyle birleşiyor. Halkın zorlukları yenmesinde onlarla birlikte mücadeleye katılıyor. Halka sıcaklık gösteriyor ve halka hizmet etme ruhunu besliyor. Sosyalist yönetimlerde kaybolmaması gereken kitlelerden kitlelere ilkesinin en önemi uygulanma sahası bu birimler oluyor. Çin’in duvarlarını süsleyen “Gerçeği olgularda aramanın” bir süsten ibaret olmaması sağlanıyor. Halkın çıkarları, halkın içinden ve halkın parçası olarak savunuluyor. Ülkemizde siyasetçileri övmek için kullanılan bir deyim var: “halkın içinde bir başkan.”

Çin de ise ÇKP yönetici ve üyeleri için bu deyimi kullanmaya gerek yok. Onlar, Mahalle Komiteleri sayesinde zaten denizin içindeki balık gibiler. On yıllardır halkın içinden gelen ÇKP üyelerinin düzen ve disiplini gerçekleştirmedeki başarılarını Mahalle Komitelerinin örgütsel deneyim ve seferberlik yeteneğine bağlamak hiç de yanıltıcı olmayacaktır.

Heyet olarak şunu gördük: Juwei, devletin başka türlü sağlamak zorunda kalacağı pek çok refah ve hizmet sorumluluğunu üstlenmiştir.

HER TÜRLÜ İHTİYACA YANIT

Mihmandarımız bize bunları anlatırken diğer yandan da komitenin mahallenin her türlü sorunundan sorumlu olduğunu, mahalle üyelerinin kira ve barınma giderlerinin desteklemesinden tutalım da gıdaya erişimine hatta hukuki sorunlarına kadar her türden ihtiyaçlarına yanıt verdiklerini anlatıyor. Mahalle sakini olmayan kimselerin bu tür yardımlardan yararlanıp yararlanmadığı sorusu sorulunca mihmandarımız buna olumsuz yanıt veriyor.

Mihmandarımız komitenin sorumluluklarını anlattıkça ülkemizdeki yerinden yönetim ve yerel demokrasi ölçülerimizin ne kadar dar olduğu sonucuna ulaşıyoruz. Mahalle Komitesi’nin sakinlerini anayasa ve siyasetler hakkında eğitmek, apartman ödentilerinin toplanmasını sağlamak, sakinlerini hukuki konularda desteklemek, mahallenin ortak mülkiyet alanlarının bakımı ve yönetimini sağlamak, topluluğun sosyal etkinliklerini düzenlemek, güvenliğe ve temizliğe yardımcı olmak, yaşlı ve engellilerin bakımı, üyelerinin sosyal güvenlik ve emeklilik haklarını geliştirmek ve sakinlerinin önerilerini yerel ve merkezi hükümete iletmek gibi çok sayıda görevi var.

Juwei örgütlenmesinin Çin’in iç pazarı geliştirme siyasetinin bir parçası olarak etnik milliyetlerin yoğun yaşadığı bölgelerde daha özenli ve yaygın olarak uygulandığını öğreniyoruz. Mihmandarımız Juwei’in yalnızca bir sosyal yardımlaşma birimi olmadığını, daha önemlisi bir yönetim mekanizması olduğunu vurguluyor. Mao’nun halk yönetiminin en küçük birimi olarak bu sistemi kurguladığından bahsediyor. Xi Jinping’in dışa açılmanın getirdiği kirliliği ortadan kaldırmak için 2016’dan beri bu merkezlerin yeniden örgütlenmesini önemsediğini belirtiyor.

İkinci kattaki hukuki danışma birimine gittiğimizde mahallede en çok hangi konuda hukuki desteğe başvurulduğunu soruyoruz. Mahalle avukatı bize mahalle sakinlerinin daha çok boşanma nedeniyle kendilerine başvurduklarını söylüyor. Mahallede asayiş problemlerinin olmadığını anlıyoruz. Biraz sonra mahallenin içine doğru yürüdüğümüzde de zaten bunun mümkün olmadığı bir ortamında olduğunu görüyoruz.

Mahallenin girişinde mahalleyi diğer alanlardan ayıran bir turnike sistemi vardı. Mahalle komitesinin bulunduğu bina topluluğun yaşam alanının girişindeydi. İki katlıydı ve içinde çeşitli birimler vardı. Bizim muhtarlıklarımızın yer aldığı konteynırlar gözümüzün önüne geldi, içimiz yandı. Qingyun Topluluğunun yaşadığı yer bizim yeni yapılan modern sitelerimize benziyordu. İçinde kreş, sağlık ocağı, kafe, temel gıda alışverişi için market vb. kurumlarda vardı. Apartmanların arasında yollar temiz ve genişti. Güzel, yeşil ağaçlar ve çimler çocukların oynayabileceği ve yaşayabileceği huzurlu ve güvenli bir mahallenin dört dörtlük bir görüntüsüydü. Juwei’de son olarak kreşi ziyaret ettik. Emekli öğretmenler eşliğinde resim yapan çocukların neşesi Çin’in en güzel manzarasıydı. Çok yetenekliydiler ve yaptıkları ürünler satılarak kreşin ihtiyaçlarının bazıları karşılanıyordu. Kendi kendine yetme ilkesinin bir kreşte bile uygulandığını şuan bu yazıyı yazarken fark ediyorum.

DEV SOSYALİST MAKİNEYİ BİRBİRİNE BAĞLAYAN VİDALAR

Çin’de, toplumu yönetme ve denetleme kabiliyetini güçlendirmek ve ekonomik zorlukları aşmak için Mao Zedung döneminden 1990’lara kadar Çin kentsel yaşamanın kalbi olan bu birimler gerçekten de Çin Halk Cumhuriyeti’nin ‘kırmızı kan hücreleri.’ Çin’de bu sistem sayesinde bireylerin “dev sosyalist makineyi birbirine bağlayan vidalar haline geldiği” söyleniyor.

Çin’in ihracata dayalı büyümeyi tercih ettiği, dışa açılma politikalarını aşırıya götürdüğü ve iç pazarı ihmal ettiği 1992-2002 arasındaki hızlı zenginleşme döneminde terk edilen mahalle komiteleri geri dönmüş ve Çin kent hayatının kalbi olma özelliğine yeniden kavuşmuş gibi gözüküyor. Çin’in Kovid 19 salgınına karşı mücadeledeki başarılarındaki en büyük payın toplum örgütlenmesinin eşsiz bir örneği olan Juwei sistemi olduğu söyleniyor. Bu kısa ziyarette öğrendiklerimizi madde madde yazacak olursak;

1. Juwei, sosyalist Çin demokrasisinin en temel kollektif birimidir. Bütün Çin ulusunu yönetime katıyor.
2. Juwei, devasa Çin nüfusunu yönetmeyi ve denetlemeyi basitleştiriyor.
3. Juwei, toplumda disiplini, güvenliği, huzuru, dayanışmayı sağlıyor.
4. Juwei, her etnik kökenden Çin ulusuna büyük bir milletin parçası olma duygusunu aşılıyor.
5. Juwei, ÇKP ve Çin halkı arasındaki birliği pekiştiriyor.
6. Juwei’nin, Çin’in iç pazarının gelişmesinde, mutlak yoksulluğun ortadan kaldırılmasında ve adil paylaşımda önemli işlevleri var.
7. Juwei, Çin’in kentsel yaşamını ve Çin halkının sosyal yaşamını şekillendiriyor.
8. Juwei, devletin başka türlü sağlamak zorunda kalacağı pek çok refah ve hizmet sorumluluğunu üstlenmiştir.

Maddeleri yazdıkça Juwei sisteminin nereden çıkıp nereye gittiğine ilişkin merakım giderek arttı. Bu kadar önemli roller üstlenen bir sistemi daha detaylı incelemeliyiz. Juwei’lerin yalnızca sosyal ve siyasal bir çözüm olmadığını, aynı zamanda ekonomik bir birim olabileceği gerçeğini daha iyi anlamak ve araştırmak gerekiyor. Juwei’lerin çok kısa bir sürede böylesine etkili bir şekilde yeniden örgütlenmiş ve her yerde bütün eski özelliklerini korumasa bile canlı bir şekilde uygulanmaya başlamış olması aslında varlığını silikleştiği dönemlerde bile bir şekilde sürdürdüğünü gösteriyor. Zaten ÇKP yöneticileri bizi Juwei’nin Çin’in devrimci tarihinde nasıl ortaya çıktığını anlayacağımız bir merkeze daha götürmüşlerdi. Burası bir Danwei, yani çalışma birimiydi. Çok büyük bir kamu iktisadi teşekkülü başarısı gördüğümüz bu yeri de bir sonraki yazımızda anlatalım.