Doğu Tabletleri Tebliğ

                (Yüce Türk milletinin akılına,

                  vicdanına saygıyla sunulur.)

Diyorlar: Biz hür Amerika’nın NATO putuna tapıyoruz,

Diyoruz: Sizin o azgın putlarınızı yıkıp devireceğiz.

Diyorlar: Bizi var edene duacıyız, yalnız ona el açar yakarırız.

Diyoruz: Şeytana kapıldınız, siz ona hizmet ediyorsunuz,

Bunun için o antlaşmayı boynunuzda taşıyorsunuz.

Diyoruz: Size öğüt verenler hangi zalimin adamlarıdır?

Demiştik: Ateşten döşek ile ateşten yorgan sizleri bekliyor.

Diyoruz: Kuşku yok ki hak yolundan sapmışsınız,

Size kan banyosu vaat edenlerin kucağına atılıyorsunuz.

Diyorlar: Güneşin batışı ile doğuşu arasında ona dua ederiz.

Diyoruz: Koyun sürüsü gibi ölüme atılanları uyarıyoruz.

Diyoruz: Esir edilenler buğday taneleri gibi diridir…

Diyorlar: Dicle nehrinin balıklarını Sion havuzuna akıtacağız,

Diyorlar: Müslümanları kanlarıyla yıkayıp arındıracağız.

Demişlerdi: Hiçbir Yanki neferinin burnu kanamasın.

Diyoruz: Kendini din safına ayıranlar mümin mi avlıyor bugün?

Diyorlar: Amerika kayamızdır, ona yaslanacağız.

Diyoruz: O kof duvarın üstünüze yıkılması çok yakındır.

Ey ateşin dostları, siz, yaratılana cellât mı oldunuz?

Diyeceğiz: Yapmakta olduklarınızdan külli haberdarız.

Diyecekler: Biz adamakıllı büyülenmişiz, sapkınlığa düşmüşüz.

Diyeceğiz: Boşuna mı uluyor kurtlarımız, kişniyor atlarımız,

Diyecekler: Keşke bir dönüşümüz daha olsaydı.

Diyeceğiz: Sizi açık bir biçimde defalarca uyarmıştık,

Ama siz, büyük putun iğvasına kapılıp kendinizi yaktınız.

Uçuruma sapmışsınız, mallarınızın taşlaşan ağırlığıyla.

Demedik mi size: Kılıcı indirenin boynu gider, diye, kaç kere?

Ve diyeceğiz: İhanet meclislerinizi üfleyerek dağıtacağız.

İsyanın yıldızı kendini gösterdiğinde bunu anlayacaksınız,

Tatlı cana acı darbe sunulduğunda yutkunacaksınız.

Ey düşman eliyle tahta çıkanlar, halinize ateşin dili ağlayacak!