Eğitime bomba, öğrenciye molla!..

Hiç kimse engel olmadı, olamadı, üzerine gidemedi, isyan edemedi ve bu ülkede bir gecede binlerce eğitim kurumu imam hatibe dönüştürüldü... Sayıları her geçen gün de artıyor...

Bu da yetmedi, “laik devlet”, orada burada “sıbyan mektebi” adlı karanlık yuvaların açılmasına da ne yazık ki göz yumuyor... Hatta Milli Eğitim’in taşra teşkilatlarını adeta işgal eden bağnaz zihniyet, bebelerin gericilik tünellerine sürüklenmesine amansızca destek veriyor...

Tecavüz vakalarının bitmediği tarikat-cemaat yurtlarına devletin utanç verici desteğinin halen devam edebilmesi de ayrı bir vahamet!.. Çünkü bu tür yerlerin sayısı siyasetin desteğiyle hızla artarken, dinci yurtlarda tutulan öğrencilerin sayısı neredeyse on binlerle ifade ediliyor...

İşte tarikat ve cemaat yurtlarına devletin desteğini gösteren yeni haberler her gün gazetelere yansırken, kimse devlet-tarikat hattında sürdürülen bu kara yağmaya ses de çıkartamıyor.

Devletin arazilerini mollalara peşkeş çeken belediyelerden mi söz edersiniz, yoksa tarikatlara bağışlanan sınırsız kamu kaynaklarından mı? Yani,molla-medrese hattında yağmanın, vurgunun, pervasızlığın ve rezaletin bini bir para!.

OKULLARDA SİNSİ KADROLAŞMA!..

Kuşatma yalnızca fiziki değil, eğitim dünyasında ideolojik çember de pervasızca büyütülüyor...

Laik eğitimin temeline her gün yeni bir dinamit konulurken, Atatürk, cumhuriyet ve Kurtuluş Savaşı müfredattan siliniyor ve bu ülkede siyasetten derneklere, vakıflardan diğer kitle örgütlerine kadar “Atatürkçü” kuruluşlar beklenen sert ve etkili tepkiyi örgütleyemiyor!!!

Bu arada, son beş yılda yaygınlaştırılan sinsi bir kadrolaşma planı da ısrarla yürütülüyor... Okulların çok büyük bölümünün yönetiminin imam hatip kökenlilere verilmesi ısrarla göz ardı ediliyor...

Diyanet’ten, Kültür ve Milli Eğitim Bakanlıklarına geçen imamların, vaizlerin sayısının on binlere ulaştığı konuşulurken, acaba bir CHP milletvekili bunun üzerine gidecek mi, kadrolaşmanın boyutlarını bir soru önergesiyle ortaya çıkartacak mı diye de bekleniyor?

ÖZELLEŞTİR, MÜRİTLEŞTİR!..

Eğitimde karanlık ve sinsi kuşatma sürerken, devletin eğitim sistemi yalnızca fiziki ve kadrolaşma açısından dönüştürülmüyor, diğer yandan AKP iktidarı özelleştirme tuzağını Milli Eğitim üzerinden de yaygınlaştırıyor...

Tabelalarına “Anadolu” yazılan liselerdeki eğitim kalitesi bir kandırmacadan öteye gitmezken, hem fiziki hem teknik donanım hem de kadro açısından giderek cılız hale getirilen bu okullar yurttaşın beklentisini karşılamıyor, veliler hızla özelleştirme tuzağına sürükleniyor...

İşte bu nedenle de ülkenin her kentinde, her ilçesinde apartman liselerinin sayısı çığ gibi büyüyor... Donanım olarak yetersiz olan çok katlı, sözde okul binaları hapishaneyi andırırken, buralarda sağlıksız, bilgisiz, moralsiz ve de umutsuz olarak tutulan gençlerin sayısı artıyor...

Diğer yandan çocukları zaten yıllar boyu bunalıma sürükleyen “TEOG” karmaşasının kaldırılması aslında eğitimdeki belirsizliği arttırırken, son olarak üniversite giriş sınavında değişiklik yapılması da Tevhid-i Tedrisat’ın baştan sona darmadağın edildiğini bir kez daha kanıtlıyor...

Velhasıl, bu ülkenin geleceği olan genç nesilleri eğitim-öğretim dönemlerinde yılgınlığa ve umutsuzluğa sevk edebilecek hangi yöntem varsa deneniyor, eğitimle ilgili kararlı ve etkili bir planı olmayan AKP, gençleri tarikat ve cemaatlerin kucağına itmeye devam ediyor...

CHP’NİN ÇARPICI RAPORU...

İşte tüm bunları kanıtlayan veriler CHP’nin eğitimle ilgili hazırladığı çok çarpıcı bir rapora da yansıdı...

Rapora göre, MEB’in yatırımlara ayırdığı pay, 15 yılda yüzde 50’ye yakın oranında düştü, özel okul enflasyonuna yol açan bu politika, yoksul çocukları tarikat yurtlarına itti...

Raporla ilgili bilgi veren CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, 2002’de devlet bütçesinden MEB’e yatırım yapması için verilen ödeneğin yüzde 22.34 olduğunu, 2018’de bu oranın yüzde 11.24’e düşürüleceğine dikkat çekmiş...

Rapora göre, MEB’in 2018 yılında bütçesi 92 milyar 528 milyon TL olarak öngörülmüş... Bu rakama göre; “eğitim bütçesi geçen yıla oranla Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içerisinde yüzde 9.95, devlet bütçesi içerisinde de yüzde 7.27 azalmış...” Raporda çok şaşırtıcı olan şu saptamalar da yapılmış;

“Devletin her yurttaşa sağlamak zorunda olduğu eğitim hizmeti giderek paralı hale geldi. Bu yatırımsızlıkla devlet okulları kendi sorunları ile baş başa bırakıldı. Durmadan devlet teşviki verilen özel okullar, kısa sürede yaygınlaştı. 4+4+4 eğitim modeline geçilmesiyle özel okul öncesi eğitim kurumlarında yüzde 34,8, özel ilkokullarda yüzde 40, özel ortaokullarda yüzde 72, özel liselerde ise yüzde 182,9 oranında artış yaşandı. 4+4+4 eğitim modeliyle özel öğretim kurumlarında devam eden öğrencilerde ise yüzde 119,1 oranında artış oldu. Devlet, yeterli kapasitede okul ve yurt açmadığı için, parası olanlara özel okul, özellikle taşradaki yoksullar için de tarikat yurtları ve okullarından başka seçenek kalmadı. Cemaatler, MEB’in bu dolaylı öğrenci yönlendirme politikası sayesinde eğitim üzerinden palazlanmaya, kendilerine nefer yetiştirmeye olanak buluyor.”

Hem son yıllarda eğitim müfredatında oynanan oyunlar, hem sinsi kadrolaşma hem de eğitimi tarikat-cemaatlerin elinde özelleştirme tuzağının boyutları CHP’nin raporuyla yan yana getirildiğinde, ortaya şu vahim tablo çıkıyor:

AKP iktidarı, Atatürk’ün eğitim sistemini sinsice yıkıyor, bunun yerine tarikat ve cemaatlerle özel okul dayatmasını da kullanarak “molla-medrese” sistemini getirmek için her şeyi yapıyor... Hem de kanunları alt üst ederek ve de cumhuriyete adeta başkaldırarak!.. Kim durduracak peki bu karanlık gidişatı?..