MHP bölünüyor!

MHP’nin geleceğini karartan sadece başkanlık yani 2 partili rejim arayışı değil, asıl olanı derin iktidar iradesinin kurduğu yeni oyundur!Hedeflenen ve icraya konan siyaset mühendisliği şöyledir:Bahçeli’ye verilen son görev MHP ile Milliyetçi camiayı bölmesidir.Bunun içindir ki 245 imza yeterliyken toplanan 400 küsur imzaya rağmen Bahçeli, kurultayı toplamamakta direniyor.Bahçeli’nin düşündüğü son hamle Suat Çağlayan’ı aday gösterip muhalefeti sulandırıp, bölmeye çalışmaktır ki zaten fazla imza almak ve bunları Genel Merkeze bildirmek noktasında Koray Aydın ile Meral Akşener çatışıyor...Meral Akşener ise şayet MHP’de sonuç alamazsa yakından biliyorum MHP’den kopup, yanına BBP ile merkez sağ’dan yıldız isimleri alarak yeni bir milliyetçi-muhafazakar parti kuracak ki böyle bir yeni parti zaten düşüşe geçen MHP’yi ilk seçimde kesin olarak baraj altı bırakır.Yok Akşener kazanır ise bu sefer Bahçeli ile ekibi MHP’de kalmayacak!İşte Türkiye’ye hakim olanların kurduğu oyun budur ve MHP bölünmeye doludizgindir... Tek kurtuluşu iki kesime makul gelecek bir ismin adaylığıdır.
Acun ve Korkmaz Yiğit!Korkmaz Yiğit 90’larda ünlü bir işadamıydı.Milliyet gazetesini satın almış, banka ihalelerine giriyordu.90’ların sonuna doğru dönemin başbakanı Mesut Yılmaz ile ilişkisi gündeme gelince hükümet istifa etmek zorunda kaldı. Dahası var; Mesut Yılmaz, Korkmaz Yiğit ile olan ilişkisi sebebiyle yandaş medya oluşturma iddiasıyla Yüce Divan’da yargılandı.Gelelim bugüne:Bırakın Sabah-ATV’nin kamu bankaları kredisi ile önce Çalık’a verilmesi ve akabinde kurulan havuzlarla yandaş işadamlarının medya sokulmasını, Acun Ilıcalı isimli Tayyipsever bir muhabirin TV kanalı sahibi olması Korkmaz Yiğit olayı kadar vahim değil midir?Bunu neye dayanarak mı söylüyorum?Medyada Tayyip Erdoğan ile AKP’nin silahşörü olarak bilinen Cem Küçük’ün yazdıklarına.Cem diyor ki, Acun, Tayyip Erdoğan olmasa TV 8’i alamazdı!Bu ifade doğru ise -ki yazan yandaştır- bu durumda birilerinin Mesut Yılmaz’ın davrandığı gibi davranması gerekmiyor mu?
Kandil’den Öcalan’a ölüm!Kandil, Öcalan’ı öncelikle kendini düşünmekle itham ederek, hapisten çıkmak için Kürtleri AKP’ye sattığını düşünüyor.Dahası, onun cezaevinde ölmesini istiyor zira Kandil’e göre bundan sonra Apo’nun canlısı değil, ölüsü kendilerine daha iyi hizmet edecek.Peki Kandil’in bu tavrı Apo’nun nedamet getirmesi veya amiyane tabirle imana gelmesi midir?Elbette değildir...Öcalan kendini dışarı çıkarmak için Kandil gibi hemen Bağımsız Kürdistan demeyip AKP ile kol kola girerek özerklikte ısrar ediyor ki HDP projesi bunun sonucudur.Kandil; direkt CIA, MOSSAD ve diğer istihbarat kurumlarının kontrolünde, Öcalan ise eşyanın tabiatı gereği şimdi sadece MİT ile iş tutuyor. Öyle olunca da bu tablo ortaya çıkıyor.
Son kandıran!Beşar Esad aldatmış!Fethullah aldatmış!PKK aldatmış derken aldatanlar zincirinin son halkası İHH yani İnsani Yardım Vakfı!AKP sözcüsü Ömer Çelik’in İsrail devletine selam çakmasının okuması budur!Ömer Çelik, bu ifadeyle “İsrail ile bizim aramızda böyle sorunlar olmaması lazım, bunun müsebbibi İHH’dır” mesajını veriyor...Aslında Çelik haklı zira AKP kurulurken kimlerin Dünya Yahudi Konseyi Baronu Abraham Foxman’dan icazet aldıkları biliniyor.Bu arada Ömer Çelik’in yaptığı o açıklama ile ‘one minute’un yalan ve kandırmaca olduğu bizzat AKP tarafından itiraf mı edildi?