MHP’nin sonu ne olur?

MHP’de garip şeyler oluyor. Bahçeli’nin çıkışları bir tuhaf. Panik içinde olduğu izlenimi veriyor. AKP’nin yapması gerekeni o yapıyor. MHP’yi AKP’ye bağlamak için acele ediyor. Sanki “Ya benim yerime başkası geçerse” telaşı var.
Bahçeli Pazartesi günü gazetecilerle kahvaltıda buluştu. Cumhurbaşkanlığı seçiminde AKP’ye destek vereceğini bir kez daha ilan etti. AKP’ye verdikleri sözlere “sadık” olduklarını tekrarladı.
Dün grup toplantısında çıtayı daha da yükseltti. AKP’ye desteğinin 2024’e kadar süreceğini duyurdu.

AKP’LİLER BİLE ŞAŞKIN

Bahçeli’nin tutumu AKP’lileri bile şaşırtıyor. Açıklamaları sonrası konuştuğumuz AKP’lilere, “MHP’ye bizim bilmediğimiz sözler mi verildi?” diye sordum. “Hayır, kesinlikle hayır” dediler. “Peki destek için neden bu kadar istekli?” soruma da “İnanın biz de bilmiyoruz, anlamaya çalışıyoruz. Galiba seçimlerden umudunu kesti, bizden kontenjan bekliyor” yanıtını verdiler.

MHP’LİLERİN TAVRI

MHP’lilerde ise suskunluk hâkim. Bahçeli’nin tavrını pek konuşmak istemiyorlar. Yakın çevresinde bazı savunucuları olsa da genelde bu konuya girmemeye özen gösteriyorlar.
Moraller bozuk. “MHP bu hale mi düşecekti” havası var.
Bahçeli’nin “Erdoğan’ı destekleyeceğiz” açıklaması sonrası MHP Milletvekili Atilla Kaya, Attila İlhan’ın “Cinayet Saati” şiirinden şu dizeleri paylaştı:
“Haliç’te bir vapuru vurdular dört kişi / demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu.”
Anlamlıydı.

ÇARESİZLİK

Meclis kulislerinde, “MHP’ninki çaresizlik” yorumları yapılıyor. Erdoğan’ın Bahçeli’nin tavrıyla ilgili “yerli ve milli” değerlendirmesine fazla itibar eden de yok.
MHP’liler, “Bindik bir alamete...” diye kestirip atıyorlar.
En büyük korku da erken seçim.

ENDİŞE BÜYÜYOR

Bir grup MHP’linin benim de tanıdığım bir işadamının bürosunda toplandıklarını öğrendim. Hemen işadamını aradım. Ne olup bittiğini anlamaya çalıştım. “Bana sorma, gel kendin karar ver” dedi.
15 dakika sonra bürodaydım. İkindi kahvaltısı yapıyorlardı. Sofrada, Van’dan peynir, Bitlis’ten doğal kütük kovan balı, Hatay’dan yöresel ürünler, Trabzon’dan yayla tereyağı... her şey vardı.
Konuklar, MHP’deki bölünmede yuvada kalanlardı. Ama gidişattan endişelilerdi.

NİYE AÇIK ÇEK İMZALADI

Konu Bahçeli’nin açıklamalarıydı. “Bahçeli AKP’ye niye böyle davranıyor. Niye sürekli açık çek imzalayıp veriyor?” sorusuna yanıt arıyorlardı.
Mantıklı bir yanıt bulmakta zorlandıkları her hallerinden belliydi.
Ev sahibi devreye girdi. Adam işadamı, ihalelere girip çıkıyor. Rakipleriyle mücadelede tecrübeli. Bahçeli’nin tavrının AKP’deki itibarını da zayıflattığını vurguladı. “İhalelerde böyle rakiplerim olsa hepsini kazanırım” ifadesini kullandı.

DIŞİŞLERİ’NİN YANINDAKİ BİNA

Sık sık “çekirdekten ülkücü” olduğunu vurgulayan MHP’liye, “MHP’nin geleceği hakkında ne düşünüyorsun?” dedim. Biraz düşündükten sonra, “Dışişleri’nin yanındaki bina gibi olur” yanıtını verdi.
Anlayamadığımı hissedince açıklık getirdi:
“Dışişleri’nin yanındaki o görkemli bina eskiden ANAP Genel Merkezi’ydi. İktidar günlerinde yaptırmışlardı. Şimdi o bina harap halde. Her tarafı dökülüyor. Etrafı çöplük gibi. ANAP diye bir parti de kalmadı. Bu kafayla giderlerse MHP’nin sonu da aynı olur. Zaten aynı bölgedeki bizim binanın sıvaları da dökülmeye başladı.”
Herkes uzunca bir süre sustu. “Çekirdekten ülkücü” MHP’li noktayı koymuştu.
MHP’liler bile MHP’den umudu kesmiş görünüyor.

ARTI-EKSİ

Bu arada hemen bir bilgi aktaralım. Erdoğan ve AKP yöneticileri, desteği için Bahçeli’ye övgüler düzse de “artı-eksi” hesabı yaptırıyor.
AKP’ye çalışan araştırma kuruluşları, MHP’yle ittifakın sonuçlarının ne olabileceğini araştırıyor. Gelen ilk bilgilere bakılırsa sonuçlar pek iç açıcı değil.
Artı-eksi birbirini götürüyor.
Bakalım önümüzdeki günler neler gösterecek!..