Namus, Emek, Vatan Şehitlerimiz

Ordumuz, yurda dönerken, Azerbaycan-Gürcistan sınırını geçtikten sonra düşen askeri kargo uçağımızda 20 yiğidini şehadete uğurladı. Şehadet, geleneğimizde peygamberlikten sonraki en kutsal konumdur. 20 askerimizin anısı önünde saygıyla eğiliyorum.

Asker olmak gerekirse ölüme yürümek, ölmeyi göze almaktır. Askeri herkesten ayıran temel değer budur. O, anasını, eşini, kardeşini, babasını, çocuğunu vatan terazisinde hesaba katmayandır. Bunun içindir ki, ana baba oğullarının şehadet haberini alınca “Vatan Sağolsun!” diyebilmektedirler. Çünkü şehitler ölümsüzdür. Onlar sonsuzluğun adıdır, göklerimize yıldız olmaktır.

MİLLETİN TEMELİNDE ŞEHİTLERİMİZ VARDIR

Ordumuz, maneviyatıyla pekişen cesareti ve disipliniyle her zaman mazlum milletlerin de umudu olmuştur. Harekâtlarıyla dosta güvence, düşmana korku salmıştır. Erlerinden subaylarına kadar takım çalışması, üste itaat, disiplin en önemli değerleridir. Askerimizin vatanına duyduğu sevgi ve bağlılığı, hizmet ruhu yüksektir.

Kültürel olarak, Türklerin bozkır yaşamının koşullarından dolayı askeri gücü önemli saydıkları, gittikleri yerleri yurt edinebilmek ve yaşadıkları yurtları korumak için savaşmak zorunda kaldıkları bir gerçektir. Bu koşulların etkisiyle Türklerin savaşçı özellikleri gelişmiştir ve pek çok askerlik alanında yenilikler yapmışlardır.

Türk Milleti’nin asker millet olması içi boş bir mit değil, milletimizin inanç köklerinden, yaşam tarzlarından, kadim kültürel aktarımlarından derin izler taşıyan benzersiz bir bilinçtir. Türk Milleti için askerlik, vatana ve dünyaya adaleti yaymak adına adeta Tanrıya ödenen bir borçtur.

DEVLET GELENEĞİ ORDU GELENEĞİDİR

Ordumuz, milletimizin ordusudur. Biz’dir. Kadın erkek her bir neferi, Türk Milletinin en değerli evlatlarıdır. Askerlik, vatana koşulsuz bağlılık namusudur. Dolayısıyla hepimizin haykırışı şudur: “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır!”, “Vatan sevgisi imandandır!”, “Şehitler ölmez vatan bölünmez!”

Analar, babalar, eşler yiğitlerini sonsuzluğa uğurlamaktadırlar. Onlar cennet vatanımızın koynunda bizim direncimiz, cesaretimiz, korkusuzluğumuz, adanmışlığımızın simgesi olarak sönmez meşalelerimiz olacaklardır.

Son sözü büyük asker, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk söylüyor:

“Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir. Ordumuz, Türk topraklarının ve Türkiye idealini tahakkuk ettirmek için sarf etmekte olduğumuz sistemli çalışmaların yenilmesi imkânsız teminatıdır.”*

Orduyu ve Devleti birlikte kuran büyük lider şöyle noktalıyor sözlerini:

“Efendiler, böyle evlatlara ve böyle evlatlardan meydana gelen ordulara sahip bir millet elbette hakkını ve bağımsızlığını bütün manasıyla muhafaza etmeye muvaffak olacaktır.”**

Kaynaklar:

*TBMM Zabıt Cerideleri, Devre 5, Cilt 20, s. 9.

**TBMM Zabıt Cerideleri, Devre 1, Cilt 12, s. 260.