Öğrenci yurtlarımızın hal-i pürmelali

Anneler, babalar gözlerinden sakındıkları evlatları üniversite kazanınca bayram ettiler. Bin bir zorlukla, maddi ve manevi emekle yetişen çocuklarını en ekonomik ve en güvenli olduğu düşüncesiyle devlet yurtlarında yer kazandıkları zaman, ailece havalara uçarlar.

Muğla’da öğrenci yurtları yaz boyunca tadilata alınmış. Ancak okullar açıldığı halde bitirilmemiş durumda. Öğrenciler tepkilerinde çok haklılar.

Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi gençler öğrencilerle birlikte Muğla’da kitlesel açıklama yaparak, sorunu hem bizlere duyurdu, hem arkadaşlarına sahip çıktılar. “Devletin yurtları güvenlidir” algısının bozulması kimlere yarayacak, soruyoruz.

DEVLET YURDU MİLLİ HAKTIR

Üniversite gençliğini kiralık evlere, özel yurtlara mahkûm edemeyiz. Kıt kanaat geçimle çocuğunu üniversitelere gönderen ailelerin her ferdini etkileyen olumsuzluklardır bunlar.

Suyu düzenli akan, ders çalışma ortamı her yönüyle sağlanmış, sağlıklı ve huzurlu öğrenim dönemi yaşatan altyapısı yeterli devlet yurtları, bütün üniversite öğrencilerini kapsayacak büyüklükte ve donanımda olmalıdır.

Her üniversite öğrencisini kabul edebilecek devlet yurtlarını istemek, vergisi maaşından kesilen her işçinin, memurun, çalışanın en doğal hakkıdır. Yaptığı her alışverişte vergisini peşinen ödeyen bu fedakâr milletin en doğal hakkıdır.

Yarınlarımızın teminatı gençliğimizi yetiştirirken, onları yarınlara hazırlarken milli duygularını kat kat güçlendiren anlayışla karşılık verebilmeliyiz.

YURTLARDA DEVLET YAPTIRIMI ŞART

Cevizlibağ Kız Yurdu’nda kalan öğrencilerin başına gelenler ise inanılmaz! Yurda tadilat için gelen işçiler, kızların özel eşyalarını karıştırmışlar, iç çamaşırlarına şekiller çizmişler, ranza bazalarına instagram adresi yazmışlar, prezervatifler bırakmışlar vs.

Olay duyulunca, yurt yönetiminin kat görevlileriyle odaları dolaşarak verdiği ilk tepki içler acısı: Dolabına sığmamış eşyasını torbada yatağı altına koyanları listelemek! Bu işçiler tek başlarına odalara neden salınmışlar, eşyaları nasıl rahatça karıştırabilirler, öğrencilere doğrudan ya da dolaylı mesajları ne cüretle, kimler bırakmışlar?

Öncelikli sorumluluğu, güvenli bir yurt ortamı içinde kendi öğrencilerinin güvenliği için gerekli her türlü önlemi düşünmek ve almak olan yöneticiler, ihmalkâr ve tacizci tutum ve davranışları örtemezler

YURTLARDA GELECEĞİMİZ YETİŞİYOR

Kızlarımızı emanet ettiğimiz yurtlarda yöneticilerin, kendilerine düşen sorumluluklarını da hakkıyla yerine getirmelerini istemek, en doğal hakkımızdır. Bütün yurt çalışanları, oralarda kalan öğrencilerin anne ve babalarına, ailelerine karşı sorumludurlar. Çünkü o yurtlarda Türkiye’nin geleceği barınmakta, yetişmektedir.

Sosyal sorumluluğu yüksek, gençleri koruyup kollayacak düzenlemeleri yapabilecek nitelikte ve özelliklerde olmalarına azami özen gösterilmelidir. Devletimizin yetkililerinin sorumluluğu da en başta gelir.

Öğrenci yurtlarımızın hal-i pürmelali nasıl bitebilir? Evet, Üretimden yana bir toplumda bunlar hiç sorun olmayacak. Geleceği milli devletimizin elleriyle, güvenle öreceğiz elbette.