Putin için Trump, heybedeki büyük Turp mu?
Yazar: Sezen’in bir şarkısı vardı “ Do la yı siy lee çöze miyorum / arka sokaklaaarda neler oluyor “ diye.. Ben bu eski tv şovcusu mütayit Tramp’ın ( eng. Trump) artık Pentagon kuklasına döndüğünü düşünüyorum.. Yeni sahneledikleri güya yeniden böyyük Amariga’da başrolü Tramp’a verdiler O da şov kasıp duruyor habire..
Çizer: Hakkında yolsuzluk, usulsüzlük, vergi kaçırma, taciz, tecavüz, sübyancılık gibi birçok yüz kavurucu dosya olunca, adam pabuç pahalı diye rolünün hakkını yardırıyor..
Yazar: Yurt gündeminden epeydir uluslararası espiri düşünmemiştim, Putin’li Tramp’lı ironi ilhamı geldi geçen akşam kaçırmayayım dedim..
Çizer: Sen ilhamı alıyorsun maşallah; Putin fenerle karanlıkta yürüsün, meğerse Tramp’ın aklını arıyormuş ama bulamıyormuş. Hahahaaha! komik geldi, hemen çizere atayım yapsın. Yahu sen iki sn düşündün ben koca gün Putin’in portresini çalıştım saatlerce.. Baktım, dünya çizerleri bile adamı tam benzetemiyorlar. Adamın her açısı farklı, renkli küçük gözleri alnına gömülmüş, belirgin bir özelliği de yok. Akça pakça şeker monaliza teyze gibi bir ifadesi var! Gülüyor mu, kızıyor mu belli değil. Poker surattan hallice..
Yazar: Güzel kardeşim senin işin o, tabii ki benzeteceksin, benzetemezsen altta yorumlara yazar okurlar; “ Hiç de benzetememişsin, bu işi bilmiyorsun çizme sen” diye..
Çizer: “ Sen “ortağını koruyup kollama” konusunda sakıncalısın belli. Unutma ‘bir elin nesi var, iki elin sesi var’ diye atasözümüz var ve sen bunun farkında değil gibi takılıyorsun. İnsan çizdiğim bu karikatürün 2. Karesinde Tramp’ın saçını neden ‘bebek kakası’ renginde yaptığımı merak eder yani?
Yazar: Oldum olası renk tanımlamalarındaki çeşitliliğe adapte olamamışımdır. Bir marka araba çıkarır rengine “ yarış mavisi” der, tekstil ürünü satar adını “ şehvet kırmızısı” koyar.. Neden bir babayiğit de ürüne göğsünü gere gere “ bebek kakası” veya muadil bir tanımlama koymaz? Bence bunun reklamın 15 kuralı ile ilgisi var..
Çizer: Konuyu nereden nereye getirdin ama unutmadım; sana atasözleri ile sübliminal ( Tr. Bilinçaltı) itelemeler yapmaya devam edeceğim merak etme. Geçen işyerinden Süleyman arkadaşla sohbet ederken kendisi hoş bir atasözü söyledi hemen paylaşmam lazım: “ Yiğit at kendi yemini artırır.” Hadi gerisini sen düşün şimdi yazarım!
Yazar: Hmm! Güzelmiş daha önce duymamıştım. Ben buna bir çalışayım fevri cevapla karizmayı çizdirmeyeyim.
Çizer: Farketmez benim işim bu, her türlü çizerim!
Yazar: Iyy! Bu tür kelime espirileri öldü diye biliyorum. Sana yakışmadı koskoca çizersin bırak espirileri ben yapayım.
Çizer: “Yakışıp yakışmadığını” dilersen okurumuza bırakalım. Hatta, karikatürümüze şiirsel yorumlarıyla katılan sevgili İzzettin bey’in yaklaşımını merak edenler olduğunu da duydu bu kulaklar : )