Rusya turnusol kağıdı gibi!

Erdoğan-Putin buluşması ve alınan kararlar bölgede dengeleri değiştirdi. Önümüzdeki günlerde yansıması daha net görülecek. Tahran’dan, Bağdat’tan, Şam’dan, Beyrut’tan, Pekin’den,... gelen bilgiler olumlu.
İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif bugün Türkiye’de. Komşu ülkelerle trafiğin hızlanacağı anlaşılıyor.

ABD VE İLİŞTİRİLMİŞLER
ABD ve NATO ise şaşkın.
Bir de bizdeki “iliştirilmişler”.
Sanki bir yerlerden talimat almışlar gibi harekete geçtiler. Hükümeti durdurmaya çalışıyorlar. Neredeyse “İleri gitmeyin”diye yalvaracaklar.
“Şangay İşbirliği Örgütü”deyince saçları diken diken oluyor. “Türkiye Batı’dan kopmaz” temennisinde bulunup, kopma durumunda yaşanacak felaketleri(!) sıralıyorlar.

PKK/HDP
Meclisteki gazeteci arkadaşlar HDP’lileri anlattılar. Rusya ile ilişkilerin normalleşmesinden ve Erdoğan-Putin buluşmasından çok endişelenmişler.
Suriye’de de hendeğe gömülme telaşına kapılmışlar. “Türkiye-Rusya anlaşırsa PYD zor durumda kalır. Suriye’de dengeler değişir”demişler.

PYD’DEN ABD’YE: YENİ YOL HARİTASI ÇİZELİM
HDP Sözcüsü Ayhan Bilgin St.Petersburg buluşmasından sonra NATO’ya sarılmıştı. “Ya Türkiye NATO’dan çıkarsa”diye paniklemişti. Mecliste diğer HDP milletvekillerinin kaygısı da bu. Kandil’den gelen bilgiler de aynı.
Hepsi ABD ve NATO’nun yanındalar.
Suriye’de ABD’lilerden görüşme talebinde bulundukları konuşuluyor. Rusya-Türkiye anlaşmasından sonra yeni yol haritasına ihtiyaç duymuşlar.

LİBOŞLAR
Liboşların da durumu aynı. Söze, “Allah korusun NATO’dan çıkarsak”diye başlıyorlar. Televizyonlarda “Aman ha!”uyarıları yapıyorlar.
AKP çevrelerine yakın duran liboşlar bile harekete geçti. Erdoğan’ın frene basması için çırpınıyorlar.
Ne de olsa görev adamları. Büyük patrondan talimat gelince akan sular duruyor. Aralarında kendini tehlikeye atanlar bile var.
Anlayacağınız Rusya konusu turnusol kağıdı gibi.
Kim vatansever, kim değil hemen ortaya çıkıyor.
***
ÇİLLER VE FETÖ
Gazeteci Fikret Bila 6 Ağustos Cumartesi günkü yazısında Çiller ve dönemin MİT Müsteşarı Sönmez Köksal’ı konuşturmuş. Çiller, Susurluk kazası sonrasındaki MİT raporunda yazılanları ve Fethullah Gülen’le ilişkisini yalanlamış.
Kanıt olarak da dönemin MİT Müsteşarı Sönmez Köksal’ın ifadelerini göstermiş.
Eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal da Bila’ya MİT raporundaki iddiaların uydurma olduğunu söylemiş. “20 yıl önce düzmece olduğu ortaya çıkmış, gazete kupürlerinden derlenmiş, ciddiye alınmayacak bu iddiaları gündeme taşımak boş ve anlamsız bir uğraştır”demiş.
“Bozacının şahidi şıracı”diye bir söz vardır. Nedense bu sözü hatırladım.

BUNLAR UYDURMA MI?
İnsan sormadan edemiyor;
- Susurluk kazasında ortaya dökülenler mi uydurma?
- Haydar Aliyev TBMM Genel Kurulunda milletvekillerinin gözünün içine baka baka, “Türk gardaşlarım bana darbe yapmaya kalktı”diye konuştu. Dönemin Cumhurbaşkanı Demirel “Darbeyi kendisinin önlediğini”açıkladı. Azerbaycan’da ABD adına darbe girişimi mi uydurma?
- MİT’çi Ferman Demirkol’un darbecilikten Azerbaycan’da gözaltına alınması mı uydurma?
- Uçak gönderip rica minnet onun Türkiye’ye getirilmesi mi uydurma?
- Çiller’in o dönemdeki özel ekibinde yer alanların çoğunun FETÖ’cü olması mı uydurma?
- Şu anda tutuklu olan Mümtazer Türköne de mi uydurma?
- ”Yeşil” de mi uydurma?
***
Hangi birini sayalım!
Bunlar gazete küpürü mü?
7 Ağustos Yenikapı mitingine katılarak dosyanın kapatılacağını sananlar fena halde yanılıyorlar. Cin şişeden çıktı. Eski defterler yeniden açılıyor..!