S-400

“Amerika’nın Türkiyeli Dostları” harekete geçti.

Hepsi de, Rusya’nın S-400 füzelerini almamızın ne kadar kötü bir şey olacağını söylüyor.

Bazıları daha da ileri gidip, ‘hakkımızda hayırlı olmaz’ türündentehditkar tavırlar da takınıyor.

Gazı Washington’dan aldıkları belli.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump ile telefon konuşması yapmasını tatlı bir sevinçle karşılıyorlar. Trump’ın ardından Pence de arıyor, “S-400 almayın sakın ha” diyor.

NATO ülkesi olmamızın ne kadar mühim olduğunu hatırlatıyorlar.

S-400’leri alırsa, ABD’nin F-35’leri vermeyeceğini söylüyor.

Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş, 1 Mart 2003’teki Irak tezkeresinden beri ABD’nin F-35’leri şantaj aracı olarak kullandığını söylüyor ve ekliyor: “F-35’leri almasak daha iyi, çünkü alırsak tamamen Amerika’ya bağımlı hale geliriz.”

Çünkü, bu uçakların lojistik sistemleri Amerika’da olacak ve siz kendi milli çıkarlarınızın gereğini yapamayacaksınız.

Amerikan muhipleri ise, F-35’siz Türkiye’nin ne kadar savunmasız ve çaresiz kalacağını vurguluyorlar.

Amerikalılar, S-400’leri alırsak, bunun cezasının sadece F-35’lerin verilmemesi değil, yaptırımlar da uygulanacağını fısıldıyorlar bizim medyaya.

Bir askeri ambargodan söz ediyorlar.

Siz S-400 almayın biz size Patriot verelim diyesiler.

Savunma Sanayi Müsteşarı, hem S-400, hem Patriot alabiliriz diyor.

Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler’i Pentagon’a çağırıp, sakın ha S-400 almayın diyorlar.

Takvim yaklaştıkça tutuştular.

Temmuz ayında ilk parti geliyor çünkü.

Rus devlet savunma sanayi şirketi Rostech'inUluslarası İşbirliği ve Bölgesel Politikalar Direktörü ViktorKladov, ilkbaharda S-400 füze savunma sistemleri konusunda Türk ordusuna eğitimlerin başlayacağını açıkladı.

Mike Pence, Münih Güvenlik Konferansı'nda "NATO müttefikleri Doğu'dan silah alırken, ABD buna seyirci kalamaz" dedi.

Oysa Yunanistan’ın Rus S-300’lerine pekala sessiz kalmıştı.

ABD’NİN SİNSİ EMELLERİ

ABD, bu S-400 füzeleri konusunda neden bu kadar telaş içinde ben biliyorum.

Olay sadece siyasi değil.

Yani Türkiye’nin Batı kampından, ABD’nin ileri karakolu olmaktan çıkması, Avrasya’ya yaklaşması da değil olay sadece.

ABD’nin küresel planlamalarında, Türkiye artık düşman cephede.

Bunu Suriye’de ve Doğu Akdeniz’de net olarak görüyoruz.

Yani aslında Türkiye en başından, Kurtuluş Savaşı’ndan beridir ABD’nin düşmanı.

Lozan’ı resmen tanımayan bir ülkeden söz ediyoruz.

Ama işte NATO’ya siyasi ve askeri olarak teslimiyetle, AB’ye (sahte) aday olarak verilen tavizlerle yıllarca Amerika dostumuz diye kendimizi kandırdık.

Çağdaş uygarlık yolunu, ABD’ye uşaklık sandık.

Irak’ın işgalinde, Arap Baharları’nda, Suriye ve Libya’da, hep kazığı yiyen, zarar gören biz olduk.

Muavenet’i vurdu adamlar yahu resmen füzeyle!

Eşref Bitlis’in uçağını düşürdüler, Uğur Mumcu’ya havaya uçurdular.

Türlü kumpaslarla TSK’yı hapse atan FETÖ’cü maşalarına darbe yaptırmaya kalktılar.

DOĞU AKDENİZ’DE ABD TEHDİTLERİ

ABD, son olarak Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz kaynaklarına el koymak için Türkiye’ye karşı, Yunanistan-İsrail-Rum Kesimi ve Mısır’ı organize ediyor.

Jeopolitik uzmanı Em. Tümamiral Cem Gürdeniz, Doğu Akdeniz’deki tehdidin Türkiye’nin önündeki en ciddi ve hayati sorun olduğunu vurguluyor.

4 gün sonra tarihimizde ilk defa 3 denizde milli gemilerimizle başlayacak dev deniz tatbikatına da adını veren “Mavi Vatan” kavramının da isim babası olan Gürdeniz Paşa, Doğu Akdeniz’deki tehdidin, Türkiye için 2. Sevr tehlikesi olduğunu söylüyor.

Türkiye’nin bekasına tehdit ABD’den geliyor.

İşte bu yüzden S-400 füzelerini almalıyız.

Çünkü hali hazırda Türkiye’nin olası bir saldırıya karşı hava sahasını koruma yeteneği yok.

Bunu 15 Temmuz FETÖ/NATO darbe girişiminde herkes yaşadı ve gördü.

Em. Tümamiral Soner Polat, 2 yıl önceki yazısında (16.09.2017-S-400 Niçin Gereklidir?), Rus füze sisteminin Patriot’lara teknik üstünlüğünü detaylarıyla anlatmıştı. (Soner Paşa’nın 19 Şubat 2019 tarihli “Köreltme Savaşı” başlıklı yazısını da okumanızı ayrıca tavsiye ederim.)

İşte ABD’nin endişesi buradan kaynaklanıyor.

Sadece Rusya ile ilişkilerimizin gelişmesinden değil, olası bir savaş durumunda Türkiye’nin büyük bir stratejik üstünlük kazanmasından endişe ediyor.

Rusya ve Çin ile ilişkilerimizin gelişmesi Amerika’daki karar alıcılarını çok korkutuyor.

Bunun için darbe girişimi bile yaptılar.

Şimdi tüm güçleriyle Erdoğan yönetimini bu işten vaz geçirmeye uğraşıyorlar.

Ekonomik krizle tehdit edebiliyorlar.

Bana göre artık çok geç.

Rusya’dan S-400 almaktan vaz geçmenin bedeli çok ağır olur.

Ancak şu da var ki, Çin ile benzer bir konuda başarılı oldular.

ÇİN FÜZELERİNİN İPTALİ

2013’te Çin ile uzun menzilli alçak/orta ve yüksek irtifada hava savunması için füze alım anlaşması yapıldı.

Çin’in CPMIEC devlet şirketi ile 3 milyar 400 milyon dolar tutarındaki anlaşma, 2015’te tam Çin Devlet Başkanı ŞiCinping, Antalya’daki G-20 Zirvesi’ne katılmak için uçakla gelirken iptal edilmişti.

Oysa Çin Devlet Başkanı, Antalya’daki Zirve’ye katılmak için bu anlaşmanın imzalanmasını şart koşmuştu.

Şi havadayken anlaşmanın iptal edildiğinin açıklanması Çin’de büyük bir hayal kırıklığına ve güvensizliğe yol açmıştı.

Gerçi o dönem, tam da Ahmet Davutoğlu’nun başbakan olduğu, Türkiye’nin (FETÖ’nün de etkisinde) Amerikancı kulvarda dolu dizgin gittiği bir dönemdi.

Ancak Çinliler bunu unutmamış olacak ki, geçen gün Çin basınında ilginç bir haber analiz yayınlandı.

Çin’in Xinhua Haber Ajansı’nda yer alan yazıda, Türkiye’nin Rus S-400 füzelerini satın almaktan son dakikada vazgeçebileceğini belirtiyordu.

Daha sonra yayından kaldırıldı bu haber gerçi ama, Çin’in (9 Şubat’taki skandal Dışişleri Uygur açıklaması sonrası) bakış açısını da yansıtmış oldu.

2015 Kasım’ı Avrasya ve milli egemenliğimiz açısından uğursuz bir aydı.

16 Kasım’da Çin füzeleri iptal oldu, 24 Kasım’da da Rus savaş uçağını düşürdük.

15 Temmuz 2016’daki NATO/FETÖ darbe girişiminin ayak sesleriydi bunlar.

Şimdi durum o zamankinden çok farklı.

Ancak ABD’nin elinde ekonomik kriz kozu var.

Şu sıralar Davutoğlu veya Gül’e parti kurdurma çabaları da gözleniyor.

Rusya, 2017 Aralık ayında imzalanan S-400 anlaşmasında Türkiye’nin geri adım atacağını düşünmese de, Ankara’nın her köşesinde pusuya yatmış Atlantikçilerin olduğunu da iyi biliyor.

S-400 füzeleri, ABD kaynaklı tehditlere karşı Türkiye’nin yaşamsal ihtiyacıdır.

Ülkemizin tıpkı 1974’teki Kıbrıs Barış Harekatı dönemindeki gibi kendi milli savunma sanayisini kurması çok ama çok önemlidir.

Ruslar ve Çinliler, ABD’den farklı olarak Türkiye’ye teknoloji transferini de sunuyorlar.

Türkiye’nin 2019’da sağlam durması şart.

Aksi halde, bu konunun uzmanı Beyazıt Karataş Paşa’nın, “15 Temmuz’da olduğu gibi gökyüzünü FETÖ’cülere bırakırsınız” uyarısı gerçek olur!

Kaynaklar:

https://www.aydinlik.com.tr/iktidar-muhalefet-ve-jeopolitik-sorumluluk-cem-gurdeniz-kose-yazilari-subat-2019

https://www.aydinlik.com.tr/generalden-patriot-yorumu-gokyuzunu-darbecilere-birakirsiniz-turkiye-mart-2018-1

https://www.aydinlik.com.tr/s-400-nicin-gereklidir-2-soner-polat-kose-yazilari-eylul-2017