Vurun kahveye!

Akın Çavdarlı ile Karikatür Hareketi

Vurun kahveye!

Yazar: Kahve diye söylemiyorum ama, bu emtianın dünya ekonomisinde kırk yıl hatırdan öte bir ağırlığı var! Baş tedarikçisi de Brezilya.. Bizim bol köpüklü Türk kahvesi de samba diyarı menşeli. Allahtan pişirme de usül biliyoruz da sağda solda adımız geçiyor. Kahvenin fincana bıraktığı telve tortusuna bakarak geleceğe dair lakırdılar yapmak da öz be öz bize ait maaşallah.
Çizer: Hocam kahve bahane ama girişiniz şahane oldu. Karikatürümüz hakkında sohbet edelim derken, bağcıyı dövmeyelim üzüm yiyelim değil mi? Biliyorsunuz kahve insanları birbirlerine yaklaştırıp muhabbet ederken alttan alta da psikolojik terapi niyetine rahatlatıyor.
Yazar: Tamam haklısın oraya lafım yok amma ve lakin nedir o; çarşı merkezlerinde olimpiyata ateş götürür misali elde karton bardaklarla asık suratlarıyla ilerleyen sözde modern kılıklı elemanlar? Kardeşim sen yıllar içinde rastafaryan düğümü olmuş sinir sistemin yüzünden sabahları maymunumsu bir nursuzlukta kalkıyorsan, ne yapsın o meşale gibi tuttuğun koca karton bardak? Önce geç saatlere kadar o tivitır senin bu insta benim diye dizi dizi dolaşmayacaksın, ayılamazsın tabii..
Çizer: Hocam oturmuşsunuz bindokuzyüz yetmişlere, oradan sallamak kolay tabii..Her çağın bi'şeyi var. Bu zamanda teknolojiyle insanlar var olmaya çalışıyorlar. O eskidendi ıspanağı yiyen Temel'in pazılarıyla Safinaz'ı götürmesi. Şimdi güç elektroniğin bilişsel kapasitesinde saklı. bakınız Elin Mask'ı dünyanın en zengini oldu olacak..
Yazar: Bırak şimdi Mask'ın maskaralıklarını, her canlı bir gün ölümü tadacak. O kadar parayı bırakacağı çocuğuna verdiği ada bak; " X Æ A-Xii !" Haydan gelip huya gidecek bir servetin lafı bile olmaz canım Çizerim.
Çizer: Hocam o değil de sizin inanılmaz fal baktığınıza dair efsaneler dolaşıyor, aslı astarı var mı?
Yazar: Ben kahve tiryakisi değilim sosyal içiciyim. Gerektiğinde telvedeki şekillere bakarak çok güzel hikayeler anlatabiliyorum. Senin şu çizdiğin karikatürlerin hikayelerine kafa patlatan bir olarak, fala senaryosu yazmam çok normal değil mi?..
Çizer: Benim vaktim olsa fincandaki telveyi a4 kağıda akıtıp ellerimle tuhaf büyülümsü hareketler yaparak kahve lekesinden çok acayip kişinin gelecek tomografisini çıkarabilirim. Ama vakit yok..
Yazar: Tamam, tamam! Sen yine lafı evirip çevirip " vakit nakittir, çalışan hakları.." gibi haykırmalara getireceksin ama benim vaktim de yerim de sınırlı. Anlat bakalım; karikatürde çizdiğin taş devri milletinin elindeki yeşil kağıtların para olduğunu nasıl anlayacağız? Hiç paraya benzemiyorlar, insan üzerlerine biraz detay koyar..
Çizer: Ben bi'şey demiyorum hocam para mevzusunu siz açtınız yine..
Yazar: Vazgeçtim. Düzeltiyorum; 1. karede konuşan adamın kıvrık sakalı 2. karede birden düzleşmiş? O arada fön mü icat oldu da ben kaçırdım? Ayrıca..
Çizer: Vaktim yok hocam, ben kaçtım görüşürüz.
Yazar: Görüşeceğiz görüşeceğizz!