Yabancı yatırımcı neye bakar?

Geçen gün Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Evet, şiddet önemli bir endişe ama Türkiye bu tehditle son 30-40 yıldır mücadele etmektedir. Türkiye bu konuda deneyimli. Ancak ekonomi açısından herhangi bir endişe duymaya gerek yok. Türkiye çevresinde olanlara rağmen sağlam duruyor, çünkü temelleri sağlam. Temellerin sağlam olduğu bir yerde ben şüpheye mahal vermeyecek şekilde Türkiye’nin yine yatırımcılar için bir cazibe merkezi olacağına inanıyorum” derken bizlere moral vermek istedi. Ama rakamlar ve yaşanan gerçekler bizi kaygılandırıyor. Ülkeye geçmiş yıllarda olduğu gibi yabancının kısa ve uzun vadeli yatırım amacıyla gelmesi zor gözüküyor.
2010 yılından itibaren yabancıların yatırım amacıyla getirdikleri döviz tutarı 79.1 milyar dolar. Bunun 18.6 milyar doları gayrimenkul sektörüne, 60.4 milyar doları ise diğer sektörlere gelmiş. Bunun yanında Türkler de 23.9 milyar doları da yatırım amacıyla ülke dışına çıkarmışlar. Bu durumda net yabancı yatırım tutarı 55.2 milyar dolar. Yıllık ortalama net tutar 9 milyar dolar. Gayrimenkule gelen dövizi hariç tutarsak yabancı net yatırım tutarını ortalama yıllık 6 milyar doları buluruz. Bu hesabı yaparken doğrudan yabancı yatırımın elde ettiği ve yurt dışına transfer ettiği karları da dikkate almak gerekir.

YABANCI YATIRIMCI ZOR GELİR
Geçmiş dönem bunu gösterirken içinde bulunduğumuz dönem şartlarına ve gelecekteki kaygılara baktığımızda yabancı sermayenin ülke riski, kırılgan ekonomik yapı gibi şartlara göre cari açığa net katkı sunacak biçimde geleceğini düşünmüyoruz. Gelse bile daha çok gayrimenkul sektörüne gelir.
Yabancı ortalama her yıl yaklaşık 3 milyar doları gayrimenkul sektörüne yatırıyor. Bunun devam edeceğini düşünüyoruz.
Çünkü en son TOKİ İstanbul Başakşehir Kayabaşı’nda “Arsa Satış Karşılığı Gelir Paylaşımı” modeliyle satışa sunduğu 876 ada 1 parsel ve 2 parsel arsa ihalelerini tamamladı. İhale bedeli 2.3 milyar TL. Burada yeni bir uydukent yapılacak. TOKİ Başkanı arazi Kayabaşı’nda 3’üncü Köprü bağlantı yolu güzergâhında, Atatürk Havalimanı’na 17, yeni havalimanına 20 kilometre uzaklıkta yer alıyor, alan İstanbul’un yeni cazibe merkezlerinden biri olacak, derken bu proje ile 2-3 milyar dolarlık bir yatırımın yaratılacağını da ifade etmiş oluyor. Bu itibarla bu uydukent de yabancının ilgi odağı olabilir.

SICAK PARA UMUDU TÜKENİYOR
Sıcak para ise faize,ülkenin ekonomik gidişatına,global piyasaların gelişmelerine bakar. Bugün zaten küresel likidite eskisi gibi bol değil. Bir de FED doların kaynağına dönmesini istiyor. Petrol fiyatları petrol ihraç eden birçok ülkenin ekonomisini oldukça kötü duruma getirdi. Dünyanın en büyük emtia ithalatçısı Çin’de büyüme yüzde 6’lar civarında bekleniyor. Bütün bunları yan yana getirdiğimizde sıcak paradan da medet ummamak lazım.
Bundan böyle sıcak para Suudi ve Katarlardan gelebilir. Kaynağı belirsiz paranın tutarı artabilir. Diğer yabancılardan da çok kısa vadeli portföy yatırım amaçlı gelebilir.
Yabancıdan gelecek sıcak para ve yatırıma dayalı ekonomimizin sağlam temellere oturduğunu söylemek kulağa hoş gelebilir ve halka moral de verebilir. Oysa üretime ve katma değere dayanan bir ekonominin sağlam temelli ekonomi olduğunu biliyoruz. Dövizi daha çok yabancıya sattığı mal ve hizmetlerden sağlayan ve sıcak paraya mahkûm olmayan ekonomiyi güçlü ekonomi olarak kabul ediyoruz.