Yanlışa devam

“Başımıza gelenler yanlış Suriye politikamız yüzündendir”

Numan Kurtulmuş’un bu açıklaması doğru ve umut vericiydi.

Başbakan Yıldırım’ın Suriye ile ilişkileri düzeltme amacını açıklayan ifadeleri de içimizi rahatlatmıştı.

Rusya ile başlatılan diyalog umutlarımızı yükseltmişti.

Bu gelişmelerin hepsini “Yanlışın neresinden dönülürse kardır” diye kabullendik. Çünkü kazanacak olan TC Devleti ve ulusumuzdu.

CERABLUS-KANDİL HAKKIMIZ

Türkiye Cumhuriyeti’nin Cerablus’u IŞİD’den temizlemek için yaptığı harekat ulusal güvenliğimiz için gerekli ve yasal hakkımızdır.

IŞİD, PKK-PYD’ye karşı yapılan her harekatı destekleriz.

Ulusumuzun güvenliği ve devletimizin bekası için yapılan her eylemin arkasındayız. Yapan kim olursa olsun fark etmez.

Kangren olmuş PKK sorununun çözümü için bir çare olarak KANDİL’e yapılacak geniş kapsamlı bir harekata da “EVET” deriz.

“Bataklığa gömülürsünüz!” uyarılarına da “32 yıldır bataklıkta değil gül bahçesinde miyiz?” deriz.

ÖSO YANLIŞI

Başbakan Yıldırım, Biden’e, “Bir terör örgütünü diğerine karşı kullanırsanız biri elinizde kalır” diyerek PYD’ye verilen desteğin yanlışlığını çok güzel vurguladı.

Peki ya ÖSO, Suriye iktidarına göre nedir? PKK/ PYD’den farklı mıdır?

Dış politikada düzelme yolunda adımlar atılırken ve uluslararası alanda haklı olduğumuz bir harekata kalkışılırken yasadışı bir örgütle birliktelik yanlışa devamdan başka nedir?

Rusya ve Suriye’nin sınırlı da olsa gösterdikleri tepkide bu sorunun yanıtı yatmakta olsa gerek.

Harekatın başlangıcı kadar sonunu getirmek de önemlidir.

Karışık ilişki ve çıkarların döndüğü bir alana el atılmıştır.

DOĞRU NEDİR?

Rusya konusunda doğruyu haykıran akılcı-ulusal çevreler sonunda haklı çıktı.

Suriye konusunda da benzer uyarılar defalarca tekrarladı.

Suriye merkezi iktidarı ile iş birliği zorunludur.

IŞİD ve PYD’ye karşı yapılacak harekatın öncelikle Suriye ile anlaşarak yapılması Türkiye’nin çıkarınadır ve doğru olandır.

Böyle bir işbirliği Rusya ve İran’dan da destek alır ki kuyumuzu kazan ABD’nin sesi soluğu kesilir.

ABD halen yapmakta olduğu gibi IŞİD, PYD, PKK gibi örgütleri üstümüze salabilir ancak bölgesel işbirliğine karşı uzun süre devam ettiremez.

Son kertede bölge ülkeleri ile dostane ilişkiler geliştirmeye mecburdur.

GÜÇLÜ ORDUNUN ÖNEMİ

Gelişmeler güçlü orduya sahip olmanın önemini kanıtlıyor.

İktidar, Cerablus operasyonu ile kasım kasım kasılıyor. Sanki Suriye’yi fethettiler.

Ama ne olursa olsun TSK yabancı bir ülkeye gönderilmiştir. §Ona güvenmezseniz bir şey yapamazsınız. Yanına yamadığınız ÖSO fasa fisodur.

Orduya dayanmazsanız yıkılırsınız.

Hem “güveniyorum” deyip hem de altını oyuyorsanız size kimse güvenmez.

TSK’nın elinden aldığınız askeri hastanelere Osmanlı isimleri koyarak alay mı ediyorsunuz, küfür mü?

TSK, Atatürk, Cumhuriyet ve devrim karşıtlığı “OHAL” bahanesiyle son hız sürdürülüyor.

AYM’ye yapılan atama göz çıkartan cinsten.

Yanlışlar devam ediyor.

Demokrasi kahramanlığı elbisesi çok bol geldi...