Yol eri Kubilay


Dün sabah Mehmet Sabuncu’nun sesi: “Kubilay’ı kaybettik.” Kubilay, Vatan Partisi Genel Başkanlık kadrosundandı. Sürücümüzdü.
Cumartesi sabahı İstanbul’dan yola çıktık, Bilecik, Ankara, Bursa ve Pazar gece yarısı İstanbul’dayız.
- “Sağol Kubilay, bizi yollarda kuş gibi uçurdun.”
- Görevimiz ağbi!
Yolun görevlisiydi. Yol eriydi.
Yollar, sanki O bozkırları geçsin, karlı dağları aşsın diye yapılmıştı.
Kubilay, adı gibi Kubilay’dı. Kubilay Deligöz.
Artık sabahları, “Günaydın Kubilay” diyemeyeceğiz. Akşamları “Sağol Kubilay, iyi geceler, yarın görüşürüz” demek için buğulu gözlerle Kubilay’ı arayacağız. Yol erinden ayrılmak zor zenaat.
Yollar hüzünlü, biz hüzünlüyüz.

VEREN YÜREK

Kalp krizi, yürek krizi değildir.
Kalp yorulur, ama yürek yorulmaz.
Yorulmayan yürekti.
Devrimci, fedakâr, olağanüstü çalışkan, gösterişsiz, Vatan Partisi’nin fedakâran müfrezesinden. Vermeyi bir karakter olarak yaşayan ve almayı bilmeyenlerden. Ve şimdi hayatını vermiş bulunuyor.
Hayatımızı, vatana emeğe namusa veriyoruz.
Vatan, emek ve namus bize hayat veriyor.
Kubilay’ı yolun sonsuzluğuna veriyoruz.

TAŞIYAN YÜREK

Kubilay’ın yüreği ağır işçilik yaptı. Hep görevli taşıyan, görev taşıyan, umut taşıyan, özlem taşıyan bir yürek. O’nun o büyük olduğu kadar sade umutlarını şimdi bizler taşıyoruz.
O yıllarca Vatan Partisi’ni menzile taşıyanlardandı, şimdi biz O’nu omuzlarımızda menzile taşıyoruz. Evet Türkiye, Vatan Partisi’nin bu milletin önüne koyduğu menzile ilerliyor.
Adımlarımız, Birleşen ve Üreten Türkiye yolunda.
Gözlerimiz, Kemalist Devrimi tamamlama odağında.
Kubilay’ın ağır yük, ağır sorumluluk, ağır vicdan taşıyan yüreği bizimle.
Soluklarımızı birbirine ekliyor, aydınlıklara taşıyoruz milletimizi ve insanlığı.
Kubilay’ın soluğu da bizimle.
Yol gidiyor, biz gidiyoruz.

YANAN YÜREK

Kubilay yüreklerimizi dolduruyor. Fedakârlığıyla, sessiz çalışkanlığıyla, gösterişsiz devrimciliğiyle, bu topraklara bağlılığıyla yüreklerimize ateş veriyor. Yüreğimiz yanıyor.
Yanan yürek, ateşleyen yürektir.
Kubilay, artık yüreğimizdeki ateştir.
Ateş yanıyor, biz yanıyoruz.
Ufuklar aydınlanıyor.

ESEN YÜREK

Vatan Partisi’nin dayanıklılığı, zamanla yarışı, disiplini, iyimserliği hep merâk konusudur. Kubilayların olduğu yerde, yapılan işte sınanan sağlam bilinç vardır, çetin yollarda yılmayan direnç vardır, yokuşlara tırmanan irade vardır ve yorulmayan umutlar vardır. Ve o umutlar bilinçten bilince, yürekten yüreğe, elden ele taşınır. Taşıyanların “ben taşıdım” dediği görülmemiştir.
Kubilay’ı uğurlamıyoruz. O, artık yüreğimizdeki çalışkanlık ateşidir, bilincimizdeki fedakârlık mayasıdır, emeğe olan güvendir, gönlümüzün dinmeyen umududur.
Rüzgâr Kubilay’la esiyor, biz esiyoruz.
Seslerimizi birbirine bağlıyoruz. Edirne’den Van’a insanlarımızı zorlukların üzerine yürüyüşe çağırıyoruz.
Ses gidiyor, biz gidiyoruz.
Kubilay’ın sesi de bizimle.