Zamanın daha hızlı aktığı algısı ve ekonomik yansımaları!

Son birkaç hafta genelinde ve küresel ölçekte yaşanan gelişmeler, ne olup bittiğini anlamak isteyenlere çok şeyler söylüyor! Zamanın daha hızlı aktığı yönündeki algılar güçleniyor; birkaç yıl genelinde yaşanabilecek türden farklı gelişme ve eğilimler birkaç hafta içinde yaşanıp tükenerek, yerini daha farklı ve yeni sürüklenişlere bırakıyor. Her biri, daha hızlı bir şekilde tüketiliyor ve sonlanıyor; yeni başlangıç ve sonlar baş döndürücü bir şekilde birbirlerini kovalıyor. Olunduğundan farklı görünerek birilerini aldatmak, zaman daha hızlı aktığı için giderek olanaksızlaşıyor. Hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağı algısı güçlendikçe güven bunalımı derinleşiyor, bu değişim giderek daha yoğun bir şekilde hissediliyor!

Dünyayı durdurun inecek var diye bağıran sayısı geometrik bir hızla arttıkça, yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığımız devinim süratleniyor! Bu kez de durumun kısmen farkında olanlar, olamayanları aldatma şansı bulabiliyor; fakat aldatanlar da, koşullar hızla değiştiği için amaçlarına ulaşamıyor! Kısa vadeli gelişmeleri algı operasyonları için kullanmak üzere ava çıkanlar, av olmaktan kurtulamıyor! Gündem yaratmaya çalışanlar, gündem olmaktan kurtulamayacak gibi görünüyor! Canı çok yananlar renk vermemeye çalışsa da, olumsuz sürprizlerin sayısındaki artış çok güçlü istikrarsızlık mesajları taşıyor. Zamanın hızlanması hesapları bozuyor!

Son iki hafta içinde para otoritelerinin faiz düşürme konusunda arayışları, anlatmaya çalıştığımız süreçler açısından ilginç bir örnek oluşturuyor. Küresel düzeyde ekonomik beklentiler olumsuzlaşıyor; ağırlaşmış sorunların yaygın ve durgunlaşma yönündeki beklentilerin güçlendiği dönemler, riskten kaçınma paniği açısından özellikle çok tehlikeli sayılıyorlar. Siyasilerin elinden pek bir şey gelmediği ve hatta sorunları ağırlaştıracak türden özel ihtiraslarından vazgeçemedikleri için, risk taşıyanları sakinleştirme görevi para otoritelerine kalıyor. Para otoritelerinin yapabileceklerinin, artık sakinleşme için yeterli olamayacağı dönemlerin kapıyı çalmakta olduğu algısı sıkıntı yaratıyor! ABD para otoritesi başkanını, duymak istedikleri şeyi söylemediği ve algı operasyonlarını daha net destek vermediği için eleştiriyorlar; söz konusu kesimlerin, büyük kayıplar sonrasında kendilerini eleştirmek zorunda kalacağı günler çok uzakta olmayabilir!

Para politikası ve piyasalar konularında, son bir ay genelinde ülkemizde yaşananlar da benzer ve abartılı özellikler taşıyor! Umdukları sonucu alamayan ve olumsuz eğilimlerin belirleyici olmasını aşamayanlar, para politikasını ve bu kararları alanları eleştirerek kurumsal yapıyı yıpratıyorlar. Olumsuzluğun faturasını daha düşük olmayan faizlere çıkarıyor ve gerçekçi olmayan varsayımlara dayalı hesaplarla göz boyamaya çalışıyorlar.

Para otoritesinin başkanını sürpriz bir şekilde değiştirmek, ilk para piyasaları toplantısında faizleri sertçe düşürmek işlerin iyiye gittiğinin işareti değildi. Küresel gelişmelere ilişkin varsayımlar tutmadığı için işlerin iyice karışması olasılığı arttığında yapılanlar ise, yeni ve tatsız sürprizlerin yolda olabileceğini düşündürüyor! Para otoritemizin üst düzey yöneticilerinin toptan değiştirilmesi ve politikanın hızla gevşetilmesi olumlu düşünmeyi çok zorlaştırıyor; devamlılığı sağlayacak devlet aklı sıfırlanıyor ve liyakat konusuna ihanetin yeni örnekleri yaşanıyor. Ekonominin canlanması için hesapsızca yapılanların, enflasyonu yeniden patlatması olasılığına yol veriliyor. Çaresizlikler nedeniyle olunduğundan farklı görünmenin, artık başarısızlık sebebi olduğu görmezden geliniyor!

Mevsimlik olarak ekonominin canlanacağı dönemde faizler düşürüyor, para politikasını hesapsızca gevşemeye zorluyoruz! Bunları yaparken ağırlaşmış sorunları, küresel ve bölgesel koşullar, küçültülemeyen ve istikrarsızlıkları besleyen güven bunalımını görmezden gelme gafletine düşmekten kurtulamıyoruz! Fırsat bulunması durumunda önceliğin risklerin azaltılması şeklinde olacağını inkar ediyoruz! Gerçeklerle inatlaşıyor, yanlışları daha büyük yeni yanlışlarla düzeltmeye çalışma çaresizliğinden uzaklaşamıyoruz!

Zaman çok hızlı akıyor. Ekonomi yönetimimiz, olabilecekleri öngörebilecek ve geniş kitlelerin de desteği ile isabetli önleyici müdahaleler yapabilecek yeterliliğe sahip gözükmüyor; zamandaki hızlanmanın eğilimler ve sonuçlar üzerindeki etkisini algılayamıyor, yetersizliklerinin farkına varamıyor!
Yanılıyor olma umudu ile tüm okurlarımızın Kurban Bayramını kutlarız.