26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Arzu Okay’ın dönüşü

Tunca Arslan

Tunca Arslan

Gazete Yazarı

A+ A-

Gerek terör tehdidi nedeniyle sinemaseverlerin salonlara “hücum etmemesi”, gerekse toplam sürenin 16 günden 11 güne indirilmesi nedeniyle 35. İstanbul Film Festivali’nin önceki yıllara göre daha “sakin” geçtiği çok açık. Kimi seanslarda gişe önlerinde kuyruklara gene rastlansa da bilet bulmak artık çok daha kolay ama seyirci ilgisinde belirgin bir düşüş yaşandığı söylenebilir. Sinemayla içli dışlı olduğunu bildiğim bazı arkadaşlarımın, rastlaştığımızda “Festival başladı mı?” ya da “Ne zaman başlıyor?” diye şaşırtıcı sorularına muhatap kalmış olduğumu da belirtmeden geçmeyeyim.

37 YIL SONRA
Festivalde en merak ettiğim filmlerden biri, oyuncu, senarist ve yazar olarak tanıdığımız Görkem Yeltan’ın ilk yönetmenlik çalışması “Yemekteydik ve Karar Verdim”di. Hali vakti yerinde kalabalık bir ailenin bireylerinin bir bayram yemeği dolayısıyla aynı evde ve masa etrafında buluşmalarıyla yaşananları ve bastırılmış bazı duyguların “sökün edişini” anlatan film, pek çok açıdan hayal kırıklığı yarattı bende. Öykünün, Yavuz Özkan’ın 1994’te çektiği “Yengeç Sepeti”ni çok çağrıştırmasından başlayarak kimi senaryo boşlukları ve bir türlü tempo kazanamaması nedeniyle “Yemekteydik ve Karar Verdim” vasat sularda gezinmenin ötesine geçemedi ne yazık ki. Buna rağmen sinema tarihimiz açısından görmezden gelinemeyecek bir boyutu da var filmin: Arzu Okay’ın 37 yıllık aranın ardından kamera karşısına geçmiş olması.
Gerçi kaynaklarda 2000 yılında “Yalnızlar” adlı bir filmde de rol aldığı yazılı ama 1978’de “Vahşi ve Tatlı”yla oyunculuğa nokta koyup iş hayatına atılan Arzu Okay, 1970’lerin Yeşilçamı’nda esen seks furyası boyunca “Kucaktan Kucağa”dan “Şipşak Basarım”a, “Şehvet Kurbanı Şevket”den “Beyaz Kuş”a açılan yelpazede çok sayıda erotik filmde rol aldıktan sonra gerçekten parlak bir dönüş yapmış durumda beyazperdeye.
Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi’nin Türkiye Sineması Görsel Hafıza Projesi kapsamında 2015’te hazırladığı 18 numaralı dvd, Tarık Dursun K. ve Cihangir Gaffari’nin yanı sıra Arzu Okay’la yapılan röportajı da içeriyordu.

‘SİNEMAYA HAKSIZLIK ETTİM’
Mecidiyeköy’de, zamanın Acar Film Stüdyosu’na komşu bir mahallede geçen çocukluğunda Türkan Şoray’ın çekim arasında manava elma almaya gönderdiği küçük Arzu, birkaç gün önce kaybettiğimiz Ülkü Erakalın’ın fotoromanlarıyla başlamış oyunculuğa ve 15 yaşında Sinema Yüz Güzeli seçildikten sonra da Yeşilçam’ın zorlu şartlarında ayakta kalmaya çalışmış. Evin elektrik parasını yatırdığı için cebinde beş para kalmadığı bir gün ise seks filmlerinde oynaması için gelen teklifleri kabul etmeye karar vermiş.
Filmlerde soyunmayı, yatağa girmeyi, sevişme sahnelerini değil, o furyada rol aldığı filmlerin kötü olmasını dert ediniyor Okay, bugünden baktığında. “Sinemaya kötülük yaptığımı, haksızlık ettiğimi düşünmeye başladım” diyerek açıklıyor sinemayı bırakma nedenini.
1970’lerin Türk sinemasında seks yıldızı olarak yanınan kadın oyunculardan anımsadığım kadarıyla yalnızca Necla Fide, küçük rollerle de olsa sinema yaşamını sürdürüyor. 2012’de Filmmor Kadın Filmleri Festivali’nde Onur Ödülü’ne değer görülen, “Ben hala solcuyum” diyen Okay’ın dönüşünün de tek filmle sınırlı kalmamasını diliyorum.