27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

CHP'de moraller bozuk!

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Başbakan Erdoğan paketi 30 Eylül'de açıkladı. Paketi Erdoğan açıklasa da paketi hazırlayanın ABD olduğu her halinden belliydi. "Erdoğan gece 00.03'te son şeklini verdi" haberleri de bu gerçeği gizlemek için piyasaya sürülmüştü.

Paket, NATO toplantısında perdeye yansıtılan BOP haritasının hayata geçirilmesi içindi.

CHP'nin Erdoğan'ın paketine ne diyeceği merak ediliyordu. Kılıçdaroğlu pakete ertesi gün yanıt vereceğini bildirdi. CHP kulislerinde, "Halk bu paketi kabul etmez. Paket AKP oylarını önemli ölçüde düşürür" görüşü hâkimdi.

Bu arada milletvekillerine, "Paketle ilgili konuşmayın" mesajı gönderilmesi şaşkınlık yarattı.

'Taksim' ve sonrası

1 Ekim günü Kılıçdaroğlu'nun açıklamasını dinlemek ve konuşurkenki mimiklerini görmek için CHP Genel Merkezi'ne gittim. Mimikleri izlemek, gazeteci Nimet Arzık'tan öğrendiğim bir şeydi. "Mimikler yalan söylemez" derdi. Derken Kılıçdaroğlu kürsüye çıktı. Tedirgindi. Erdoğan gibi, pakete gelmeden uzun bir "taksim" yaptı. Nedense içimden "eyvah!" dedim.

Sıra pakete geldi. "Bizim önerilerin kötü bir kopyası" dedi. "Kamuda türban, anadilde eğitim, tarikatların önünün açılması, Andımız'ın kaldırılması, ..." hiç gündeminde değildi. Sonra da arkası geldi. O da Erdoğan gibi soru almadı. Konuştu, arkasını dönüp salondan çıktı.

Milletvekilleri şaşkın!

Partide sıradan çalışanlar bile, "Genel Başkan ne yaptı?" diye söyleniyordu. Ama öğrendiğime göre Genel Başkan Yardımcıları, Genel Başkanlık katında, "Açıklama çok güzeldi" diye kutlamış. Diyecek bir şey yok!

Akşam TBMM'nin açılışı nedeniyle TBMM'de kokteyl vardı. CHP milletvekilleriyle paketi konuştum. Aslında konuştum da denemez. Çünkü onlar konuşmak istemiyorlardı. Genel Başkanlarının açıklaması morallerini bozmuştu. "Paketin kuyruğuna takılmanın" ezikliği vardı.

'Sessizliğe' tepki

Ertesi gün ortamın daha gergin olduğunu gördüm. Kılıçdaroğlu'nun pakete tepkisine tepki daha da artmıştı. Emine Ülker Tarhan, Dilek Akagün Yılmaz, Nur Serter, Süheyl Batum, Gürkut Acar, Birgül Ayman Güler'in de aralarında olduğu 20'den fazla CHP milletvekiliyle konuştum. Enerji birikmesi tahminlerden çok yüksek... Kılıçdaroğlu'na yakın milletvekilleri de buna dahil...

O yirmi dört saatte ne oldu?

CHP kulislerinde herkes birbirine, "Bu iş nasıl böyle oldu?" diye soruyor. Genel Başkanlarının pakete sessiz kalmasını bir türlü bir yere oturtamıyorlar. En çok merak edilen de "30 Eylül günü saat 12.00 ile 1 Ekim saat 12.00 arasında" ne olduğu!

Herkes mantıklı bir gerekçe bulmaya çalışıyor. Ama bulan da yok!

***

CHP, İran, Çin ve NATO

CHP son dönemde Batı ile yatıp, Batı ile kalkıyor. NATO'yu NATO'dan fazla, ABD'yi ABD'den fazla düşünür oldular.

İran'a uygulanan yaptırımlar, CHP'ye dert. Türkiye'ye gelen altınların İran'a gitmesinden endişeli. İran zorda. Ambargo'dan kurtulmak için her yolu deniyor. Bankacılık sistemi engellenince altınla ticaret yapıyor. Bu iş için Türkiye'yi kullanmaya çalışıyor. CHP "Batı ile ilişkilerimiz bozulacak" diye telaşlı.

Türkiye Çin'den Füze Savunma Sistemi ve füze almaya karar verdi. Yine CHP'ye dert oldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu konuyu TBMM'ye taşıdı. Başbakana "Bu işe NATO ne der?" gibi sorular sordu.

ABD ve NATO "paketlerle" Atatürk'ü Türk halkının beyninden silmek isterken, Çin kendi halkının beynine Atatürk'ü yerleştirme çabasında. Ders kitaplarının kapağında bile Atatürk'ün resmi var.

Çin'den füze alımı Atatürk'ün partisi CHP'yi neden bu kadar gerdi anlamadım!