27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dünya şampiyonunu lokantaya sokmayan demokrasi

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Bugün bütün dünya onu uğurluyor: Muhammet Ali...
Onu ilkin Cassius Clay (Kasyus Kılay) adıyla duymuştuk... Gençliğimizin efsane boksörü idi. Hatırlıyorum da arkadaşlar arasında şakalaşırken, “Sana şimdi Kılay gibi çakarım!” dediğimiz olurdu.
Sonra Müslümanlığı kabul ettiğini öğrendik. Kasyus Kılay’ı atmış Muhammet Ali olmuştu. Türkçesiyle Memet Ali... Bu durum ona olan sempatimizi daha da artırdı. Sadece bir boksör değildi o. İnsan hakları savaşçısı olarak yaptığı işler; ringde başardıklarından hiç de aşağıda değildir.

BÖLÜCÜLER OKUYUN
Muhammet Ali, daha 18 yaşında iken 1960 yılında Roma’da olimpiyat şampiyonluğunu kazandı. Doğduğu Louisville Şehri’ne dünya şampiyonu olarak dönmüştü...
Asıl bundan sonrası önemli: Şampiyon, karnını doyurmak için bir lokantaya girmek istedi. Ama kapıdaki görevliler onu içeri sokmadılar. Çünkü şampiyon; bir Zenci idi. Beyazların yemek yediği bir lokantaya girmeye kalkışmıştı. Ama o büyük Amerika’da beyazların gittiği lokantalara Zenciler giremiyordu.
İşte dünyaya hükmeden Amerika’da insan hakları buydu...
Kasyus Kılay, boynundaki olimpiyat madalyasına güvenmişti ama işe yaramamıştı. Onu kaldırıp ırmağa attı.
Bu olayı kimlere mi hatırlatıyorum:
“Cumhuriyet rejimi inananlara zulmetti!” diyerek çağdaş hayat tarzına küfreden gericilere...
“Kürtlere cumhuriyet rejimi asimilasyon ve katliam uyguladı!” diye yalanlar imal eden bölücü Kürtçülere...
Söyleyin bakalım; şu beğenmediğiniz cumhuriyet rejimi, hangi Kürt kökenli yurttaşımıza “Türklerin yemek yediği lokantaya giremezsin!” diyerek engel oldu?
Bizde hangi lokantanın kapısına “Kürtler ve köpekler giremez!” diye yazıldı?
Yazılamaz... Yasalarımız da bizler de böyle bir alçaklığa izin vermeyiz. Türk milletinin genlerinde ırkçılık yoktur.

ZENCİLERİ YAKTILAR
Türkiye Cumhuriyeti’ni ırkçı-faşist-asimilasyoncu gösteren hainler takımı, bu devletin asla ve asla ABD’nin yaptığı gibi zalim işler yaptığını gösteremez.
Amerika’daki beyazlar bu kadarla da kalmadılar.
Ku Klux Klan isimli bir terör örgütü kurdular. Bu örgüt üyeleri Zencilerin evlerini basıyor; onları sorgusuz sualsiz asıyordu. Kimilerini de yakıyorlardı. İnsanlar kim vurduya gidiyordu?
Söyleyin nerede, ne zaman Kürtlere böyle zulüm uygulandı.
Asla...
O Amerika’da 1980’lere kadar Kızılderililerin çocukları ailelerinden alınıyor; beyazların okullarında yetiştirilip liseyi bitirdikten sonra ancak ailelerine veriliyordu. Bunların dedeleri olan milyonlarca Kızılderili de Amerikan ordusu tarafından katledilmişti.
Asimilasyon ve katliamın merkezi aslında Birleşik Amerika idi...
Gelin görün ki bugün kimse faşist Amerikan uygulamalarını ağzına alamıyor. Lakin Türkiye Cumhuriyeti’nin Kürtleri eşit yurttaş yapmak için getirdiği modern yasalar; asimilasyon ve imha gibi gösterilerek karalanıyor.
Devletin; gerici isyanları bastırmaları da inananlara zulüm ilan ediliyor.
Gericilerle bölücüler el ele Cumhuriyet rejiminin altını oyuyorlar.

İNKÂRCI AKP’LİLER
Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin kaymağını yiyen AKP’li bozguncular, yıllardır Türkiye’nin Kürt kökenli yurttaşlarımıza “inkâr, asimilasyon ve katliam politikası” uyguladığını söylediler. Böylece PKK’lıların arkasını sıvazlayıp onlar adına kirli propaganda yaptılar.
Terörü böylece teşvik ettiler, büyüttüler...
Soruyorum bu dinci bölücülere: Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hangi Kürt sporcuya, “Buraya ancak Türkler girebilir!” denilerek ambargo uygulandı?

AMERİKAN SİYASETÇİSİ
Tarihi, Kızılderililere soykırım yapmak ve Zencileri acımasızca sömürmek üzerine kurulu olan Amerika’da hiçbir politikacı ortaya çıkıp da bu uygulamaları eleştirmez...
Eleştirenin de siyasi hayatı biter...
Çünkü Amerikan halkı 250 milletten toplama olmasına karşın, şimdi kendilerini Amerikan milleti kabul ediyorlar. Ve Batılı beyaz İngiliz kültürünü benimsemişler... Kimse İngilizce anadildir, resmi dildir diye isyan etmiyor orada...
Çünkü Amerikan milleti bilinçlidir, eğitimlidir.
Orada din tüccarı politikacılara geçit verilmez.
Toplumun zenginliğini kim artırırsa, ABD’nin çıkarlarını kim en iyi savunursa onlar yönetici yapılırlar.
Papaz okulları, İncil kursları, rahip yetiştirme merkezleri devletin eğitim sisteminin dışına itilmiştir.
Hıristiyan nesiller değil bilimsel yarışmacı nesiller yetiştirmek amaçtır oralarda.
Bu yüzden de dünyanın efendisi haline gelmişlerdir.
Bizde ise, başarısız politikacılar dine sarılarak milleti uyutuyorlar. Akılcı eğitim veren okulları şimdi din eğitimi veren medreselere çevirme hareketi başlatıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023 projesi dediği işte bu gericilik...
Bir de Ramazan’daki manzaraya bakın...
Böyle bir toplumun geleceğin dünyasında yeri olabilir mi?

CENAZEDEKİ KIŞKIRTICILAR
PKK bombaları patlatmış, polislerimiz şehit olmuş. Onun cenaze törenine sızan kışkırtıcılar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu protesto ediyorlar.
Sanki, 2002’de sıfırlanmış olan PKK terörünü Kılıçdaroğlu azdırdı...
Sanki ülkeyi CHP yönetiyor...
Sanki, “Dağda ölen teröristin arkasından ağlamayana insan demem!” diyen PKK sevicisi Diyarbakır Emniyet Müdürünü oraya atayan CHP...
Sanki Oslo’da PKK ile pazarlık yürütün MİT Görevlisi; PKK’lılara Kılıçdaroğlu’nun selamıyla gittiler.
İmralı’da terör elebaşısı Öcalan ile yapılan pazarlıkların başında sanki Kılıçdaroğlu vardı.
Dolmabahçe’de PKK temsilcileriyle anlaşma yapıp bunu televizyondan ilan eden de CHP’lilerdi...
Bunlar neden şehitlerimize “Kelle!” diyenlere, şehitleri savunanlara “Kandan besleniyorsunuz!” diye saldıranlara alkış tutarlar da iş CHP olunca azgınlaşırlar?
Söylenecek o kadar çok söz var ki...
AKP’liler, kendi günahlarını CHP’ye yıkmak için her türlü tertibi yapıyorlar.
CHP ise beceriksiz, korkak ve Amerikancı bir kadronun elinde çaresiz.

POLİSE UYARI
Şu sıralarda büyük bir özveri ile yürüttüğümüz Vatan Savaşı’nın bir ayağını Türk polisi üstlendi ve başarıyla götürüyor. Polisimiz, şehitlerimizin cenaze törenlerinde ortaya çıkan bu tür pis operasyonlarda AKP’ye alet olmamalı, tarafsız kalmalıdır. Örneğin, cenazedeki o kışkırtıcılara karşı gösterdikleri şefkat, anlaşılır gibi değil.
AKP puan kazansın diyerek polisin puanını silmeye kimsenin hakkı yoktur...