02 Mayıs 2024 Perşembe
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Erdoğan sözünün arkasında durmalı

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

ABD son dönemde ince bir politika izlemeye başladı. Türkiye, Rusya, İran, Çin, ... arasında nifak yaratmaya çalışıyor.

“Rusya ile anlaşıyoruz” havası vererek Türkiye ve İran’ın kafasını karıştırıyor.

“Türkiye ile anlaştık” diyerek, Rusya ve İran’da endişe yaratıyor.

Türkiye’nin Esad yönetimi ile doğrudan temasa geçmemesi nedeniyle oluşan güvensizlikten yararlanma peşinde.

İRAN’A AMBARGO

Şimdi önümüzde İran’a ambargo var. ABD, Rusya’ya, Çin’e diş geçiremeyeceğinin farkında. Zayıf halka olarak Türkiye’yi görüyor.

Türk ekonomisinde yaşanan krizin farkında. Bu nedenle bastırıyor.

Türkiye’yi yanına çekerse Astana sürecinin dağılacağını düşünüyor.

AMA..!

Doğru! Türkiye ekonomik olarak sıkıntıda. Ama, eli de o kadar zayıf değil.

Avrupa, Çin, Rusya, Güney Amerika ülkeleri, Hindistan, ... İran’a ambargoya karşı.

ABD yalnız, ambargo karşıtları güçlü.

ABD ve birkaç kuklası dışında bütün dünya İran’ın yanında.

TÜRKİYE’NİN TAVRI

Türkiye daha önce tavrını açıklamıştı. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu olmak üzere birçok yetkili İran’a ambargoya uymayacaklarını ilan etmişlerdi. Dün eski dışişleri bakanları ve uluslararası ilişkiler uzmanları ile görüştüm.

Erdoğan’a “sözlerinin arkasına durması” çağrısı yaptılar.

İşadamları da, halk da ABD’nin İran’a ambargosuna itiraz ediyor.

Türkiye bu işi fazla uzatmamalı. ABD’nin taleplerini hemen reddetmeli.

NE YAPMALI?

Irak işgali öncesinde ve sonrasında “Komşu ve çevre ülkelerle dostluk” politikasının mimarları ile gelişmeleri değerlendirdik. Aralarında siyasetçi, bürokrat ve işadamları vardı. “Ne yapmalı?” sorusuna yanıt aradık.

Zor günlerin tecrübesi. Şu anda aktif olmasalar da görev istenmesi halinde tek kuruş bile talep etmeden göreve hazırlar. Önerileri özetle şöyle:

TAVİZ YOK!

ABD’ye şu mesajlar açıkça verilmeli:

Ben İran’ın komşusuyum.

İlişkilerimi sürdüreceğim.

Sınır ticaretine devam edeceğim.

Bugüne kadar İran’dan ne kadar petrol alıyorsam yine alacağım

Doğalgaz alımını tartışmam.

BUNUN ALTI ÇANAKKALE

Mevcut durumun muhafaza edileceği, ancak bunun üstüne çıkılmayacağı belirtilmeli. Bunların altının Türkiye için “Çanakkale Savaşı olduğu” net bir şekilde hissettirilmeli.

ABD’ye karşı kararlı duruş sergilenirse ABD ona göre davranır.

ACİL YAPILMASI GEREKENLER

İran ve Türkiye’de faaliyet gösterecek iki şubeli banka kurulmalı. Bu bankalar yerel para birimleriyle ticaretin önünü açmalı.

Türkiye-İran sınırının sıfır noktasında ortak ticaret alanı oluşturulmalı. Ön hazırlıklar daha önce yapılmıştı. Hemen hızlandırılmalı.

...

İlk akıllarına gelenleri böyle sıraladılar. Ama yoğunlaşırlarsa yeni politikalar geliştirecekleri çok açık. Saddam döneminde 10 yıl Irak’la yapılmayan “sınır ticaretini” aynı ekip yapmıştı.

Tecrübeye en çok ihtiyaç olduğu dönem. Umarım ilgililer gerekeni yapar.

TOBB’DA TOPLANTI

ABD Hazine Bakan Yardımcısı Marshall Billingsle Perşembe akşamı TOBB’da işadamları ile toplantı yaptı. Toplantı çok önceden planlanmıştı. Billingsle toplantıda işadamlarını “İran’la iş yapmaya devam ederseniz, bedelini ödersiniz” diye tehdit etti.

Türkiye buna nasıl izin verdi anlayamadım.

Aynı şeyi ABD’de biz yapsaydık izin verir miydi?