F tipine operasyon... Nereye kadar gider?

F tipi örgüte yönelik operasyon sürüyor. Soruşturma derinleştikçe yeni yeni suçlar ortalığa saçılıyor. Ergenekon, Balyoz, ... tertiplerinde yurtseverlere yıkılmak istenen cinayetlerin gerçek faillerine adım adım yaklaşılıyor.

Soruşturma ilerledikçe kuyruğuna basılmış gibi bağıranlar var. Neymiş efendim, basın özgürlüğüne saldırıymış. Demokrasi hiçe sayılıyormuş. Operasyonla Türkiye ciddi itibar kaybediyormuş... Daha önce Ergenekon, Balyoz, ... tertiplerini alkışlayanlar, şimdi tertipçilerin yanında.

“İliştirilmiş” gazeteci takımı “demokrasi” havarisi kesildi. Ergenekon, Balyoz, ... tertiplerine “demokrasi” adına destek verenler, tertipçilere yönelik soruşturmalara “demokrasi” gerekçesiyle karşı çıkıyorlar. Kıble ABD olunca, sonuç böyle oluyor.

HEM DE KUMPASIN AÇIĞA ÇIKTIĞI GÜN

Ne tesadüftür ki bütün bunlar Balyoz tertibinin çöktüğü günlerde yaşandı. Davanın en önemli delili(!) 11 ve 17 numaralı CD’lerin sahte olduğu belgelendi.

Bu sahte CD’lerle 300’den fazla komutanın yaşamı karartıldı. Türk ordusuna ağır darbe vuruldu..

CD’lerin üzerindeki el yazıları makine ile yazılmış. Yani bir örgüt, yurtdışından ıslak yazı yazma makinesi almış. Komutanlara kumpas kurmuş. Bütün uyarılara rağmen yargıçlar da cezayı kesmiş. Komutanlara ceza yağdırmış.

Peki bütün bunları kim yapmış?

ORTAKLAR!

Son günlerde, “Peki ama F tipi örgüt AKP ile ortaktı. AKP kendini kurtarmaya çalışıyor. Bu olmaz ki!” sesleri duyuluyor.

Doğru. Tertiplerde AKP ve F tipi örgüt birlikte hareket etti. Erdoğan “Ben bu davanın savcısıyım” dedi. Makam aracını savcı Zekeriya Öz’e gönderdi. Bunların hepsi tamam. Ama şimdi yeni bir durum var.

KOALİSYON DAĞILDI

Kırılma, 2012 yılında İstiklal Caddesi’nde 230 bin gencin sahneye çıkışıyla başladı. Ulus’ta yüzbinler barikatları yıktı. Halk Silivri Cezaevini kuşattı. Arkasından, Haziran ayında Türk bayrağı ve Atatürk posterleriyle Türkiye’nin her yerini saran “Haziran Direnişi” koalisyonu dağıttı.

Önce herkes suçu birbirine atmaya çalıştı. Sonra kavga büyüdü. Şu anda geri dönülmez bir noktaya geldi. F tipi örgüt zorda. Gladyo’nun en etkili ayağının yasa dışı faaliyetleri ortalığa dökülüyor. Türkiye’yi sarsan cinayetlerdeki rolleri araştırılıyor. Hrant Dink cinayeti ilk sırada. Arkasından Danıştay saldırısının geleceği konuşuluyor.

Peki bunlar açığa çıkmasın mı?

GERÇEK MASUMLAR: HESAP SORULSUN

Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi, Kuddusi Okkır’ın, Albay Murat Özenalp’in eşleri, yıllarca Silivri’de tutsak edilen askerler, aydınlar, akademisyenler gelişmelerden memnun.

Hepsi açılacak davalara müdahil olmak için sıradalar. Ellerindeki belge ve bilgileri savcılara aktarıyorlar. Tek istekleri var. Hesap sorulması.

AKP’YE UZANIR MI?

En çok yanıtı aranan soru şu:

“Bu soruşturma AKP’ye uzanır mı? Erdoğan’a kadar gider mi?”

Haklı bir soru. Ama durun bakalım. F tipi örgüt elemanları ne ifade verecek. Aralarından kimler çözülecek. Suç ortakları için neler söyleyecek.

Elbette sonuna kadar gitmeli. F tipi örgüt soruşturması AKP’ye bırakılmayacak kadar önemli.

Şimdi yapılacak iş soruşturmaları sıkı bir şekilde takip etmek. Yapılan tertiplerin, işlenen cinayetlerin faillerini ve ortaklarının açığa çıkarılmasını sağlamak. Soruşturma kime uzanırsa uzansın Gladyo’nun tamamı temizleninceye kadar işin peşini bırakmamak. Soruşturmanın nereye kadar gideceğini AKP değil halk belirleyecek.

Tabi bu işler yan gelip yatarak olmaz. Mücadele etmek gerekir. Ergenekon ve Balyoz tertipleri sürecinde kazanılmış büyük başarı önümüzdeki dönem için de örnektir.

Elbette çorbada tuzu olmayanların bunu anlaması zor.

Hele bir de tezgaha düşmüşsen..!