27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Fethullah niye ağladı?

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

A+ A-

Ağlama görüntüleri sonrasında soru şudur:

Fethullah Gülen durduk yerde niye ağladı ve sözünün başında sohbeti neden kesti?

Kanser olduğunu öğrendi de duygusal bir boşluğa mı düştü?

İyi de ölüm Şeb’i Aruz’dur diyen birinin bu hali normal midir?

Anlayamadığım böyle bir görüntünün bizzat Fethullah’ın emri ile niye servis edildiğidir?

Yoksa tepki çeken malum beddua görüntüleri bu dramatik sahnelerle kurtarılmaya mı çalışılıyor?

Kazara böyle ise Fethullah Gülen aktör müdür, oynuyor mu?

Oynamıyor ve gerçek ise akıttığı gözyaşları pişmanlık veya tövbe midir?

ABD ve İsrail ile özdeşleştirildim diye acı mı çekiyor?

İbrahimi Dinler safsatası ile Hıristiyan ve Yahudilere cennet vaat ettim diye hicap mı duyuyor?

Türkiye’de Müslümanları böldüm ve İslamı hedef haline getirdim diye kahır da mı?

Altın nesil deyip çeteleşen gençlere mi üzülüyor?

Yoksa çıktığım kibir kulesinden tepe taklak oldum diye mi dövünüyor?

İtham etmiyor, soru soruyorum. Cevap gelirse yayınlayacağım.

ZARRAB'A PEYGAMBER MUAMELESİ

Bu kadarına vallahi pes!

Kızılay’ın Isparta şubesinde kan bağış merkezinde çalışan emekli yarbay Şerafettin Kılınçel Twitter’da Reza Zarrab’ı eleştirdi ki ifadelerinde hakaret yok.

Vay sen misin bunu yapan?

Zarrab, Padişah Efendimizin (!) adamı ya, Kızılay yönetimi hemen durumdan vazife çıkarıp Şerafettin Bey’in işine son verdi.

Gülmeyin durum aynen budur.

Bu Zarrab sanki Peygamber birader, dokunan yanıyor.

Pardon bu ülkede Peygamberi eleştirebilir ve Kur’an’daki ayetlerden hakara-makara diye söz edebilirsiniz onun müeyyidesi yok ama Zarrab’a söz ettiniz mi vay halinize!

ATATÜRK'ÜN DALGAKIRANI EMİNE!

Emine Ülker Tarhan’ın CHP’den ayrılması doğrudur.

Atatürk’e kefere diyen Bekaroğlu’nu sağına, CIA’ya bağlı Stratfor’un TR-705 kodlu elemanı Tanrıkulu’nu soluna alan Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’si artık Atatürk-İnönü ve Kuvvacıların partisi olmaktan çıkmıştır.

Emine Hanımın yanlışı kendini çok önemseyip alelacele parti kurmasıdır ki bu yapılan Atatürkçülüğün dalgakıranı olmaktır.

Öyle çünkü Emine Hanım siyasete emekli olduktan sonra girmiş ve beş kuruşluk bir mücadele geçmişi yoktur. Oysa Türkiye bugün sırat köprüsündedir ve onun kolejli kız kaprisini kaldıramayacak kadar durum vahimdir.

Örgütü, kadrosu, medyası yani hiçbir şeyi olmayan Emine Hanım emeklilik meşgalesi olarak girdiği siyasette ülke adına yararlı olmak istiyorsa Atatürkçü büyük nehirle birleşmelidir... Prof. Mustafa Zengin Hoca’nın partisinden ayrılması dilerim kendine yol gösterir. Aksi taktirde onun görevli olduğuna hükmedeceğiz.

FİKRİ; CEMAAT İMAMINDAN NE İSTEDİ?

Bilgi sürpriz bir yerden geldi.

Susurluk’un kartondan kahramanı (!) PKK şakşakçısı Fikri (Sağlar) geçtiğimiz günlerde F tipi Cemaatin Şur’a üyesi imamlarından birini arayıp şöyle bir ricada bulunmuş:

-”Sabahattin Önkibar bana cemaat ile ilişkinizin perde arkası nedir gibi sorular sormaya başladı. Siz de herkesin arşivi var. Onun hakkında da Türkbank ya da Baykal benzeri bir kaset yok mu?”

Cemaat imamı:

-”O adam bizimle yıllardır uğraşıyor. Olsa biz  kullanmaz mıydık. Ama maalesef yok.”

Doğru mu bilmem, bana anlatılan bu...

F tipi örgütten istediğini bulamayan Fikri kafasına koydu ya çamur atacak. Hemen İsmet diye bir gazeteci ismini uydurarak, onunla Bodrum’da maceralarınız var demez mi?

Hafızamı sorguladım; gazeteci olarak tanıdığım iki İsmet, Berkan ile Özçelik ki onlarla Bodrum’a hiç gitmemişim... Hem maceradan kastı nedir onu yazmadı. Ben adama F tipi örgütü soruyorum, o bana, “Ama senin İsmet’le Bodrum’da maceran var” diyor... Yetmedi Mesut Yılmaz ile mebus olmak için  pazarlık yapmak gibi uçuk, mesnetsiz yani soyut ve komik iddialarda bulunuyor. 

Yahu madem böyle biri idim, televizyon programlarıma koşa koşa niye geldin Fikri?

Sen değil misin Kültür Bakanı iken Semra Özal’ı şeref konuğu yaptığın ABD (Memphis) gezisine katılmam için bana yakaran ve ikna eden?

Farz oldu. Seçim öncesi maskeni indirip senin gerçek yüzünü teşhir edeceğim Fikri!