10 yıl önce bu dünyadan göç etti! Anadolu’nun her yerinde ayak izi var
Türkiye’nin her yerini karış karış gezen ressam, fotoğrafçı, gazeteci, yazar, Vatan Partili aydın Fikret Otyam vefatının 10. yılında mezarı başında anıldı. Otyam ustaya saygı ve hasretle...
Ressam, gazeteci, yazar, fotoğraf sanatçısı ve Vatan Partili öncü bir aydın… Anadolu’yu karış karış dolaşan bir gezgin…
Fikret Otyam usta 10 sene önce 8 Ağustos 2015’te keçilerini bizlere emanet ederek bu dünyadan göçüp gitti. Otyam usta dün Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde bulunan mezarı başında anıldı.
19 Aralık 1926 yılında dünyaya gelen Otyam usta 6 yaşından itibaren babasının eczanesinde çalışmaya başladı. Eczane, hayatının dönüm noktası oldu Fikret Otyam’ın. Eczaneye gelen köylülerden dinlediği hikâyelerle günlük tutan usta sanatçı, bu notları 1945-1646 yılları arasında Gece Postası gazetesinde yayımladı.
İlk ve orta öğrenimini Aksaray’da tamamlayan Otyam, resim ve fotoğrafa Fransızca öğretmeni Haşim Bey’in teşvikiyle merak duymaya başladı. Fotoğrafı ağabeyi Nedim'den öğrenen Otyam, Aksaray'da arkadaşı ve resim öğretmeniyle birlikte "Foto Üç Yıldız" isimli fotoğrafçı dükkanını açtı.
1945 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ne giren Otyam usta, İbrahim Çallı ve Bedri Rahmi Eyüboğlu’ndan resim dersleri aldı.
BİR AVUÇ TOPRAĞI DERT EDİNDİ
"Son Saat", "Dünya", "Ulus" ve "Cumhuriyet" gazetelerinde çalışan Otyam, uzun yıllar Aydınlık’ta köşe yazıları yazdı. Anadolu’yu karış karış gezen Otyam usta, tuvaline sürmeli kadınları, Anadolu’nun keçilerini taşıdı. Otyam usta, “Topraksızlar”, “Gide Gide”, “Ha Bu Diyar”, “Harran ve Irıp”, “Ey Samandağ Samandağ” adlı kitaplarında Anadolu’nun yoksulluğunu ve özellikle de toprak sorununu birinci ağızdan aktardı.
Otyam, sürmeli kadınlar imgesini de şu sözlerle anlattı:
“Güneydoğu'daki kadınların gözleri doğuştan sürmeli. Bir de sürme çekerler, olur fincan gibi. Biraz da ben abartıyorum. Bu gözler benim imzam gibi oldu. Harranlı, Doğulu kadın... İmzam olmasa da 'Bu Otyam' derler. 45 yıldır bu simge oldu. Keçiye gelince... Biz çocukken kuzu beslerdik. Gazipaşa'ya geldiğimizde keçi besledik. Şimdi Geyikbayırı'ndaki evimizin bahçesinde de keçimiz var.”
Ardında pek çok eser bırakan Fikret Otyam, 8 Ağustos 2015’te keçilerini bizlere emanet edip bu dünyadan göç etti.
EMEKÇİLERİN ‘RESSAM ABİ’Sİ
Türk resminin ustası olan Fikret Otyam, emekçilerin de abisiydi. Oturduğu Antalya Konyaaltı Caddesi’ndeki Sıtkı Göksoy Apartmanı’nda kapıcılık yapan Süleyman Yürük’e, “Hayatını bir yaz lan bakalım Süleyman, yalan katmadan.” demiş ve ortaya “Ben Kapıcı Süleyman” kitabı çıkmıştı.
Yürük, kitabı yazma sürecini 2012 yılında Hürriyet’ten Gülden Aydın’a şöyle anlatmıştı:
“Yoğun bir çalışma temposuna alışık olan bedenim ve ruhum, emeklilikten sonra bir anda kendini boşlukta ve işe yaramaz gibi hissetmeye başlamıştı. Sıkılıyordum artık. Bir şeyler yapmalıyım derken, eşimle birlikte çok sevdiğimiz bir aile dostumuz olan Otyam Baba’ya dert yandık. O büyük adam, koca yüreğinde bize de bir yer vermişti. Otyam Baba’nın ‘Hayatını bir yaz lan bakalım Süleyman, yalan katmadan’ demesiyle çocukların bilgisayarında aklıma geleni katıksız bir şekilde yazdım, yazdım. Otyam Baba’nın okuması için bir tomar kâğıdı eline sundum. Heyecanla bekledim okumasını. ‘Devam Süleyman devam, hiç yılma çok güzel gidiyorsun.’ dedi. Yılmadım ve sekiz ay gibi bir sürede ortaya işte bu kitap çıktı.
TÜRKİYE’NİN ÖNCÜ SANATÇISI
Anadolu’nun her yerine ayak izlerini bırakan Fikret Otyam, bağımsız, çağdaş ve başı dik bir Türkiye için mücadele eden öncü aydınlardan birisiydi. Uzun yıllar Aydınlık’ta yazan Otyam, usta aynı zamanda Vatan Partisi (İşçi Partisi) üyesiydi. ABD’nin FETÖ eliyle yaptığı Ergenekon tertiplerine karşı çıkan Otyam, haziran halk hareketini de tuvaline yansıtmıştı.
Otyam, Vatan Partisi’ne üye oluşunu da şu sözlerle anlatmıştı:
“Bugün 31 Mart 2012. Çok mutlu bir günüm. O öteki tarihle karıştırmayalım. Bugün yıllardır gönlümde var olan ve onunla yaşadığım İşçi Partisi’nin üyesi oluyorum. Bu ahir ömrümde benim en güzel kazancım, sevgim, gerçekleşen umutlarımı daha çok yerine getirmeye başlayacağım bir gün.”
Bir kardeşlik Öyküsü Pavli Kardeş
Fikret Otyam’ın Almanya’ya göç eden bir balıkçı sayesinde tanıştığı ressam Pavlos Moshakis’le yani Pavli kardeşle mektuplaşmaları aslında bir kardeşlik öyküsü. Rum kökenli Pavli, Türkiye’de gâvur, Yunanistan’da ise Türkolos olarak anıldı. Pavli kardeş’le Otyam usta 1973 yılında bir araya geldiler.


