16 Mayıs 2024 Perşembe
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

23 Nisan’ın 100. yılında TGB’den büyük buluşma

Türkiye Gençlik Birliği (TGB), 23 Nisan TBMM’nin açılışının 100. yılı dolasıyla TGB Youtube kanalında video konferans yöntemiyle “23 Nisan Özel Yayını” düzenledi.

23 Nisan’ın 100. yılında TGB’den büyük buluşma
A+ A-

23 Nisan Özel Yayını’nın konukları Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür ve Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’dı.

Özel yayının açılış konuşmasını TGB Genel Başkanı Yıldırım Gençer yaptı. Gençer, “Bütün milletimizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyorum. Cumhuriyetimiz 29 Ekim 1923’te ilan edildi ancak temelleri 23 Nisan 1920’de atıldı. 1920’de başlayan devrimler bugünün sorunlarına hala çözüm oluyor. Bilindiği gibi bugün ülkemizin ve dünyanın en büyük sorunu koronavirüs. Devletimiz buna karşı başarılı bir mücadele yürütüyor. 1920’de de hastalıklar vardı. Mesela, Birinci İnönü Savaşından Büyük Taarruz’a kadarki sürede bulaşıcı hastalıklardan ölenler, savaşlarda şehit olanların 2 katıydı. 1925’ten itibaren devletimiz, sağlık sorunlarını devletçilikle çözmeye başladı. Sıtma, verem, frengi ve kuduz gibi hastalıklarla başarılı bir mücadele yürütüldü. Bugün adını sıklıkla duyduğumuz Hıfzıssıhha Enstitüsü o dönemde kuruldu. İmkanlar kısıtlı olmasına rağmen büyük yatırımlar yapıldı. Refik Saydam gibi büyük insanlar yetiştirildi. Koronavirüste başarılı olmamızın sebebi de bu: Devletçi ve planlı sistem. Devletçiliğin aforoz edildiği ülkelerin halini maalesef görüyoruz. Aynı zamanda, koronavirüsten önceki birinci gündemimiz terörle mücadeleydi. Orada da yürüyen başarılı bir mücadele var. Meclisimiz de İngilizlerin desteklediği gerici ve bölücü ayaklanmalara karşı vatanı başarıyla savundu. Atatürk Nutuk’ta şunu söylemekte: ‘İçteki savaş, Yunan’la savaştan daha önemlidir’. Bugün de Türkiye, ABD’nin desteklediği PKK ve FETÖ’ye karşı mücadele ediyor. Bununla birlikte Atatürk’ün devrimlerinin ne kadar öne çıktığını görüyoruz. Yine Atatürk’ün ekonomi politikasının bugün için mecburiyet olduğunu görüyoruz. Bugün emperyalizme karşı mücadele ediyorsak çözümün anahtarı tarihimizde var: 23 Nisan programı. Şevket Süreyya Aydemir 1964’te yazdığı bir yazıda 23 Nisan’ı yeterince değerlendiremediğimizi söylüyor. Bence bu bugün de geçerli. Atatürk 23 Nisan devrimiyle gençliğe büyük görevler veriyordu. Bunları Gençliğe Hitabe ile görüyoruz. Milletimizin savaş koşullarında birliğini sağlamak, Atatürk Devrimlerinin iyi bir uygulayıcısı olmak için çalışmak ve Türk devletinin İkinci İstiklal Savaşındaki azim ve kararlılığını büyütmek.”

“MUSTAFA KEMAL PAŞA'NIN 23 NİSAN KONUŞMASI ANAYASA NİTELİĞİNDEDİR”

Yıldırım Gençer’in açılış konuşmasının ardından 23 Nisan Özel Yayını’nın ilk sunumunu Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek yaptı. Perinçek, 23 Nisan’ın önemini şu sözleriyle anlattı:

“23 Nisan, bizim milli devrimimizin günü. 600 yıllık bir imparatorluğun fiilen sonudur 23 Nisan. İstanbul’da bulunan padişah hükümeti o andan itibaren son bulmuştur. 23 Nisan’la birlikte inisiyatif girişim Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki devrimcilerin eline geçti. 23 Nisan 1920’de Meclis Ankara’da toplandı ve hükümet kuruldu. Ertesi gün Mustafa Kemal Paşa Büyük Millet Meclisi’nde çok önemli bir konuşma yaptı. O konuşması bir nevi bir anayasadır. Henüz Ankara’da kurulan meclisin anayasası yapılmamıştı. 20 Ocak 1921’de 9 ay sonra o anayasa yapılacaktır. Fakat o konuşmasıyla Mustafa Kemal Paşa yeni bir anayasanın çizgilerini çizmiş oldu.”

Vatan Partisi liderinin konuşmasından öne çıkan diğer vurgular da şu şekilde:

“23 Nisan 100. yılı bir devrimin 100. yılıdır. Bütün yollar 23 Nisan’a çıktı ve bütün yollar 23 Nisan’dan başladı. İstiklal Savaşının başarısına, oradan da Cumhuriyetin ilanına giden yol, büyük ekonomik kalkınmayla tarıma esas kıymeti verildiği, köylü milletin efendisidir parolasıyla bir halk hükümeti yaratma mücadelesi ve bununla bağlantılı olarak 1930’dan itibaren devletçilik, halkçılık programına geçilmesi, Atatürk’ün de o programı 6 ok şeklinde özetlemesiyle birlikte hepsi 23 Nisan’da başladı. 100 yıl sonra Türkiye buraya geldi. Şimdi 23 Nisan bize büyük esin veriyor. Bugün karşılaştığımız zorlukları da 23 Nisan’dan aldığımız esinle yenme kararındayız. Vatan Partisi de bütün bunların programını yapmaktadır. 23 Nisan 1920’de Ankara’da bir milli hükümetin kurulması, bir milli meclisin açılması, iktidar sorununa halkçı, milli, devrimci bir çözümün Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde getirilmesi bakımından 23 Nisan hepimize kutlu olsun. Bu akşam saat 21.00’de balkonlardayız. TBMM Başkanı Sayın Mustafa Şentop’un çağrısına milletin bütün güçleri şevkle ateşle cevap verdi. AK Parti, Vatan Partisi, CHP belediyeleri biz de varız dedi. Devletin bütün güçleri biz varız diyor. Bu akşam balkonlarda hep beraber bir heyecanı paylaşacağız, seslerimiz birleşecek ve balkonlar bu akşam bir mutluluk kaynağı olacak. Oradan kararlılığımızı, Türk devrimine bağlılığımızı Atatürk Devrimi temelinde programımızı belirleyip Türkiye’nin önündeki sorunları devrimci yöntemle çözme kararlılığımızı ve bu zorluklardan Milli Demokratik Devrimi tamamlayarak çıkacağımızı ilan edeceğiz. Bu aynı zamanda Türkiye’nin Avrasya’da yeni yükselen uygarlığın öncüleri arasına katılma kararlılığıdır. Yeni bir dünya kuruluyor. 1876’da başladığımız devrim serüvenimizi, yeni dünyanın kurulduğu 21. yüzyılda tamamlama kararındayız, bunu başaracağız. Bu azim ve kararlılıkla hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.”

“GÖREVİMİZ ATATÜRK DEVRİMLERİNİN FELSEFESİNİ ANLAMAK VE UYGULAMAKTIR”

Doğu Perinçek’in konuşmasının ardından söz sırası Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’ndaydı. Feyzioğlu konuşmasında, “Ben bugün Mustafa Kemal’in Nutuk’tan bazı sözlerini paylaştım. Son bir baktım ki Mustafa Kemal’in fotoğrafını paylaşmadım diye bana kızıyorlar. Atatürk bugünü tahmin etmiş: Beni görmek demek yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir. Bize düşen büyük görevler var: Türk Devriminin temel esaslarını kavramak. Tam bağımsızlık ne demektir, bunu görmek. Akılcı, bilimci, gerçekçi, milliyetçi yol nasıl olur bunu kavramak. Yeni bir dünya, yeni bir düzen kuruluyor. AB bu yeni düzende sarsılıyor en ufak sorunda birlikten uzaklar. Ve onlar sarsılırken Türkiye hep yardıma koştu. Türkiye bu yeni düzende öncü bir rol oynuyor. Bugün anlamamız gerek hususlardan biri şu: 23 Nisan bir devrimin ilk ve en büyük adımı. Mustafa Kemal Erzurum’a geldiğinde kolaycı davranıp apoletlerine güvenip istifa etmeyebilirdi. Onun yerine Milli Mücadeleyi zafere, zaferi de bugüne taşıyacak önemli bir karar verdi. Üniformasını çıkardı ve Türk milletinin liderliğini üstlendi. Mustafa Kemal Atatürk hem İslam dininin güvencesi olmuştur hem de vatan toprağını kurtarmıştır. Dünya tarihinde böyle fedakarca mücadele eden bir önder yoktur. Görevimiz hep birlikte Atatürk’ün Milli Mücadele felsefesini ve Atatürk’ün yolunu kavrayıp yükselmektir. Türkiye dünyada lider ülke olacaktır. TBMM’nin kuruluşunun 100. yılı kutlu olsun.” sözlerini dile getirdi.

“MECLİS'İN BİRLEŞTİRİCİLİĞİ HEPİMİZE ÖRNEKTİR”

Feyzioğlu’nun konuşmasının ardından CKD Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür sunumunu yaptı. Oygür, “Türk Devriminin, Cumhuriyet'in kuruluşunun temel amacı özgür insanların oluşturduğu, çağdaş yeni bir toplum kurmaktır. 1908 Jön Türk Devrimi önemli bir dönemeç. Gerçekten kadınlar için anlamlı yeni uygulamalar geldi. İlk defa devlet dairelerinde çalışmaya başladılar. Kadın birey olarak toplumda öne çıktı. İşgale karşı vatanın bağımsızlığını savunan pek çok kadın da çıktı. Saime Hanım, Halide Edip, Şerife Bacı… Anadolu kadınının derdi Batılı gibi giyinmek değildir. Tarlasında üretimini yapar, işgal başlayınca bir cengavere dönüşür. Vatanın bağımsızlığıyla kadının bağımsızlığı aynı kadere doğru yürüyor. Anadolu kadınının onuru o kadar yüksektir ki, gözünde hiçbir şey yoktur. Açız, savaştan çıktık, şu kadar insanımız öldü demezler. Sadece kurtuluş ve bağımsızlığa odaklanırlar. Toplumun devrimcileşmesi, kadının özgürleşmesiyle olur. Kadının özgürleşmesi, toplumun özgürleşmesiyle mümkündür. Bugün emperyalizm, silahlı mücadele olmak üzere ekonomik ve toplumsal birçok düzlemde baskısını devam ettirmektedir. Yani 23 Nisan bir mazi, bir nostalji değildir. Çünkü emperyalizm sahte, içi boş demokrasi, özgürlük söylemleriyle kadın mücadelesini toplumda kadın-erkek düşmanlığı üzerinden yürütmeye çalışmaktadır. Ve bu düşmanlık açık açık devlet düşmanlığıdır! Nitekim bu bakış açısı, zaman içerisinde milli iradeyle eriyip gider. Bugün Meclis’in kucaklayıcı ve birleştirici yapısı Türk kadınına en büyük örnek olmalı. Emperyalizmin oyununa gelmemeli. Türk devriminin 100. yılını kutlar bütün Türk milletine selamlarımı iletirim” dedi.

23 Nisan Özel Yayını’nda son sözü alan Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay konuşmasında şu vurgular yaptı:

“Bugün kim sıkıntı çekiyor? Çocuklar, yaşlılar… Hepimiz sıkıntı çekiyoruz. Hepimiz aynı gemideyiz. Batan geminin lüks kamarası olmaz. Ya İstiklal Ya Ölüm dizisini herkes izledi. Oradan da görüyoruz. O dönemde görevini yapanlar var, yapmayanlar var. Hainler, bozguncular o dönemde de var, bugün de var. Bilim Kuruluna, güvenlik güçlerine, sağlık çalışanlarımıza teşekkür ediyorum. Türk-İş bütün kurullar toplandığında o kurullara dahil oldu. Bu bir ölüm kalım savaşıdır. Türk-İş üzerine düşen ne varsa yapıyor. Bugün bir ve beraber olma zamanı. Bugün doktorundan hemşiresine ebesine temizlik çalışanına kadar herkese sahip çıkmak mecburiyetindeyiz. Şimdi noksan gördüklerimizi söyleyelim ama şu an tenkit etme durumunda değiliz. İki üç ay sonra bu meseleler bitsin hep beraber oturalım. Diyelim ki ‘Bunlar yanlış, şunlar doğru’ Çünkü kimsenin gidecek bir yeri yok. Hele biz işçilerin hiçbir yeri yok, burası bizim vatanımız.”

TGB’nin 23 Nisan Özel Yayını’nı kaçıranlar, yayını TGB Youtube kanalından izleyebilirler:

Doğu Perinçek TGB Gençlik TBMM Meclis Tülin Oygür Metin Feyzioğlu Ergün Atalay Cumhuriyet Türk-İş 23 nisan 100. yıl milli egemenlik ulusal egemenlik barolar kadınlar