7 Aralık 2024 Dama Çözümleri
Türk Daması Federasyonu Eski Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Türk Daması Derneği Eski Başkanı Ahmet Murat Çelik'in hazırladığı Dama Köşesi her cumartesi Aydınlık Gazetesi'nde, yanıtlar Aydinlik.com.tr'de...

MAHPUS VE GARDİYAN HİKAYESİ
Sizlere İnanç Baykur'un "Damaya Güzelleme" kitabından evvelce bahsetmiştim. İşte o kitaptaki bir öyküyü özet olarak size aktarmak istiyorum. Lakin kitaptaki öyküyü size birebir aktarmak yerine özetini ve merhum İzmir'li kıymetli dama ustamız ve büyüğümüz Nevzat Osman Teci (Nevzat Amca) den duyduğuma daha yakın versiyonunu aktaracağım.
Kitaptan orijinalini okumak isterseniz 123-125 sayfalarda görselleri ile İnanç beyin güzel kaleminden okuyabilirsiniz, tavsiye ederim. Her dama sever mutlaka bu kitabı edinmeli.
Ege sahilinde, güneşin denize battığı güzel bir kasabada, küçük bir mahpushane. Bu küçük mapushanenin dört duvarı arasında ancak şanslı bir mahpus. Şanslı, zira avluda güneşi görüyor, hücre penceresinden dalgaların sesini dinliyor, güneşin denize batışını göremiyor ama o görüntüyü hayal edecek bütün imkanlar var. Bu sebeple kendisini Ege'nin karşı kıyılarında güneşin denizden doğuşunu izlerken hayal ediyor.
En az onun kadar şanslı bir gardiyan var aynı mapushanede. Şanslı çünkü her akşam çayını içerken güneşin denize batışını izliyor. O da yaşamının yarısını mahpuslar gibi bu mahpushanede geçirmiş. Lakin onun kalışı ekmek gailesinden. Hem mahpusun hem de gardiyanın asıl şansı birbirlerini bulmuş ve zamanlarının ekseri harbiyesini mahpushane avlusunda dama oynayarak geçirmeleri idi.
İşte bu dama tahtasında gardiyan, gardiyanlığının gereği savunma koruma yaparken, mahpus, hayallerinin gereği olan özgürlük için tahtanın sınırlı alanlarının dışına kendini atıp dama yapmak için agresif ve hareketli bir hale bürünürmüş oyununu oynuyordu. İçten içe gardiyan, gardiyanlık yaparken, mahpusta özgürlük mücadelesi vermektedir. Gardiyan bir sür, bir kapat taktiği ile yıllar süren mücadelede mahpus kaçma yolu bırakmamış oyunları hemen hemen hep beraberlikle neticelenmiş.
Yıllar böyle yuvarlanıp geçerken gardiyanın emeklilik zamanı gelip çatıyor. Son oyunlarını oynarken gardiyan "Bak senelerdir sana kaçma izni vermedim, bir sür bir kapattım açık delik bırakmadım.
Son oyunlarına başlarken mahkum (a4) ile sol köşeden açılmış. Gardiyan her zamanki gibi (c5) ile başlamış. Mahpus (h4) oynayarak sağ köşeden de çıkmış, gardiyan ise (c6) sürdüğü taşı kapatmış ve "bak senelerdir seni böyle tuttum içerde" deyince mahpus (a45 - b34 - h45 - g34 - e34 - c37) yaparak "bak istesen kaçardım ama sana kıtamadım"
Avludaki dama tahtasına yani yenilgisine bakan gardiyan mutluluk hissiyle dolu olduğunu fark ediyor. Bunun nedeni, dostunun fikren artık hür olduğunu bilmesi mi, gardiyanlığının Son günü olması mı, damaya dair yeni bir şey olması mı bilemiyordu. Bildiği sey damayı artık gardiyan gibi oynayamayacağıdır.
Herkesin zihnindeki özgürlük resmi farklıdır.
Bu hafta sorular da bu kitaptan gelecek.
Şimdilik kalın sağlıcakla.
1. Sorunun çözümü
a34 - e34 - d2e - d4e - f2e - h34 - f34 - g45 - d34 - c3e7 - e78 - e8b (1-0) sayfa 84
2. Sorunun çözümü
f34 - h45 - a34 - b2c - e4f - b34 - f45 - e3f - d3f5 - f56 - f6h8 (1-0) sayfa 81
3. Oyunun çözümü
f3g - c4b - e2f - a34 - c34 - e45 - g45 - g56 - g6e8 (1-0) sayfa 91